İnciler, okyanusların derinliklerinde gizlenmiş gizli mücevherler olarak bilinir. Bu nadir ve değerli taşlar, istiridyelerin içinde gizli ve mucizevi bir süreç sonucunda oluşur. İstiridyelerin içinde, belirli zaman aralıklarında oluşan bu değerli parçaların oluşma süreci ise şaşırtıyor.
KİR VE PİSLİKLERİ TOPLAYIP MUCİZE YARATIYORLAR
İstiridyeler, denizlerin kıyılarında yaşayan kabuklu deniz canlılarıdır ve iç kısımları yumuşak ve etlidir. Bu deniz hayvanları, dışarıdan gelen kum ve toz gibi unsurları tehlike olarak algılarlar.
İstiridyeler, bu dış etkenleri bertaraf etmek için özel bir mineral olan sedefi salgılarlar. Bu sedef minerali, inci oluşumunda bir tür koruyucu mekanizma olarak işlev görür. İstiridyenin kendini sedef mineraliyle kaplamasıyla birlikte içindeki inci taneleri oluşmaya başlar.
Aslında inciler, istiridyenin içinde sedef mineralinin katı, parlak bir hal almasıyla doğarlar. Zaman içinde, istiridyenin üzerini kaplayan sedef, yabancı maddeleri sert bir taşa dönüştürerek inciye evrilir. Bu süreç, nadir ve güzelliğiyle bilinen incilerin esrarını oluşturan doğal bir mucizedir.
KABUĞUN İÇİNDE HAYAT BULUYOR
İstiridye ve midye gibi yumuşakçalar inci üretirken aslında savunma mekanizmalarını devreye sokuyorlar. Bu su canlıları, vücutlarını parazitlerden, keskin kabuk parçalarından veya kabuklarına sıkışan diğer kalıntılardan kurtulmaya çalıştıklarında inciler oluşturuyorlar. Yumuşakçaların kabuklarını oluşturan kalsiyum karbonat, bir tahriş edici madde mevcut olduğunda kristalize bir formda salgılanır. Bu madde, aragonit adı verilen bir yapı oluşturur ve protein lifleriyle birleşerek yabancı nesnenin etrafını saran pürüzsüz katmanları oluşturur. Sonuç olarak ortaya çıkan, nesne ile yumuşakçanın dokusu arasında bir bariyer işlevi gören kremsi renkte katı bir top olur.
TUZLU SU VEYA TATLI SUDA RENKLERİ DEĞİŞİYOR
Tuzlu su ve tatlı su incileri üreten istiridyeler arasında bazı yapısal ve biyolojik farklar bulunmaktadır. Renk, istiridyelerin mantolarının bileşimi ve çevrelerinde bulunan besinler tarafından belirlenen temel farklardan biridir. İnciler, beyaz, krem, sarı, mavi veya yarı saydam bir kaplamaya sahip siyah olabilirler.
Genellikle sıcak güney deniz sularında üretilen inciler açık renklidir, genellikle beyaz, krem veya altın sarısı tonlarına sahiptirler. Ancak, tatlı su incileri genellikle daha geniş bir renk yelpazesine sahiptir. Bu renkler arasında pembe, turuncu, mor ve yeşil tonları bulunabilir. Tatlı su incilerinin bu geniş renk skalası, içerdikleri eser miktardaki mineral ve metallerden kaynaklanır. Özellikle yeşil tonlarını oluşturan bakır gibi elementler, bu renk çeşitliliğine katkı sağlar.
Bu farklılıkların temelinde, istiridyelerin yaşadıkları su ortamının bileşimi, içerdikleri besin maddeleri ve çevresel faktörler gibi etkenler yatar. Bu faktörler, incilerin oluşumu sırasında mantolarının bileşimini etkileyerek farklı renk tonlarının ortaya çıkmasına neden olur.
KAÇ YILDA OLUŞUMUNU TAMAMLIYOR?
İncilerin oluşum süresi istiridyenin yaşadığı çevreye ve ortama bağlı olarak değişebilir. İnsan yapımı havuzlarda da inci üretimi mümkündür. İncilerin oluşumu genellikle 3 ila 7 yıl arasında değişiklik gösterir.
Yabani inciler genellikle ortalama 7 yıl gibi bir sürede oluşurken, düşük kaliteli veya daha hızlı oluşan inciler ise 1 yıl gibi kısa bir sürede oluşabilir. İncilerin kalitesi ve oluşma süresi, istiridyenin maruz kaldığı çevresel koşullar, beslenme, istiridyenin türü ve yetiştirildiği ortam gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Bu faktörler inci oluşumu ve kalitesi üzerinde belirleyici olabilir.
ARTIK ÇOĞU DOĞAL DEĞİL
How It Works Dergi’sinde yer alan bilgilere göre bugünün dünyasında, çoğu inci doğal yollarla elde edilmiyor. Bunun yerine, insanlar istiridyelere uygun bir tahriş edici madde yerleştirerek bu tepkiyi tetiklemeyi ve inci üretimini artırmayı tercih ediyorlar. Bu yöntem, ticari anlamda inci üretimini kontrol etmeyi ve artırmayı amaçlayan bir uygulama olarak yaygınlaşmış durumda.