Akupunkturun Türkiye`deki duayeniydi
Sevgili okuyucularım,
Türkiye`ye akupunktur ilmini getiren, akupunkturun tanınmasına bilinmesine ve kurumsallaşmasına vesile olan Uz. Dr. Nüzhet Ziyal Hoca hakka yürüdü;
Geçtiğimiz yıl bu köşede 3 Aralık 2018 günkü yazımızda ' Dr. Nüzhet Ziyal`e Saygı Günü ' diyerek ondan söz etmiştik. https://www.ittifakgazetesi.com/dr-nuzhet-ziyal-e-saygi-gunu-m345.html  Saygı günü tam bir vefa günü olmuştu;
Hoca her daim 'Halka hizmet, Hakka hizmettir' derdi.
'Halka hizmet edeni Hak yüceltir, evladım' derdi;
Her nefis gibi o da ecel şerbetini tattı;
'İnna lillahi ve inna ileyhi raciû n'
Bu büyük mecburiyete teslimiyet ayetini mırıldandıktan sonra hatırıma Ü stat Necip Fazıl Kısakürek`in dizeleri geldi:
'Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...
Hiçgüzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?'
Bu duygu ilahilerimizde 'Can kafeste Huma kuştur, kuş kafesten çıkar bir gün' diye söylenegelmiştir.
Dile kolay; 97 yıllık bir ömür; Ve bu ömrün dörtte biri eğitime kalan dörtte üçü insan sağlığına adanmış;
Binlerce hastaya şifaya vesile olmuş; Elle yaşından sonra da kendisini Akupunktura adamış bir değerli ömür;
Bunun ölümü sıradan sayılabilir mi?
 limin ölümü âlemin ölümü diye boşuna mı söylenmiştir?
O bir tıp âlimiydi; O bir akupunktur âlimiydi; O hocaların hocasıydı; Ama artık aramızda değil;
Bir ömür böyle geçti
Nüzhet Ziyal Hoca, 1922 doğumludur; 1946 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oluyor; O sene ilk defa açılan Göğüs Hastalıkları dalında uzmanlığa başlıyor. 1950 yılında uzman oluyor. Askerlik sonrası Süreyya Paşa hastanesinde şef olarak göreve başlıyor. 1953 yılında ilk muayenehanesini açıyor. 1960 yılında Özel Büyük Çamlıca Göğüs Hastalıkları Hastanesini kuruyor.
İstanbul`un havası en temiz yerinde kurulu bu çok güzel hastanede nice hastaları şifa dağıttı; Akupunktur hastanesi olarak halen ikincisi olmayan bir hizmet verdi;
1970 yılında, Londra`ya kursta olan kızını ziyarete gittiğinde duyuyor Akupunktur ismini;
Bundan sonraki yaşadıklarını 'O kadar çok şey bir araya geldi ve öylesine tesadüfler oldu ki, ben buna Allah`ın bir lütfu diyorum' diyordu.
O merak sayesinde Antalya`daki villasını satarak Japonya`ya gidip eğitime başlıyor. 40 gün Akupunktur pratiği yapıyor. Bir yıl sonra Hong-Kong`a gidiyor; Asıl amacı Çin`de ikamet eden büyük üstat Dr. Kuan`a ulaşmak;
Çine nasıl girerim diye düşünürken yine takdiri ilahi, kaldıkları otelin müdürünün karısının Dr. Kuan`ın karısı ile kardeş olduğunu öğreniyor. Bu inanılmaz rastlantı sonrası fevkalade zor olan Çin`e gidiş imkânı sağlanıyor. Birçok kimsenin bilmediği nice bilgileri öğreniyor. Dr. Kuan`dan;
Ardından Hindistan, Almanya, İngiltere; Nerede akupunktur ile ilgili bir gelişme varsa öğreniyor; Adeta bir servet harcıyor bu bilgileri öğrenerek ülkeye kazandırmak için;
O uzun hayatında 1984 yılında Stokholm`de, tedavi ettiği FMF hastasını kongrede sunu olarak takdim ederek Karl Nobel tarafından şeref madalyası ile ödüllendiriliyor. Aynı toplantıda fahri doktora payesi verilerek Ph.D. unvanı alıyor. İsveç`ten dönüşte bu onuru, bir basın toplantısıyla Türk kamuoyu ile paylaşıyor.
Artık dünyada tanınıyordu
Nüzhet Ziyal Hoca artık New York, Roma, Paris, İspanya, İngiltere, Bulgaristan, Çin ve Kore`de Uluslararası kongrelere katılıyor. Özellikle Kore`de 1994 yılında yapılan kongrede 9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel`in yardımları ile Kore`de devlet töreni ile karşılanıyorlar. Bu kongreden sonra 1995 yılında, yine dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel`in himayelerinde, Akupunktur Derneği tarafından İstanbul`da WFAS` Dünya kongresi yapılıyor. Kongreye yerliden çok daha fazla sayıda yabancı katılımcı gelmesi ayrıca manidardır.
Nüzhet Ziyal hocamız, uzun yıllar Akupunktur Bilim Komisyonunda` görev yaptı. Daima Akupunkturun daha iyi yerlere gelmesi için gayret gösterdi.
Son yıllarda kendisine Onun yetiştirdiği talebelerinden ve yanında aralıksız beş yıl çalışan Dr. İsmail Maraş Hoca`ya gelerek veya bazen yanına çağırarak kendisini tedavi ettirmişti. Geldiğinde kendisi aynı zamanda polikliniğimizin onur misafiri olurdu;
Ve hayat 2019 senesinin 4 Temmuz Perşembe günü öğleden sonra, mübarek Cuma akşamı noktalanıyordu;
6 Temmuz 2019 Cumartesi günü Şakirî n Camiinde kılınan ikindi namazını müteakip Karacaahmet mezarlığında dualarla defnedildi. Allah mekânını Cennet eylesin;
'O bir bilim insanıydı'
Dr. Nüzhet Ziyal`in vefatı münasebetiyle ilk talebelerinden Akupunktur Uzmanı ve Maraş Akupunktur Tedavi Merkezi hekimi Dr. İsmail Maraş duygularını şöyle dile getirdi: 'Aralıksız yanında beş yıl süreyle çalışan bir talebesi olarak şunu kesinlikle belirtmeliyim ki Nüzhet Hoca sadece Türkiye`de değil dünyada da akupunktur bilimine katkı sağlayan ilk beş akademisyen içerisinde belki de ilk sırada bir bilim insanıydı. Türkiye`de büyük emeklerle ve fedakârlıklarla 40 yıldan fazla sürdürdüğü çalışmalarında yüzlerce hekime akupunktur ilmini öğretmiş on binlerce insanın sağlığa kavuşmasını sağlamış bir bilim adamıydı. Onun Bilimsel Akupunktur ve Akupunktur Sevdalısı kitapları da dâhil şimdiye kadar konferansları, yazılı ve basında çıkan yayınlanan röportaj ve yazıları, televizyon ve radyolarda çok sayıda programı derlenmeli ve bilim dünyasına araştırmacıların hizmetine sunulmalıdır. Bu vesileyle kendisine Allahtan rahmet diliyorum, değerli eşi Rezzan hanım ve çocuklarına, öğrencilerine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.'