Teknik adamsanız Türk futbolunda uzun süre bir takımda çalışmanız zor hatta imkânsıza yakındır. Bu durum pek çok nedenden kaynaklanmakla beraber ana sebep yöneticilerin bir planlama ile uzun vadeli ve kalıcı başarılar yerine günlük başarılar peşinde koşmaları, başarısızlık halinde faturayı teknik adama çıkartarak sorumluluğu almaktan kaçınmalarıdır. Böyle bir ortamda yönetilen futbolumuzda bu durumun bir istisnası var. Başakşehir Teknik Direktörü Abdullah Avcı ve Başkan Göksel Gümüşdağ futbolumuzda örneğine sık rastlamadığımız bir istikrarla dokuz yıldır beraber görev yapıyorlar. Bu sağlıklı yapı İstanbul ekibini özellikle son yıllarda ligin en iddialı takımlarından biri haline getirdi. İyi savunma yapan, maçboyu oyundan kopmayan, takım oyunu oynayan ve kontratağa iyi çıkan futbol anlayışı Abdullah Avcı yönetimindeki Başakşehir`e 2014-15 ve 2015-16 sezonlarında dördüncülük, 2016-17sezonunda ikincilik, geçtiğimiz sezon ise üçüncülük getirdi.
Avantaj büyük
Başakşehir şirketleşmenin ardından ekonomik olarak da güçlü bir yapıya kavuştu. Dünya futbolunun yıldız isimleri Glichy ve Adebayor büyük paralar ödenerek transfer edildi. Bu iki isme Emre Belözoğlu, Edin Visca, Epureanu, Mossoro, Bajic gibi ligi tanıyan ve tecrübeli isimleri eklediğimizde ligin en kaliteli kadrolarından biri olduğunu görüyoruz. Takımın kalecisi Mert Günok`a ayrı bir parantez açmamız gerekir. Bu sezonun en dikkat çeken çıkışını yaptı ve sadece 6 gol yiyerek kaleyi adeta gole kapadı. Şampiyonluğun diğer iddialı ekiplerine baktığımızda büyük sorunlar görüyoruz. Galatasaray, UEFA FFP kısıtlaması nedeniyle sezon öncesi oyuncu satmak zorunda kaldı. Ancak Mustafa Cengiz yönetimi bunu başarıp, takıma gerekli takviyeleri yapamadı. Ü stüne takımın kilit oyuncuları uzun süreli sakatlıklar yaşadı. Cezalar, yapılamayan golcü transferi ve maddi sıkıntılar sarı kırmızıların başını ağrıtan diğer konular. Fenerbahçe ve Beşiktaş da benzer sıkıntıları yaşıyor. Maddi sıkıntılar, formsuzluk, yönetimin taraftar ve camia tarafından eleştirilmesi tıpkı Galatasaray gibi BJK ve FB`nin de lig yarışında zorlanmasına, puan kaybetmesine yol açıyor.
Avcı baskıyı aşarsa şampiyonluk gelir
Rakiplerine kıyasla bu tür sorunları yaşamayan Başakşehir böylece saha içinde olduğu kadar saha dışında da avantaj elde etmiş oldu. Geçmişten gelen büyük borçları yok. Ödemeler zamanında yapılıyor. Bütün veriler Başakşehir`in altıncı şampiyon olarak lig tarihine geçme şansını yüksek olduğunu gösteriyor. İstanbul ekibini bekleyen en büyük zorluk ise kritik maçlarda hata yaparak avantajı rakiplerine kaptırması. Bunun en büyük nedeni Teknik Direktör Abdullah Avcı`nın baskıyı kaldıramayıp, hatalar yapması. Taraftarı olmayan, baskıdan uzak oynamaya alışmış Avcı, şampiyonluğun belirleneceği maçlar oynandığında alışık olmadığı bir stresle karşılaşınca bocalıyor. Son iki yılda bunun örneğini yaşadık. Ancak tecrübe yapılan hataların bileşkesiyse yeterince hata yapan Abdullah Avcı artık bu durumla baş edebilmeli.
10 avroluk satışın düşündürdükleri
İtalya 2. Ligi Seria B`de mücadele eden, Edinson Cavani, Paulo Dybala ve Javier Pastore gibi yıldızları Avrupa futboluna kazandıran İtalya`nın köklü kulüplerinden Palermo, 10 Euro karşılığında merkezi Londra da bulunan Mepal şirketine satıldı. Satışın sembolik bedelle yapılmasının nedeni kulübün 23 milyon avroluk borcu. Mepal şirketi borcu üstlenip, üstüne yeni stat ve antrenman tesisi yapmayı taahhüt edince kulüp sahibi Maurizio Zamparini, tüm hisselerini Londra merkezli şirkete devretti. Bu tür örnekleri yakın zamanda futbolumuzda görmeye başlayacağız. Futbol artık sadece sahada oynanmıyor, ekonomik olarak da iyi yapılanmalı ve yönetilmelisiniz. Futbolumuzu yönetenler bu açılardan sınıfta kaldı. Kulüplerimizin borcu o kadar büyük miktarlara ulaştı ki gelirler borcun faizini bile karşılamaz durumda. Gelecekteki gelirleri teminat gösterip alınan kredilerle günü kurtarma anlayışı kulüplerimizi iflasın eşiğine getirdi. Yakın zamanda başta büyük kulüplerimiz olmak üzere çok sayıda futbol takımı yabancı yatırımcılara satılmak zorunda kalacak.
Podolski`ye arkadaş geldi
Barcelona ve İspanya Milli Takımı`nın eski golcüsü David Villa, Japonya Birinci Ligi takımlarından Vissel Kobe ye transferini sosyal medyadan duyurdu. Kariyerinde Valencia, Barcelona, Ath. Madrid, Melbourne City ve New York City forması giyen 36 yaşındaki golcü, Avrupa, Amerika, Avustralya kıtalarının ardından Asya kıtasında futbol oynayarak farklı kültürlerle yolculuğuna Japonya`da devam edecek. 2019 Ocak ayından itibaren Vissel Kobe forması giyecek olan İspanyol futbolcunun beraber forma giyeceği futbolcular arasında Barcelona`dan eski takım arkadaşı Andres Iniesta ile bir dönem Galatasaray da oynayan Alman Lukas Podolski de var. İspanya Milli Takımı ile 2008 de Avrupa Kupası, 2010 da da ise Dünya Kupası Şampiyonluğu yaşayan David Villa, Barcelona da oynadığı dönemde de lig ve UEFA Şampiyonlar Ligi kupalarını kazanmıştı.
Kaybetmeyi bilmeyenler
Şampiyonluk için kıyasıya mücadelenin yaşandığı Avrupa liglerinde 5 takım henüz yenilgiyle tanışmadı. Premier Lig`in ilk iki sırasını paylaşan Guardiola yönetimindeki M.City 12 galibiyet ve 2 beraberlikle 38 puanla zirvede. Hemen ardında bir başka yenilgisiz Jurgen Klopp`un takımı Liverpool 11 galibiyet üçberaberlik ve 36 puanla geliyor. İsviçreli Lucien Favre yönetiminde fırtına gibi esen Dordmund, 13 maçta 10 galibiyet 3 beraberlik ve 33 puanla en yakın takipçisi MGBach`ın 7 puan önünde zirvede. Ronaldo transferiyle dikkatleri üzerine çeken Juventus, İtalya Ligi`nde adeta rakipsiz. 14 maçta sadece bir kez berabere kalan Torino ekibi bir maçı eksik olan en yakın rakibi Napoli`ye 11 puan fark atmış durumda. Fransa`nın Paris St. Germian bütün maçlarını kazanarak yenilgisizliğe puan kaybetmemeyi de eklemiş durumda. Oynadığı 14 maçtan da galibiyetle ayrılan Paris ekibi, en yakın takipçisi Montpellier`in 13 puan önünde liderliğini sürdürüyor.
LeBron James gözünü Oscar`a dikti!
Sezon başında Lakers ile dört yıllık sözleşme imzalayan LeBron James, sadece basketbolculuğuyla değil yatırımlarıyla da kazançelde ediyor. Los Angeles`a taşınınca bir prodüksiyon şirketi kuran Kral ilk büyük anlaşmasını imzaladı. LeBron James`in yapım şirketi SpringhHill Entertainment yeniden çekilmesi planlanan dünyaca ünlü korku filmi '13. Cuma`nın yapımcılarından biri oldu. Şirket ayrıca NBA yıldızlarının hayatını anlatan belgeseller başta olmak üzere birçok yeni projenin yapım hazırlığında. Lakers efsaneleri ile Hollywood arasındaki sıcak temas eski yıllara dayanıyor. Lakers`ın 60 ve 90`lı yıllara damga vuran kadrosunun unutulmaz ismi ve tüm zamanların en skoreri Kareem Abdul Jabbar komedi filmi 'Airplane' ve Bruce Lee ile 'Ölüm Oyunu'`adlı filmlerde oynadı. Bir rap albümü de yapan Shaquille O`Neal ise Kazaam filminde oynadı. Bir başka Lakers yıldızı Kobe Bryant da basketbolu bıraktıktan sonra sinemaya giren isimler arasında. Black mamba lakaplı star yapımcısı olduğu bir kısa filmle Oscar kazanmıştı.
