Bartın'ın Amasra ilçesi, İranlı prenses Amastris döneminde en parlak dönemini yaşamış, Erken Tunç Çağı'nda kurulmuş bir yerleşim alanıdır. Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait birçok esere ev sahipliği yapar. Yaklaşık 15 yıl süren çalışmalarda ortaya çıkan eserler, ilçenin tarihini 5 bin yıl öncesine dayandırıyor ve antik kent yapılarının büyük bir kısmının hâlâ keşfedilmemiş alanların altında olduğuna işaret ediyor.
Amasra'da Kum Mahallesi'nde yapılan kazılarda, Bizans dönemine ait bir hamamın kalıntıları gün yüzüne çıkarıldı. Ayrıca Karaevler mevkisinde Roma dönemine ait toplantı salonu ve özel evlere ait olduğu düşünülen mozaikli mekanlar keşfedildi. Bunun yanı sıra, Amasra Çok Programlı Lisesi'nin temel kazısında Roma dönemine ait tapınak kalıntılarına rastlandı. Bu kalıntıların ortaya çıkarılması için 2010 yılında Bartın Üniversitesi'nin bilimsel danışmanlığında kurtarma kazıları başlatıldı.
Kum Mahallesi'nde yer alan antik tiyatro, 19. yüzyıldan sonra mezarlık olarak kullanılmaya başlandı. Antik tiyatronun gün yüzüne çıkarılabilmesi için mezarların başka bir bölgeye nakledilmesi gerekiyor.
2016 yılında Boztepe Mahallesi'nde yapılan inşaat kazısında Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilen bir yapıda, 800 yıllık insan iskeletleri bulundu.
Yılda 50 binin üzerinde turist
Amasra Müzesi'nde sergilenen Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda eser, yılda 50 binin üzerinde turist tarafından ziyaret ediliyor.
Roma İmparatoru Hadrian'a ait heykel ve Yunan mitolojisinin sağlık tanrısı Asklepios'u simgeleyen yılan heykeli, müzenin en dikkat çeken eserlerinden bazılarıdır.