Sempozyumların en güzel tarafı Kültür Gezileri oluyor. Balıkesir Kaz Dağları, Ayvalık, Altınoluk, Edremit, Cunda Adası, Akçay,  Küçükköy v.b. gibi önemli turizm ve kültür yerlerine sahip. 
Sempozyuma aynı şehirde okuyan Balıkesir Ü niversitesi Müzik ABD öğrencileri gelmezken, Bodrum`dan, kendi ücretlerini ödeyerek 15 kişilik Türk Müziği grubu bizi sürekli takip ettiler. Kendilerine teşekkür ediyoruz.
Cumartesi günü, Prof. Dr. Abdullah Soykan hocamızın, engin birikimi ve tatlı anlatımıyla gezi düzenlenmişti. Soykan hoca, yöreye çok hakim, çok proje yürütüyor. Zeytinyağı üreten fabrikalarına danışmanlık yapıyor. 
Aslında çok daha önemli görevlerde olması yörenin hayrına olacaktır. Keşke, tüm akademisyenlerimiz, unvanı alınca yatmayıp böyle çalışsalar;
Ayvalık güzel bir yer, daha önceleri de gitmiştim. Zaten dünürlerimin Güre`de yazlıkları var. Balıkesir in en batısında, Ege Denizi kıyısında bulunan ilçe. Balıkesir ilçeleri dahil Ayvalık da  kış mevsimlerinde küçük bir kasaba nüfusuna sahip olmakla birlikte, yaz mevsimlerinde turizmin de etkisiyle dönemsel nüfus artışı yaşamaktadır.
Balıkesir turizmde ülkemizde 4`ncü sırada. Çünkü, oteller yok. Kıyılar zamanında halk tarafından alınıp binalar yükselince, otel yapacak yer kalmamış;
Dolayısıyla buranın geliri ölmez ağaç: Zeytin. Bu aralar soğuk sıkmaya başlanmış. Bizim götürüldüğümüz fabrikada 'Özgün' nasıl zeytinyağı üretiliyor?, Soğuk sıkım ne demek? Taş baskı üretim ne demek? v.b. görsellerle anlatıldı. Ayın 15`i olduğu için, misafirlerimizle çok fazla alışveriş yaptık.
Cunda Adası, her zamanki güzelliği ile, turistler çekilmiş. Havanın erken soğuması, rüzgarlı günlerin başlaması, okulların açılması ile tamamen yerli turizmle geçinen bu beldeleri sakinleştirmiş. Ancak, adaya bağlantı yolunda, köprü boydan boya yapılması gerekirken, denizin akışı daraltışmış ve toprakla doldurulmuş ve 3küçükbir köprü altına konulan 3 geçiş ile diğer kesim dolmaya terkedilmiş. Bu yanlış nasıl yapılır anlamak mümkün değil!..
Tarih de Cunda`nın hep bir ağırlığı olmuş Cunda 18. yüzyılda Osmanlı`dan özerklik almış, büyük bir şehir olmamasına rağmen 4-5 konsolosluğa ev sahipliği yapmış, Kurtuluş Savaşı sırasında işgalcilere ilk asker kurşunu burada sıkılmış (adanın diğer adı olan Alibey de tetiğin arkasındaki isim) ve böylece Yunan ordusuna Anadolu`da ilk direniş burada başlamış. Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı, Kiliseler, Cunda Yel Değirmenleri ve Rahmi M. KoçMüzesi en çok gezilen yerlerden;
Aynı durum, Şeytan Sofrası`na çıkarken de var; Kuşlar için milyonlarca lira harcanıp, toprak dolgu boyunca seyir terası yapılmış, ama toprak dolgudan denizle kuşların konakladığı alan bağlantısı kesilince, o taraf kurumuş ve tek kuş kalmamış. Tabii ki, seyir terası da atıl kalmış..
Olacak iş değil; Bu iki konuya Kültür ve Turizm Bakanlığı`nın, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile  derhal el koyması ve yanlışı düzeltmesi gerekiyor.
Şeytan Sofrası, Ayvalık ilçe merkezinin 8 km güneyinde bulunan, büyük kayalık tepelerin üzerindedir. Her zaman çok rüzgarlı olan bu tepeden  tüm Ayvalık Adaları ve Midilli adası manzarası gözükmektedir. Ü zerinde Şeytan ın ayak izi bulunduğuna inanılan, halkın madeni para atarak dilek dilediği eski bir lav birikintisidir.
Dönüşte Küçükköy`e uğradık. Küçük bir köy, ama köy meydanında halkın yaptığı el işleri, yemekler v.b. satılıyor.
Küçükköy, Rumlar`dan kalan, ama kaderine terk edilmiş bir taş mahalleymiş. Köye taşınmak isteyen şehirli bir grup arkadaşın, hep beraber köyü dönüştürmeye karar vermesi ile proje filizlenmiş. Buraya gelen şehirliler tamamen yerleşmişler yani yazlıkçıların kurduğu bir heves yeri değil. Evler alınıp restore edinilmiş, içine sanat galerileri, tatlı mekanlar açılmış.  Daha köy yeni yeni dönüşüyor, varılmak istenen yer ise köylü ve şehirlinin, sanat ve teknolojinin, birlikte ahenk içinde var olduğu, kendi enerjisini kendi üreten, cinsiyet eşitliğine inan ve tüm fertlerinin yönetimde söz sahibi olduğu bir demokratik bir köy yaratmakmış. Dönüşüm daha yeni başlamışsa da hızlı başlamış. Değişimin en önemli lokomotifi ise açık ara sanat. Köyde şu an 14 tane galeri / müze / atölye tarzı yer var. Bahara merhaba şenlikleri, önemli sanatçıların ağırlandığı kültür sanat günleri yapılmış. Biz uğradığımızda çoğu esnaf, iş yerini kapatıp gitmişti ve 29 Ekim haftasında festivalin  yapılıp yapılmayacağı konuşuluyordu.
Balıkesir`e zaman ayırmak gerek; Oksijen, az katlı binalar, doğal yemekler,  temiz hava, soğuk su, zeytin, turizm, tarih, kültür;
Daha ne olsun;
5. Balıkesir Halk Kültürü ve Müzik Sempozyumu`nda buluşmak üzere; .