Konya'da yaşayan 17 yaşındaki gelin D.K. ile aynı yaşta olan damat O.K., 3 Ağustos'ta ailelerinin onayıyla resmi nikahlarını kıydılar. Çift, 19-21 Ekim tarihleri arasında, 3 gün 3 gece sürecek bir düğün için damadın memleketi Balıkesir'in Susurluk ilçesinde hazırlıklara başladılar.
Damat tarafı, bu süreçte kızın babasına 250 bin lira başlık parası ödedi. Aileler, 19 Ekim'de Susurluk'ta bir araya geldi. İddiaya göre, düğünün 2. günü kız tarafı, takı töreninin ardından bir yakınlarının öldüğünü söyleyerek Konya'ya dönmek istedi.
Kız tarafının aceleci davranışlarından şüphelenen damadın ailesi, gelinin üzerindeki takıları bıraktıktan sonra Konya'ya gitmesini istedi. Taraflar arasında bir arbede yaşandı. Damadın ailesi, düğünde takılan altınların bir kısmını geri aldı, bir kısmı ise gelinin üzerinde kaldı.
Düğünü terk edip ailesi ile Susurluk'taki akrabalarının yanına giden gelin D.K., 1 gün sonra eşi O.K.'ye dönerek, ailesinin daha önce de kendisini başkalarıyla evlendirmek isteyerek dolandırdığını iddia etti ve şikayetçi olacağını ifade etti.
Damadın ailesi ile birlikte Susurluk İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giden D.K., burada ifadesini değiştirerek silah zoruyla alıkonulduğunu ve darbedildiğini iddia ederek eşi ile eşinin ailesinden şikayetçi oldu.
D.K., emniyetteki ifadesinin ardından ailesi ile Konya'ya döndü. Damat O.K. ise kendilerinin de karşı taraftan 'yağma' iddiasıyla şikayetçi olduklarını belirterek, düğün gününe kadar her şeyin normal olduğunu, kız tarafının niyetini düğünün 2. günü anladıklarını ifade etti. O.K. şunları söyledi: "Kızın babası, bizden 500 bin lira başlık parası istedi, o parayı veremeyeceğimizi söyledik ve kız bana 'Beni kaçır, sen erkek değil misin?' dedi. Bunların amacı; başlık parasını artırmakmış. Kızın babası bizim bu parayı veremeyeceğimizi anlayınca, babamı aradı ve 'Ben mi senin oğlunu istemeye geleyim yoksa sen mi benim kızımı istemeye geleceksin?' dedi. Başlık parası 250 bin lira olarak kabul edildi. Düğünün ilk günü her şey güzel gidiyordu, ama 2. günü Konya'ya dönmek istediklerini ve babaannesinin öldüğünü söylediklerinde kuşkulandık. Düğün sırasında kızın annesi kızının yanından hiç ayrılmadı ve onun aklını karıştırdı. Düğünün 2. günü, kızı alarak ziynet eşyalarıyla döndüler."
O.K., yarım kalan düğünün 3. gününde eşinin geri döndüğünü ve ailesinden şikayetçi olacağını söylediğini ifade ederek şunları söyledi: "Kız evine döndükten sonra beni aradı ve ailesinin kendisine bunu hep yaptırdığını, bu durumdan kurtulmak ve ailesinden şikayetçi olmak istediğini söyledi ve yanımıza geldi. Birlikte polise gittik. Kız polise verdiği ifadede bizi suçladı. Beraber motora binmiştik, ayağı yandı. Bizim adetlerimizde kına gecesi gelini havaya atmak vardır. Onu havaya atarken kafasını tahtaya çarptı, gözü şişti. Saçlarında boncuk silikon vardı, onları yolmuş ve bunların hepsini ben yapmışım gibi gösterdi. Kendisini darbettiğimizi iddia etti. Polise, ailemin onu silahla tehdit ettiğini ve darbettiğini söyledi. Çok mağdur olduk. Gururumuzla oynadılar. Yüzümüze güldüler ama canımıza kıydılar. Hayattan soğudum. Evlenmeyi düşünmüyorum. Beni hayattan soğuttular, içimdeki yaşam sevincini sömürdüler."
Damadın babası Doğan K. (37), düğün masrafları, takı giderleri ve başlık parası dahil toplamda 1 milyon lira zarara uğratıldıklarını söyleyerek şunları belirtti: "19-20-21 Ekim’de düğünümüz vardı, aileyi Bursa'ya davet ettik. Meğer karşı taraf bizi dolandırma niyeti ile yanımıza gelmiş. Aile, düğün günü, 'Konya’da babaannemiz öldü' diyerek kız, üstünde gelinlik ve ziynet eşyaları ile kaçırmak istedi. Kızın annesi, düğün günü kızının yanından hiç ayrılmadı. Susurluk'ta tüm mahalleye rezil olduk. Başlık parası 250 bin lira, ziynet eşyaları 80 bin lira, düğün masrafları ve Ankara’dan getirdiğim sanatçı ile toplam zararım 1 milyon lira. 1 milyon lira dolandırıldım."