Geçtiğimiz günlerde ülkemizi büyük bir şekilde etkileyen Kahramanmaraş - Pazarcık merkezli ve 10 ilimizi etkileyen deprem meydana geldi. Ve o günden bu yana her şey durdu adeta.
Ne yediğimizden, ne içtiğimizden bir şey anladık. Yeri geldi oturduğumuz sıcak odamız,
sıcak yatağımız buz kesildi. Uykularımız gördüğümüz tatlı rüyalardan değil orada olan vatadanşlarımızın göz yaşlarını düşündükçe kaçtı. Ne evimiz konforlu geldi, ne yediğimiz yemek lezzetliydi. Ne tadı kaldı Türkiye nin ne tuzu... Öyle güzel bir milletiz ki tekrar gösterdik. Deprem olduğu gün saatler içerisinde Tüm dünya tek yürek oldu. Erzak, giyim, ısınma başta olmak üzere tırlarca, tonlarca yardım ulaştırdık. Dünya nın tüm kurumları seferberdi. Kurtarma ekipleri, kurtamak için mücadele eden can dostlarımız, gönüllülerimiz...
Gidemeyen milletimiz bir şekilde yardımlarda bulundu, kimisi o tırlarımızı yükledi, kimisi maddi yardım da bulundu. Ama işin sonunda herkes elini taşın altına koydu. Koymak zorundayız. Hepimizin yaşayabilme ihtimalleri olan durumla karşı karşıya kaldık. 
Dualarımız ortaktı, enkaz altında kalan kardeşlerimizin, ailelerimizin sağ salim çıkartılmalarıydı. Saatler geçti... Umudumuz bitti bitecek dendiği noktada bir ses duyuldu..
Bilirsiniz Ambulans sesi duymak hepimizi ürkütür ve üzer aslında bir hasta görmek, negatif bir durum hissettirir hepimize. Fakat bu enkaz alanında ambulans sesi duymak için bekledik.
Ambulans sirenleri çalıyor ve ışıkları yanıyorsa eğer bir umut var demektir. Ve umutluyuz.
Ü lkemiz bununda üstesinden gelecektir.
Yapılan veya yapılacak yardımlar doğru yere ulaşacaktır.
Bu enkazı kaldırmak hepimizin görevi, mücadelesi olacaktır...
Allah ölenlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ve kederli ailelerimize sabırlar versin.
Başın sağ olsun Türkiye.