Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Murat Ertaş
Murat Ertaş

Teşekkür kültürü, Erzurum Valisi ve ŞEHİRDER

Erzurum Valiliğimizin himayelerinde ŞEHİRDER (Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği) kadim şehrimizde, tarihi Gümrük Hanı’nda “bir vefa, takdir, bir araya gelme ve diğerini fark etme” programı olan “Zamana İz Bırakanlar” başlıklı ödül töreni programı gerçekleştirdi ve cemiyete hizmet eden 35 isim şehrin protokolü ve cemiyet insanları önünde teşekkürle taltif edildi. Ayrıca Erzurum Valimiz Sayın Mustafa Çiftçi dört kıymetli hemşehrimize (Mustafa Ağırman, Hamit Yavuzer, Mehmet Çalmaşur, Muhammet Mağ) teşekkür belgesi verdi.

GÜMRÜK HANI; KARASU KIRAATHANESİ

Osmanlı döneminde, (Evliya Çelebi’nin ifadesiyle) devletin üçüncü büyük gümrük şehri olan Erzurum’un, sosyo-kültürel ve ekonomik tarihinin sembollerinden biri olan Gümrük Hanı’nda bu anlamlı ve değerli programda olmaktan dolayı mutlu olduk, gururlandık. Başta Sayın Valimiz olmak üzere, Erzurum Büyükşehir Belediyemize, Vakıflar Bölge Müdürümüze ve tabi ki ŞEHİRDER’in genç başkanına ve yönetimine, emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyorum.
Bu mekânın ve muhitin şehrin hayatında olduğu gibi benim hayatımda da çok önemli yeri var. Hanın hemen karşısında, caminin yan tarafında sadece şehrimizin değil Türkiye’nin bilim, kültür ve siyaset hayatında birçok ismin gelip geçtiği ve yetiştiği Karasu Kıraathanesi (İçerisinde mecmuaların ve kitapların olduğu kıraathaneye halk Karasu Kütüphanesi de derdi. Kıraathanedekiler bu adla bir dernek kurmuşlardı.) vardı. Benim de çocukluğumda Kur’an-ı Kerim derslerini aldığım kıraathane… Şehir hafızasında önemli mekânlardan olan Karasu Kütüphanesi de en kısa zamanda inşallah yeniden ihya olur. Kimler geçmedi ki Karasu’dan: Hintli İslam âlimi Muhammed Hamidullah, Müslüman olup adını değiştiren İngiliz ilim adamı Hamit Algar, Korkut Özal, Bekir Topdağı, Halis Emek Hoca, Eşref Hoca, İhsan Süreyya Sırma, Beşir Atalay, Ömer Dinçer, Necati, Kara, Mustafa Ağırman… Karasu’yu birkaç yıl evvel Yeni Şafak gazetesinin Pazar ekine yazmıştım. Mekânın son hizmetkârı Fevzi Çiftçi ağabeyi yaşıyor, oldukça yaşlandı, kendisine Allah’tan sıhhat diliyorum…

TAKDİR EDİLMEYEN MARİFET GÖÇ EDER

Erzurum ve bölgesinin göç vermesi bir milli güvenlik sorunudur. Şöyle ki Batı’ya göç eden nüfus milliyetçi ve muhafazakâr kimliğini terk ederek kolayca sekülerleşmekte; vatana ve değerlerimize mensubiyet duygusu hızla azalmaktadır. İkincisi de bölgemiz boşalmakta, bölgenin demografik yapısı değişmektedir. Yurt, insanla yurt olur, şenlenir. Elbette göçün sosyo-ekonomik birçok nedeni var. Ancak “nitelikli göç”ün en önemli nedenlerinden biri “takdir edilmeme, teşekkür kültürünün az olması, başarının kıskanılması ve itibarsızlaştırılması”dır.
Göç eden cemiyet insanlarına, münevverlere, bilim adamlarına bakınız, en çok da gördükleri muameleden dolayı göç etmişlerdir oldukları yerden…
Muallim Ömer Naci’nin mısrası meşhûrdur:
“Marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir.”
Evet, takdir edilmeyen marifet ve hüner iltifat gördüğü yere göç eder. Kıymet bilmek; ilim sahibi, güzel ahlâklı, vefâkâr insanlara mahsustur; aksine olanlar ise marifet ehlini sömürmekten öte bir şey düşünmezler.

SAHİP OLMAK İLE SAHİP ÇIKMAK FARKLI ŞEYLERDİR

Kurucusu olmaktan kıvanç duyduğum ŞEHİRDER bugün 12 yaşında ve dördüncü başkanının yönetiminde ilk günkü gibi hizmetlerine devam ediyor. Bu ne demek? Bu, şu demek: ŞEHİRDER’i kurup yaşatanlar “Ben” merkezli kişiler değil. Türkiye markası olan ŞEHİRDER şehre yeni insanlar kazandırıyor.

Kurulduğu günden bu yana ŞEHİRDER (Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği) şehirlilik şuurunun gelişmesine katkı sunarken şu 4 tiple amansız mücadele etmiştir ki bu tipler insanın tarihinde hep olmuştur:
1-Olduğum yerde ya ben konuşayım ya da ben konuşulayım, diyenlerle,
2-Bana temas etmeyen veya benim temas etmediğim her iyiyi, iyiliği ve farkındalığı yok sayan ve itibarsızlaştıranlarla,
3-Yapılan iş cemiyete ne kadar faydalı ve doğru olursa olsun, kendisinin dahil olmadığı her işi ve başarılı insanı rakip görenlerle,
4-Mütevazı kişilerin veya devletin yaptığı çalışmaları kendileri yapmış veya düşünmüş gibi sunup rol çalan, şeref ve haz gaspı yapan çığırtkanlarla.

Bir şeye “sahip olmak” ile “sahip çıkmak” çok farklı kavramlar… Unutmayınız; şehre sahip olmak isteyenler, şehre sahip çıkmaya çalışanlardan rahatsız olurlar. Sahip çıkanlar erdemlidir. Biz bu şehrin sahibiyiz, biz ne dersek o olur, düşüncesindeki “süper egolu tipler” şehrin onulmaz arızasıdır.

Şehrin sosyo-kültürel hayatına (kısmen de olsa) katkısı olup kendisi dışındakileri yok sayan tipler vardır ki ŞEHİRDER’i yok sayanlara, her türlü kara çalanlara karşı bile ŞEHİRDER her zaman şefkatle ve alicenaplıkla elini uzatmış, hatta gerektiğinde taltif etmiştir. Kişiselleştirmemiştir, kin gütmemiştir kimseye. Kişiye değil işe iltifat etmiştir. Rahmetli anamın sıkça tekrarladığı, Yunus Emre’nin hikmetli sözlerini şiar edinmişiz: “Döğene elsiz gerek / Söğene dilsiz gerek / Derviş gönülsüz gerek..”

Evet, ŞEHİRDER kurulduğu günden bu yana şehrin insan kaynağına, insan hazinesine birçok yeni isim kazandırmıştır. Kendisiyle hiçbir organik bağı olmadığı halde şehre ve cemiyete faydalı işler yapan isimleri basın açıklamalarıyla, yaptığı programlarla, verdiği ödüllerle öne çıkarmış, müşterek ruha, istişareye önem vermiştir.

DEVLET BÜYÜKLERİNİN TAKDİRİ, KİŞİYİ DAHA DEVLETLİ VE ŞEVKETLİ YAPAR

Elbette en kıymetli takdir, devlet büyüklerimizden aldığımızdır. Ancak sivil toplum kuruluşları da şehrin takdir alışkanlığında etkin olmalıdır. Unutmayalım Erzurum Türkiye’mizin kuruluş meşalesinin yakıldığı yerdir ve bu meşaleyi Erzurum’daki sivil toplum yakmıştır, Şark Vilayetleri Müdafai Hukuk Cemiyeti. Mustafa Kemal Paşa bile ancak askerî üniformasını çıkarınca Erzurum Kongresi’ne kabul edilmiştir. Söz tam buraya gelmişken Sayın Valimize özel bir teşekkürde bulunmak istiyorum. En son 1992’de basılan ve piyasada baskısı olmayan Prof.Dr. Fahrettin Kirzioğlu’nun 700 sayfalık, her yönüyle “Erzurum Kongresi” kitabını yeniden yayımladıkları için.
Bir cemiyet adamı olarak, Erzurum’a geldiği 2014’ten beri bizim en büyük destekçimiz olan ve sosyal belediyecilikte Erzurum’u önemli bir noktaya taşıyan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mehmet Sekmen Başkanımıza, kadim şehrimizde cemiyetle iç içe olup “insan”a vefa gösteren ziyaretleriyle ve çalışmalarıyla, şehrin tanıtımına verdiği desteğiyle ve teşekkür kültürünü öne çıkaran yönetimiyle çok kıymetli Valimiz Mustafa Çiftçi’ye şükranlarımı sunuyorum.

Zamana İz Bırakanlar programını şereflendirerek belirlenen isimlere plaketlerini takdim eden Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Adem Aydemir’e, Atatürk Üniversitesi Rektörü Sayın Prof.Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’na, ETÜ Rektörü Sayın Prof.Dr. Bülent Çakmak’a, şehrimizin birbirinden kıymetli sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine, kanaat önderlerine, şehir sevdalılarına teşekkür ederken ödül alan 35 ismi tek tek tebrik ediyoruz.

Elbette, ŞEHİRDER’i bugünlere getiren Vedat Eğilmez başkanıma, Mustafa Uğurlu başkanıma ve genç yönetimiyle muazzam bir gayret gösteren ŞEHİRDER’in dördüncü ve aktif Başkanı Uğur Aksu’ya teşekkür ediyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR