Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
İbrahim Ethem Gören
İbrahim Ethem Gören

Sanatkâr Portreleri-XI Hattat Ekrem Eşkin

Kalemin ucundan dökülen her çizgi, cehrî zikrin hafî yankısıdır. Bu vetirede harfler, hakikatin sır kapılarını aralayan anahtar hâline gelir. İşte bu kapıdan içeri adım atan Hattat Ekrem Eşkin’in yazı serencamı, gönlün irfânî seyr u sülûkunda bir hat yolculuğu olarak başlıyor!

Yazıların kıvrımında, ayın’ların çanağında, kef’lerin sereninde, mim’lerin gözünde, güzel gözlü he’lerin orta yerinde nice sırlar vardır! Bu vetirede gönül kelimelere sığmaz, bununla birlikte kalem mahza zikre dönüşür.

Sanatkâr Portreleri yazı dizimizin on birinci uğrağında işte böylesi bir seyr u sülûkün menzillerine râm olarak kalemiyle yol almanın gayreti içerisinde bulunan Hattat Ekrem Eşkin’i, harfleri ibadet şuuruyla kaleme alan sanatkârlarımızdan biri olarak tanımak ve tanıtmakla müftehîrim.

İstanbul-1975

1975 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Ekrem Eşkin’in çocukluğu, şehrin eski semtlerinden Kasımpaşa’nın dar sokaklarında geçti. Mahallenin duvarlarına sinmiş tarih, camilerin kubbelerinden yükselen ezanlar, mezar taşlarındaki hat sanatının sessiz ihtişamı onun gönül dünyasına erken yaşlarda dokundu.

İlkokulu Hasköy’de, orta ve lise öğrenimini Eyüp İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. Eyüp Sultan haziresinde yaptığı uzun yürüyüşlerde, taşlara işlenmiş hat örneklerini dikkatle inceledi, satır aralarında kaybolmuş mânâları çözmeye gayret etti. Bu dönemde Osmanlıca’ya duyduğu merak da güçlendi; eskimez yazı metinlerini çözmeye çalışarak adım adım öz sanatlarımızın deryasına nüfuz etti.

Kasımpaşa’dan Eyüp’e uzanan Haliç yolculuklarında, her gün kayıkla geçtiği sular onun zihninde farklı hayaller uyandırdı. Bu yolculuklarda Hâfız Osman’ın meşhur “kayıkçı vavı” gönlünde yankılandı, harflerin ilâhî sırlarla bezeli serenleri genç ruhunu besledi. Bir gün tevâfuken eline geçen Mahmud Bedreddin Yazır’ın Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm Medeniyetinde Kalem Güzeli serlevhalı eseri ise hayatında dönüm noktası oldu. Yazır’ın satırları, hattın yalnızca estetik değil, aynı zamanda mânevî bir yolculuk olduğuna dair bilinci onda kökleştirdi.

Fesubhâhnallah!

On altı yaşında resim ve minyatüre yönelen Eşkin, sanatın farklı kollarını denemeye koyuldu. Fakat asıl yolculuğu, Beyazıt Sahaflar Çarşısı’nda yaşadığı bir karşılaşmayla şekillendi. Bir gün Sahaflar Çarşısı’nda kitap ararken, sahaf hattat Ali Sıtkı Özalp ile tanıştı. Başlangıçta talebe kabul etmeyen Özalp, Ekrem Eşkin’in ısrarı ve azmi karşısında “Fesubhâhallah!” dedi. Böylece onun meşk halkasına dâhil oldu.

Hocasıyla geçirdiği yıllar, yalnızca yazının inceliklerini değil, aynı zamanda geleneksel sanat ahlâkını da öğretti. Sahaf dükkânında geçirilen uzun günler, eski meşk defterlerinin sayfalarında yapılan çalışmalar, talebenin gönlünde silinmez izler bıraktı. Yazının sabır, sebat ve teslimiyetle kemâle ereceğini öğrenen Eşkin, usta–çırak münasebetinin her adımını bir ibadet disipliniyle yaşadı.

İcâzete Uzanan Yol

Yaklaşık yirmi yıl süren yoğun meşk sürecinin ardından, 2015 yılında sülüs ve nesih yazılarından icâzet aldı. Bu, onun için sadece bir diplomadan ibaret değildi; hattın silsilesinde yerini bulduğunu ve kaleminin artık emaneti –biiznillah- taşıyacak kudrete eriştiğini gösteren bir nişandı.

Aynı yıl kırk yaşına giren Ekrem Eşkin, hocasının teşvikiyle Şişhane’de “Atölye Meşkhâne Sanat Evi”ni kurdu. Bu mekân on yıl boyunca hattın, ebrunun ve tezhip sanatının buluşma noktası oldu. Burada sanatseverlerle buluştu, talebeler yetiştirdi, mini sergiler düzenledi. Şişhane’nin Aynî Ali Baba Tekkesi sokağındaki Meşkhâne, modern İstanbul’un kalbinde, klasik sanatların nefes aldığı bir dergâh hüviyetine büründü.

Sanat Yolculuğu

Eşkin, bugüne dek yurt içinde ve dışında pek çok sergiye katıldı. Sülüs, celî sülüs, nesih, celî divânî, rik‘a, icâze ve tuğra yazı nevilerindeki eserlerine ketebe koydu. Muhatabımızın gönül kaleminden neş’et eden levhalar camilerde, tekkelerde, türbelerde ve özel koleksiyonlarda yer buldu.

2022 yılında Taksim Camii Kültür Merkezi’nde açtığı ve dahi bu satırların yazarının küratörlüğünü üstlendiği “Yâd-ı Mâzi” sergisi, onun sanat hayatında ayrı bir merhale oldu. 55 eserden oluşan sergide, Üstad Alparslan Babaoğlu ve talebelerinin ebruları ile Mehmet Ali Kalgan ve Fulya Saatçioğlu’nun bezemeleri Eşkin’in yazılarıyla bütünleşti.

Kazasker Mustafa İzzet Efendi’yle Manevî İrtibat!

Ekrem Eşkin için geçmişin büyük hattatları, sadece üstat değil, aynı zamanda mânevî rehberlerdir. Özellikle Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin eserleri, onun kalem yolculuğunun başlıca ilham kaynaklarındandır. Tophane’deki Kadirîhâne’de bulunan ve yangında kaybolan Kazasker levhalarını kadim usule uygun şekilde yeniden yazması, onun sanatını bir ihyâ gayreti haline getirdi. Bu çabasında yalnızca estetik değil, kaybolan bir ruhu yeniden diriltme arzusu da vardı.

Hat Anlayışı ve Tasavvufî Bakış

Eşkin için yazı, müstakil sanat olmanın ötesinde, bir zikirdir. Kâğıt, kalem ve mürekkebi ruhî bir terkip olarak görür. Ona göre hat Hz. Ali’nin ifadeleriyle “hocanın öğretişiyle, çok yazmakla ve İslâm dini üzere yaşamakla” kemâle ererken, hat sanatını, “cismanî âletlerle icra edilen ruhânî mühendislik” olarak tanımlar. Bu tarif ve tavsif, onun hattı bir mühendislik disiplini kadar titiz, bir tasavvuf yolculuğu kadar derin gördüğünün ifadesidir aynı zamanda.

?

Bugünkü günde Ekrem Eşkin

Bugün Ekrem Eşkin, sanatının yanı sıra nezaketi, tevazuu ve İstanbul beyefendiliğiyle de tanınır. Atölye Meşkhâne’nin ardından çalışmalarını evinde sürdürmekte, talebelerine yazı meşk ettirmektedir. Hâsılı o, sanatıyla geçmişle bugün arasında köprü kurmaya devam ediyor.

Onun kalemiyle şekillenen harfler, yalnızca kâğıt üzerinde değil, gönüllerde de derin izler bırakırken, hüsn-i hat yalnızca yazı değil; kalbin sırlarına açılan, hakikati zikre dönüştüren ilâhî bir nefesin sadırdan satıra nakşeden tezahür olarak karşımızda duruyor.

Kaynakça

Yâd-ı Mâzi Hüsn-i Hat Sergi Kataloğu. Küratör: İbrahim Ethem Gören. İstanbul, Kasım 2022.

Gören, İbrahim Ethem. “Aşkın Sûreti: Hilye-i Şerîfeler, Kazasker Mustafa İzzet Efendi.” (Makale içinde), s. 68-77.

Gören, İbrahim Ethem. “İstanbul’un Orta Yeri Beyoğlu’nda Yâd-ı Mâzi.” Kuveyt Türk Özel Bankacılık Kültür Sanat Portalı, 28 Kasım 2022.

Gören, İbrahim Ethem. “Hattat Ekrem Eşkin: Aşk Gibi Bir Muallim Yoktur!” Kuveyt Türk Özel Bankacılık Kültür Sanat Portalı, 27 Ocak 2020.

Hattat Ekrem Eşkin ile Sözlü Tarih Çalışması. Haziran 2024.

 

 

İbrahim Ethem Gören – 04.09.2025, Yazı No: 684

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR

1