Aydın Aydın Menderes Ü niversitesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi Bölümü ve Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi ABD`lı Başkanı Prof.Dr.Kürşat Karacabey ile 'spordan müziğe, varlıktan hiçliğe, ülkeler arası kültürden ülkeye' dair keyifli bir söyleşi yaptık. Özellikle yaşamının odağına sporu koyan ve bu yolda ilerlemeyi planlayan gençlerimizin için rehber niteliğinde bir söyleşi olduğuna inanıyoruz.
AY: Sn. Hocam, röportajımıza başlamadan önce sizi biraz tanıyabilir miyiz? Kürşat Karacabey kimdir? Akademik hayatı nasıl geçmiştir? Yaptığınız çalışmalardan kısaca bahseder misiniz?
K.KARACABEY:Kürşat Karacabey ilk-orta ve lise öğrenimini Niğde ilinde, lisans eğitimini Elazığ Fırat Ü niversitesinde tamamladım. Annem ev kadını, babam 30 yıldan fazla Devleti Ebed Müddet aşkı ile görev yapmış bir Polis Memuru idi.. Yurdakul İlteriş ve Umay İlsu isimli iki çocuğum var.
Akademik hayatıma 1998`de Arş. Gör. olarak F.Ü de başladım. Özellikle Tıp Fakültesi`nde çok değerli hocalarım ile birlikte çalışma fırsatı buldum. 2000`de Yüksek Lisans eğitimimi bitirdim. 2000-2003 yılları arasında Marmara Ü niversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu`nda görev yaptım. Akademik ruhumun gelişmesinde Marmara Ü niversitesinin etkisi ve orada hocalarımın katkıları gerçekten çok büyüktür.
2003`te Marmara Ü niversitesi`nde Doktora eğitimimi tamamladım. 2008`de Gaziantep Ü niversitesi BESYO`ya Müdür olarak atandım. Gaziantep`te Belediyelerimiz, ASKF ve Kent Konseyi ile çok güzel çalışmalara imza atıldı. Spor Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı olarak da görev yaptım, başarılı işler yaptık. Gaziantep insanı gerçekten çok çalışkan üretken ve Millet sever bir yapıya sahip. Orada 2 bölüm 4 program açılması bize nasip oldu. TMOK tarafından yaptığımız işlerden dolayı Teşekkür Belgesi ile şereflendirildim. 2010`de Doç. unvanını aldım. 2012`de hocamın Düzce Ü niversitesi`ne daveti üzerine oraya geçtim. BESYO nun kuruluşunda görev aldım. 2015`te Prof. oldum. Düzce de ekip arkadaşlarım ile deyim yerinde ise tarihe önemli notlar düştük. Spor Bilimleri Fakültesini kurduk YÖK tarafından Kurucu Dekan olarak atandım 3 bölüm 5 program açarak öğrenci aldık Sağlık Bilimleri Enstitüsüne bağlı olarak Beden Eğitimi ve Spor ABD` nı kurduk ve Yüksek Lisans ve Doktora Programı açtık. Ü niversitemiz üst üste iki kez Ü niversite Spor Oyunlarında163 Ü niversiteyi geride bırakarak en fazla madalya alarak Türkiye 1. oldu.
Alanımda yazılmış 5 Kitabım ve 150`nin üzerinde bilimsel çalışmam ve 1300 yakın atıfım bulunmakta ve H İndeksim 17 dir.Yapmış olduğum çalışmalara yapılan atıfların İspanya Eğitim Bakanlığınca farklı branşlarda hazırlanan 2 bin başarılı akademisyen listesine giren tek spor bilimci oldum (https://www.hurriyet.com.tr/turk-akademisyen-basarili-bilim-adamlari-listesinde-37053410). Malum hain FETÖTerör Örgütünün 15 Temmuz girişimi ile YÖK`ün bu örgütün en büyük yapılanmasının olduğu kurum olan üniversitelerde temizlik yapabilmek için bütün Dekanların istifasını istemesi üzerine istifa ettim. Daha sonra Düzce Ü niversitesi`ne 2. kez Dekan olarak atanmam YÖK Başkanlığımızca yapıldı.
2017`de Aydın Adnan Menderes Ü niversitesine geçtim, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokul Müdürlüğü yaptım. Spor Bilimleri Fakültesi`nin kurulmasına öncülük ettim ve Kurucu Dekan olarak YÖK tarafından atandım. Dekanlığım döneminde Türkiye Ü niversiteler Spor Federasyonun faaliyetlerinde 163 Ü niversite arasında en fazla madalya alarak Türkiye Birincisi olduk.
2021 yılı itibari ile son beş yılda ve Türkiye`de toplamda üniversite ve temel alanda en yüksek 10.000 akademisyen sıralamasında 4557.sırada yer aldım, Aydın Adnan Menderes Ü niversitesinden 85 akademisyen listeye girmişti ve bunların arasında 25. sırada yer aldım, Spor Bilimleri alanında tek akademisyenim.
AY: Sn.Hocam, salgın döneminde neler yaptınız?
Öncellikle Devletimizin belirlemiş olduğu kurallara sağlığım ve toplum sağlığı açısından dikkat etmeye çalıştığımı ifade etmek istiyorum. İçinden geçtiğimiz Salgın süreci, dünyayı ve Milletimizi olumsuz etkilediği bir gerçek Allah yar ve yardımcımız olsun.Büyük bir Milletiniz birlik ve beraberlik içerisinde bundan önce zorlukların üstesinden Yüce Allah`ın İnşirah`da buyurduğu gibi 'Muhakkak ki her güçlükle beraber bir kolaylık vardır' bu süreci de hayırlısı ile atlatacağız.
Bu süreçin benim açımdan ve toplumumuzu hayatı sorgulama açısından verimli geçtiğini ifade edebilirim. Bu dönemde bol bol okumaya ve araştırma yapmaya çalıştım. Kendimi tanıma yolculuğumda her geçen gün hatalarım ile yüzleştim ve özeleştirimi yaptığımı söyleyebilirim.
AY:Toplum olarak spora ve fiziksel aktivitelere yaklaşımımız nasıl?
K.KARACABEY: Türk milleti olarak spora yüzlerce yıllık bir yatkınlığımız var. At üstünde yaşamayı öğrenen ve sürdüren atalarımız güreş, cirit, okçuluk, at binme gibi becerilerini kuşaktan kuşağa aktararak günümüze kadar ulaştırmıştır. Bunun dışında modern sporların gelişmesi ile kurulan BESYO/Spor Bilimleri Fakülteleri ile bu bilimsel bir yapıya bürünmüştür. Bizim, 'Her Yaşta Yaşam Boyu Spor' dediğimiz olgu şu an toplumun bütün katmanlarına yayılmıştır.
Sporun içerisinden gelen bir Cumhurbaşkanına sahip olmanın büyük avantaj olduğunu düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin son yıllarda gerçekleştirdiği büyük spor yatırımları ile spor tesis altyapısı güçlenmiş her kesimden insanın spora erişim imkanısağlanmış buda sporda uluslararası başarıyı getirmiştir.
Spor Bakanlığımız ve Federasyonlarımızın özverili çalışmaları ile Uluslararası arena da çok büyük başarılara imza atmaktayız. Profesyonel anlamda ve kulüpler bazında artık dünya ile rekabet edecek durumdayız.
Ayrıca pandemi ile birlikte alınan önlemler, kısıtlamalar ile birlikte evde spor aktivitelerinin önemi bir kat daha artar hale gelmiştir. Bireylerin bu süreçte vücut sağlıklarını korumaları ve dirençlerini arttırmaları, obeziteyle mücadele, beden ve ruh sağlıklarının korunmasında fiziksel aktiviteler önemli yer tutmuştur.
AY: Hocam gerek ana akım, gerek yerel basında sayfaların büyük kısmı futbola ayrılıyor. Biz kültür alanı insanları bile kenarda kalıyoruz. Günümüzde spor` denilince, ilk akla gelen neden futbol oluyor?
K.KARACABEY: Futbol, 'dünyanın en sevdiği spor' bunu kabul etmek gerek. Özellikle taraftar kitleleri ve artık endüstri haline gelmesiyle birlikte, gerek dünyada gerek ülkemizde yeşil sahaların artık vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. Medya dediğimiz olgunun toplumu bilgilendirici ve haber verici özelliği dışında kuşkusuz eğlendirici bir yanı da var. Şimdi milyonlarca insanın tutku ile takip ettiği futbolun dolayası ile büyük bir alıcı kitlesi var.
Futbol ekonomisi de hiçyadsınamayacak kadar büyüktür. Ben o nedenle spor sayfaları ve programlarının önemli bir bölümünü, tiraj ve izlenme stratejisi ile futbola yasladığını düşünmekteyim. Ama son zamanlarda, özellikle ülkemizde farklı branşlarda artan başarılar nedeniyle, medyada yer alan haberlerin çeşitlenmeye başladığını söyleyebilirim.
Devam edeceğiz;