Gıda Mühendisi Selen Akbulut, gıda güvenliği açısından evlerde konserve yapmanın güvenli olmadığına dikkat çekiyor. Konserve işlemi sırasında uygun tekniklerin uygulanmaması durumunda, çok ciddi sağlık riskleri doğabileceğini belirtti.

Akbulut, konservenin yapımında yeni kapaklar ve tek porsiyonluk kavanozların kullanılması gerektiğini hatırlattı. Bu, hijyen ve sterilizasyonun daha iyi sağlanmasına yardımcı olur ve gıda güvenliğini artırır. Evde konserve yapmadan önce uygun eğitim ve bilgi sahibi olmanın da önemine işaret etti. 

Akbulut, konserve hazırlarken dikkate alınması gereken temel konuları şöyle sıraladı:

  • İyi kalitede, bozulmamış hammaddelerin seçimi hayati bir öneme sahiptir.

  • İşlem sırasında ayıklama, sınıflandırma ve her türlü kirliliği temizlemek için etkili bir yıkama işlemi şarttır.

  • Kullandığınız tüm alet ve ekipmanları sıcak su ile temizlemelisiniz.

  • Kapaklar taze olmalı ve kavanozlar tek porsiyonluk boyutlarda olmalıdır.

  • Her konservenin kapakları mutlaka yeni olmalıdır. Kullanılmış kapaklar tekrar vakum oluşturamayacağı için ürünün güvenliği tehlikeye girebilir.

  • Kavanoz içleri kaynar su ile sterilize edilmelidir.

  • Hazırlanan konserve malzemeleri sıcak bir şekilde dolum yapılıp kavanozlar sıkıca kapatılmalıdır.

  • Konserveleri açtıktan sonra mümkünse hemen tüketmek önemlidir. Bu nedenle tek porsiyonluk kavanozlar tercih edilebilir.

  • Konserveleri serin, kuru ve güneş ışığından uzak bir yerde saklamak önemlidir.

Konserveler, gıda mikrobiyolojisi açısından en riskli ürünlerden biri olarak kabul edilmektedir. Akbulut, bu riski özellikle Clostridium botulinum adlı patojen mikroorganizmanın oluşturduğunu belirtmektedir. Bu mikroorganizma sadece oksijensiz ortamlarda gelişir ve özellikle nörotoksin üretimi ile bilinir. Toksinli gıdanın tüketimi sonucu ortaya çıkan sağlık riski, tüketimden sonraki 18-36 saat içinde ortaya çıkabilir. Bu nedenle konserve hazırlarken titizlikle çalışmak büyük bir önem taşır.

FELÇ VE ÖLÜM RİSKİ

Akbulut, zehirlenme belirtilerine de değinerek, "Erken belirtiler arasında belirgin halsizlik, zayıflık ve baş dönmesi yer alır. Ayrıca, bulanık görme, çift görme, ağız kuruluğu, konuşma ve yutkunmada zorluk, kalp atımında azalma, tansiyon düşüklüğü, nefes alıp vermede zorluk, bulantı, kusma ve kabızlık gibi genel belirtiler gözlemlenebilir. Bu toksinin çok düşük miktarları bile felce ve ölüme yol açabilir. Şüpheli bir konserveyi tatmak bile felce neden olabilir." diye ifade etti.

Akbulut, sağlıklı bir konserve üretimi için taze sebzelerin ve meyvelerin kullanılması gerektiğini vurgulayarak, "Her kavanoz için yeni bir kapak kullanmak gereklidir. Konserve edilecek malzeme için uygun bir ısıl işlem uygulanmalıdır (örneğin kaynatma). Kavanozlar sıcak dolum tekniğiyle doldurulmalı ve kapakları 3 ileri 1 geri tekniğiyle kapatılmalıdır. Ayrıca, bombaj yapmış veya vakumu bozulmuş konserveleri tüketmekten kaçınılmalı ve bu ürünler imha edilmelidir. Bu, gıda güvenliği ve tüketici sağlığı açısından önemlidir." şeklinde konuştu.

2023 yılının siyaset ve iş dünyasındaki en güçlü 12 ailesi 2023 yılının siyaset ve iş dünyasındaki en güçlü 12 ailesi

Selen Akbulut, tüm meyve ve sebzelerin uygun koşullar sağlandığında konserve yapılabileceğini belirterek, "Ancak ısıl işlem sırasında lezzet ve dokunun korunması önemlidir, bu nedenle bu uyuma dikkat ederek lezzetli konserveler elde edilebilir." dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ