-Yanınızda yemek yenildiğinde tok olmanıza rağmen onlara eşlik etmek

Bedeninizi siz kontrol edin.Bir yakınınız,arkadaşınız veya eşiniz yemek yerken sizin de yemek yeme gibi bir göreviniz yok.Eğer açsanız ve bir önceki ana öğününüzün üzerinden 4-5 saat kadar geçtiyse ve akşam saat çok geçdeğilse elbette yemek yiyebilirsiniz fakat başkası yemek yiyor diye siz de yemek yemeyin ve açolmamanıza rağmen yenilen yemeği canınız çekiyorsa bulunduğunuz yerden uzaklaşın.

-Çok fazla fastfood tüketmek

Günümüzde özellikle de iş hayatında aktif olan bireyler için sabah,öğle,akşam olmak üzere üçana öğün beslenilmesi daha doğrudur.Bu durumda sabah ve akşam saatlerinde sıklıkla evde yemek yenilirken öğle yemeği ise dışarıda,çalışma saatleri arasında tüketilir.Zaman kazanmak adına tercih edilen hızlı ve yanlış yöntemlerle pişirilen “fastfood” yiyeceklerden uzak durmak gereklidir.Öğle yemeğinizi mümkünse önceki günden evde hazırlayıp yanınızda götürebilir veya dışarıda yemek yerken seçiminizi ev yemeği pişiren restoranlardan yana yapabilirsiniz.


-Lifli besinleri az tüketmek

Kabızlık,kilo vermenin önündeki en büyük engellerdenken bu engeli aşmanın tek yolu lifli besinler ile beslenmektir.Özellikle lif içeriği yüksek sebzeler (brokoli,karnabahar,kabak) doğru pişirme yöntemi ile pişirildiğinde kalorisi de oldukça düşük olduğundan kilo verme sürecinizi hızlandıracaktır.


-Fazla alkol tüketmek

Alkolün tüketim miktarı ve sıklığı ödem oluşumunu etkilemektedir.Alkol kutlamalar,açılışlar,yıl dönümü gibi özel günlerinizin bir parçasıysa bu gibi günlerde kalorisi düşük alkollü içecekleri (örn: şampanya yaklaşık 90 kalori,votka-soda yaklaşık 130 kalori)tercih edebilirsiniz.Sonraki gün ise alkolün oluşturduğu ödemi atmak için gün içerisinde bol su içmelisiniz.


-Hiçbir ikrama “hayır” diyememek

Kültürümüzde sıklıkla yaşanan problemlerden biridir.Misafirliğe gidildiğinde ev sahibinin tatlı ve tuzlulardan oluşan ikram tabağını gelen ısrarlar üzerine tüketmenize gerek yok.Sağlık kalitenizi arttırmak ve hedef kilonuza ulaşmak için bu gibi ısrarlara “hayır” demeyi öğrenmelisiniz.