Öğrencilik hayatımda tüm dersleri seviyordum, ancak Matematik dersine çok özel bir ilgim vardı. Bu sebeple, lise son sınıfta Matematik bölümüne girdim. Ü niversiteye giriş imtihanları tercihinde ikilem içinde kaldım. Gazeteciliğe karşı özel ilgim vardı. Ayrıca, dizilerde rol almak istiyordum. Neticede, Matematik Öğretmenliğini seçtim. Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü, kenarda kaldı. Azimle günde 200 km yol giderek, hem okuyor, hem de bir işte çalışıyordum. Gazetecilik, içimde bir ukde olarak kalmıştı. Bazen kendi kendime dedemden kalma eski bir daktilonun tuşlarını şakırdatarak, bir şeyler yazıyordum. Bazen de boyası elime bulaştı mı çıkmayan kopya kalemle, olaylar karşısında yorumlar yapıyordum. Bu arada, medyayı da çok yakından takip ediyordum.
Öğretmenlik yaparken, okul programları için, sunuş konuşmaları hazırlamam gerekiyordu. Edebiyat Öğretmeni arkadaşlarımdan yardımcı olmalarını istiyordum. Onlar, sen daha güzel yazarsın diyorlardı. Ben Matematik öğretmeniyim dediğimde, olsun bu bir yetenek meselesi diye cevap veriyorlardı. Konuyu araştırmak kadar, yazıda imla kuralları ve noktalama işaretleri çok önemliydi. Matematik dersinde öğrencilerime not aldırırken, yazım kurallarına çok dikkat ediyordum. Bütün bunlar, anlamayı çok kolaylaştırıyor, düzenli ve planlı olmayı sağlıyordu.
2000 yılında, yaz tatilinde Konya`da bulunuyordum. Şimdi Sarayönü İlçesine bağlı Mahalle olan Ladik, o zamanlar kasaba idi. Kanal 7`de yayımlanan ve kamuoyunda izlenme rekorları kıran Kimyacı Dizisi`nin çekimi yapılıyordu. Dizi setine giderek, yönetmen ve dizide rol alan arkadaşlarla tanışma imkânım oldu. Yönetmenin bana dizide rol verme ısrarını kıramadım. Hangi rollere uygun olduğumu sorduğumda, gazetecilik veya bürokrat cevabını aldım. Demek ki, Yönetmen teşhiste yanılmamıştı. Neticede bana rol olarak, Sakarya Valisi görevi verildi. Yaz günü de olsa, roldeki görevim icabı kravat takmam gerekiyordu. Uzun aramalardan sonra bir vatandaşımız, yıllar önce damatlığında taktığı kravatını getirmişti. Kravat, uzun süre sandığın bir köşesinde kalmış çok kırışmıştı. O esnada zamanla yarışıyorduk ütülemek imkânımız yoktu. Görevliler, film tekniği ile bu aksaklığı gideririz dediler.
Dizide iş dünyasındaki müthiş yükselişini ve büyük başarılarını kıskanan rakiplerinin entrikalarına rağmen, inandığı değerlerden vazgeçmeyen bir Kimya Öğretmenin hayatı anlatılıyordu. Kombassan Holding, şiddetli deprem sonrası Sakarya`ya yardım elini uzatmıştı. Başrol oyuncusu, aslen Adana Ceyhan`lı olan ve 10 Eylül 2016 da vefat eden Mahmut Hekimoğlu, Kombassan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Bayramı canlandırıyordu. Perihan Savaş`ta aynı dizide rol almıştı. Hekimoğlu ile birlikte bu dizide ben de başrol oynamıştım. İzleyenlerin çok ilgisini çekmişti. Dizi oyuncusu olmam istendi, ancak çok sevdiğim öğretmenlikten ayrılmak istemediğim için bu teklife sıcak bakmadım.
Aslında gazetecilik ve dizi oyunculuğu, amacına uygun yapılırsa toplumu aydınlatma bakımından önemli aktiviteler. Emeklilikte, gazetelere köşe yazısı yazarak hayalimi gerçekleştirdim. Her fikre ve görüşe yer vererek, kültür zenginliği oluşturan demokrasi yanlısı gazeteleri tanıdım. Gazetecilik, tecrübe ve fedakârlık isteyen bir meslek. Gazeteler, bazı istisnalar dışında zor şartlar altında kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan, önemli haber kaynaklarıdır. Gazeteci, gazeteciyi değerlendiremez. Gazeteciyi ancak, kendi okuyucu kitlesi değerlendirebilir. Gazeteci vatandaşın, gözü ve kulağıdır. Özellikle mahalli gazetelerin, önemli sıkıntılarının olduğunu gördüm. Ayakta kalabilmek için, büyük mücadele verdiklerine bizzat şahit oldum.
Kısacası, gazetecilik özlemime, geçde olsa emeklilik sonrası kavuşmuş oldum. Her zaman amacım, doğruları satırlara yansıtarak Ü lkeme ve insanlarımıza faydalı olabilmek;