Peygamber Efendimiz, Mekke`den Medine`ye hicret ettiğinde ilk iş olarak bir mescit inşa ettirmişti. Bu mescidin hemen bitişiğinde ise ashâb-ı kirâm için yatılı eğitim merkezi işlevi gören bir gölgelik yaptırmıştı. Bir muallim olarak gönderilen Rahmet Peygamberi (s.a.s), böylelikle Mescid-i Nebevî `de ilim ile ibadeti buluşturmuş ve Medine`nin merkezine yerleştirmişti. Nitekim ilk vahiy, ona şöyle seslenmişti: 'Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan yaratmıştır. Oku! Kalemle yazmayı öğreten, böylece insana bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz kerem sahibidir.'
Yüce dinimiz İslam`a göre, iman ahlâktan, ibadet edepten ve bilgi hikmetten ayrı düşünülemez. Cami, hayatın merkezi ve şehrin kalbi olduğu gibi, aynı zamanda ilim ve hidayet yuvasıdır. Â lemlerin Rabbi`ne kulluğumuzu arz ettiğimiz camilerimiz, aynı kubbe altında bizleri vahdet bilincine, birlik ve kardeşlik ruhuna eriştirir. Minareler tevhide, ezanlar ibadete davet ederek imanımızı ve umudumuzu pekiştirir. Aynı mihraba yönelerek Cenâb-ı Hakkın rızası için secdeye kapanırız.
İyiliği emreden, kötülükten sakındıran, İslâm`ın hakikatini öğreten hutbe ve vaazlar ise, hayatımıza yön verir. Peygamber Efendimiz, Allah`ın mescitlerinden birinde toplanıp Kur`an-ı Kerim okuyan ve onu müzakere edenlerin üzerine sekî net ve rahmet ineceğini müjdelemiştir.
Her yıl 1-7 Ekim tarihleri arası 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası' olarak idrak edilmektedir. Bu yılın teması, 'Cami ve İlim' olarak belirlenmiştir. Hafta boyunca, camilerimizin medeniyetimizdeki yerini ve hayatımızdaki anlamını yeniden hatırlayacağız.
Camiler ve Din Görevlileri Haftası`nın hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
Virüs belasından bir an önce kurtulmak için Allah`a dua ediyoruz. Maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarını önemsiyoruz.
Kalın sağlıcakla;