19 Şubat Çarşamba günü akşam saatlerinde düzenlenen etkinlik, ertesi gün Boğaziçi Üniversitesi’nin haber portalı ‘bogazici.edu.tr’de “Boğaziçi Üniversitesi’nde Seslerin Kutlaması: 112 yıllık tarihi org, kapsamlı restorasyonun ardından tekrar sahnede” başlığıyla haberleştirildi.
Sözün bu yerinde BÜ portalından aktarmakta olduğum haberin devamına nazar edelim: “Boğaziçi Üniversitesi’ne 112 yıl önce bağışlanan Norman&Beard yapımı org, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından gerçekleştirilen 8 aylık kapsamlı restorasyonun ardından tekrar sahnedeki yerini aldı. Albert Long Hall’da gerçekleşen resitalde dünyaca ünlü org virtüözü Jacob Benda dinleyicilere unutulmaz bir performans sergiledi.

Kapsamlı restorasyon yapıldı
1913 yılında Boğaziçi Üniversitesi’ne bağışlanan tarihi org, Türkiye’de bir kurum bünyesinde yer alan iki orgdan biri olma özelliğini taşıyor. Uzun zamandır kullanılamayan org, geçtiğimiz yıl Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından gerçekleştirilen ve 8 ay süren kapsamlı restorasyonun ardından nihayet tekrar sahnedeki yerini almış oldu. Ülkemizdeki nadir 3 klavyeli orglardan biri olan tarihi orgun detaylı bir ekspertizi yapılarak enstrümanın hava sistemi, göğüsleri, boruları, swell ve choir odaları, elektrik ve pnömatik sistemleri incelendi. Kapsamlı restorasyonun ardından tüm mekanizma ayarlamaları, entonasyon ve akord kontrolleri ile estetik kontrolleri gerçekleşerek org hazır hâle geldi.
Tarihi org kültürel miras
Dinletinin ardından yaptığı değerlendirmelerde 112 yıllık enstrümanın yeniden hayat bulmasıyla geçmişin mirasını geleceğe taşıdıklarını belirten Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, “Üniversitemiz, bilimin ve sanatın birlikte yükseldiği bir çatı olmayı her zaman ilke edinmiştir. Bu özel dinletiyle de bu prensibin en güzel örneklerinden birini yaşadık,” şeklinde konuştu. İnci, orgun restorasyon sürecinin titizlikle gerçekleştiğini belirterek; “Üniversitemizin tarihi orgu; geçmişin bilgisini ve estetiğini geleceğe taşıyan bir kültürel mirastır. Bu anlamlı projeye katkı sağlayan restorasyon ekibine, akademisyenlerimize, sanatçılarımıza ve geçmişten günümüze emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum,” ifadelerini kullandı.

Virtüözden eşsiz yorum
“Seslerin Kutlaması” başlığıyla gerçekleşen dinletide org virtüözü Jacob Benda, J.S. Bach’tan bir barok dönem klasiği olan “Toccata and Fugue in E BWV 566” ile açılışı yaptı. Ardından Stephen Paulus’un Baron Suiti’nden “A Refined Reflection Blithely Breezing Along” ile devam ederek Georga Thalben-Ball’dan ve Paganini’nin pedal solo çeşitlemelerinden örnekler sundu. Daha sonra sırasıyla Charles-Marie Widor’un org senfonisinden “No: 9 II. Andante Sostenuto”, Charles Tournemire’den “Victimae Paschal Laudes” üzerine koro doğaçlaması ve Camille Saint-Saëns’in “Hayvan Karnavalı” da Jacob Benda yorumuyla icra edildi.”
112 yıllık tarihi org, Jacob Benda yorumuyla tekrar sahneye çıktı!
Haber mecralarına Anadolu Ajansı’nın “112 yıllık tarihi org, Jacob Benda yorumuyla tekrar sahneye çıktı” başlığıyla yansıyan etkinlikte AA muhabirinin gerçekleştirdiği özel röportaja da göz atalım. “Sahnede sanatçıya eşlik eden İstanbul Kilise Orgları Ekibi baş teknisyeni ve kurucusu Tarkan Şendal ise eğitime ilk önce piyano çalarak başladığını belirterek, “Sonra ‘Piyanonun içinde neler oluyor?’ diye merak ederek piyano teknisyenliğini öğrendim. Sonra org çalmaya başlayınca ‘Orgun içinde neler oluyor acaba?’ diyerek Polonya ve ABD’de org teknisyenliğini öğrendim.” ifadelerini kullandı.
Tarihi bir orgla çalmanın zor tarafları olduğuna değinen Şendal, “Açıkçası böyle bir orgla profesyonel anlamda çalarken insan biraz gergin oluyor. Çünkü orgun bütün içini dışını tetkik etmiş ve görmüş birisi olarak ekipçe bazı anlarda orgun bu ağır kullanımı karşısında yüreğimiz ağzımıza geliyor. Çünkü orgumuz kırılgan, 112 yıllık. Takdir edersiniz ki o yüzden biraz gergin geçti benim için.” diye konuştu.”
Boğaziçi Üniversitesi’ne 112 yıl önce bağışlanan Norman&Beard yapımı org, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından gerçekleştirilen 8 aylık kapsamlı restorasyonun ardından tekrar sahnedeki yerini aldı. Albert Long Hall’da gerçekleşen resitalde dünyaca ünlü org virtüözü Jacob Benda dinleyicilere unutulmaz bir performans sergiledi.”
Feth-i Mübîn’in unutulan şehitleri Boğaziçi Üniversitesi’nde!
Hâsılı, pek çok öğrencisinin de öğretim üyesinin de mezununun da varlığından bîhaber olduğu “Şehitlik Dergâhı” Boğaziçi Üniversitesi Kale Kapısı girişinde asılı unutulan bir tabeladan ibaret!
Hikâyesi 112 yıl öncesine uzanan ve bu süreçte pek çok kez restorasyondan geçirilen ve son restorasyonu için görkemli bir açılış merasimi düzenlenen mezkûr org, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü nezdinde “geçmişin bilgisini ve estetiğini geleceğe taşıyan bir kültürel miras” olarak lanse edilirken ne hikmetse aynı özen Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampus sınırları içerisinde bulunan 574 yıllık dini, milli ve kültürel geçmişe sahip Şehitlik Dergâhı’na gösterilmiyor!

Mehmet Akif Ersoy’un “Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı” mısraları BÜ portalından silinmişti!

Nitekim, 2021 yılında İstanbul’un fethinin 568’inci yıl dönümünde Boğaziçi Üniversitesi’nde bizzat rektörlük tarafından organize edilen şehitleri anma etkinliği geniş bir katılımla gerçekleşmişti. Sabah Gazetesi’nin ve Sputnik Türkiye’nin haberlerine göre ilk defa Boğaziçi Üniversitesi’nin bir rektörü İstanbul’un fetih gününde düzenlenen merasimine katılarak konuşma yapmıştı.
Boğaziçi Üniversitesi’nin 20. Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, iki yardımcısı ve genel sekreteriyle birlikte katıldığı söz konusu etkinlikte yaptığı konuşmada fetih şehitliğinin Boğaziçi Üniversitesi nezdindeki önemine vurgu yapmış ve şehitlikteki program Boğaziçi Üniversitesi’nin portalında “Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı” başlığıyla haberleştirilmişti.
Tarihi ‘org’a açılış yapan ve bu konuyu okulun haber portalında tez zamanda yayınlayan yönetim ne hikmetse İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un şehitlik ve millet olma şuurunun müşahhas misali, İstiklal Marşımızda da yer mısralarını ve konuyla ilgili haberi yayından kaldırmayı tercih etmişti!
Eskirler “sadırda kalmaz, satırda kalır” demekte haklı! Boğaziçi Üniversitesi portalından kaldırılan tarihi etkinliğe ilişkin haberleri Sabah Gazetesi’nin ve Sputnik Türkiye’nin aşağıdaki linkleri üzerinden okuyabilirsiniz.
https://www.sabah.com.tr/yasam/bogazici-universitesinde-fetih-sehitleri-anildi-5521241
https://anlatilaninotesi.com.tr/20210530/bogazici-universitesi-tarihinde-ilk-rektor-bulu-kampusteki-rumeli-hisari-sehitligindeki-fetih-anma-1044615328.html

BÜ’de tarihi mezarlık
Boğaziçi Üniversitesi Güney Kapmus sınırları içerisinde tarihi bir mezarlık var. Rumelihisarı Şehitlik Dergâhı haziresindeki iş bu tarihi mezarlık, Osmanlı’nın Avrupa yakasındaki ilk Osmanlı-Türk şehitliği olma hususiyetini hâiz. Bir adım öte burası İslam tarihinde Uhud’dan sonra ikinci toplu şehitlik… Tarihi şehitlik “Şüheda Kuyusu” ile taçlanırken böylesi ulvî, millî, irfani, dini hazinenin ev sahibi Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrenci ve mezunlarının büyük bölümü ile bölge halkı ve dahi kamuoyu mezkûr manevi hazineden habersiz durumda.

Feth-i Mübîn’in unutulan şehitleri!
Bugünkü zamanda büyük bölümü Boğaziçi Üniversitesi Güney kampus sınırları içerisinde bulunan Şehitlik Dergâhı’nda, Şüheda Kuyusu’nda hayatlarını tereddüt etmeden feda eden onlarca Osmanlı askeri, ni’mel çeyş’ (kutlu asker) medfun…

Şehitlerimize, ecdada, tarihe, milli kültüre gösterdiğimiz öneme ait ikonik bir fotoğraf. Şüheda Kuyusu üzerinde köpek beslendiği zamanlardan. (2014 Ağustos-Fotoğraf İbrahim Ethem Gören)

İstanbul’un fethinin ilk şehitlerinin hatırası gibi, perişan vaziyetteki kabirleri de şüheda gibi unutulurken Nafi Baba’nın şâhidesinin yerinde yeller esiyor!

Org sesleriyle kutlamayı anladık da tarihi şâhideyi kim kurtaracak!
“Org seslerini kutlayıp tarihin ve müziğin büyüsüne kapılıp giderken Cyrus Hamlin’in Robert Kolej’i kurduğu Rumelihisarı sırtlarına çıkıp “Fatih’in İstanbul’u aldığı surlardan bu milletin kültürünü fethedeceğim” dediğini işitiyor musunuz?” cümlesini kurduktan sonra bu toprakların mâşerî vicdanına bir sual tevcih edelim: Org sesleriyle kutlamayı anladık da tarihi şâhideyi kim kurtaracak?

FOTOĞRAFLAR
Görsel-1: BÜ Rektörü M. Naci İnci imzalı Seslerin Kutlaması etkinliğine ilişkin davetiye görseli.
Görsel-2: Jacop Benda BÜ’de Seslerin Kutlaması etkinliği performansında.
Görsel-3: BÜ Seslerin Kutlaması etkinliğinden bir enstantane.
Görsel 2-3 kaynak: https://haberler.bogazici.edu.tr/tr/haber/bogazici-universitesinde-seslerin-kutlamasi-112-yillik-tarihi-org-kapsamli-restorasyonun
Görsel-4: İbrahim Ethem Gören Şehitlik Dergâhı arşivinden 1862 tarihli Rumehihisarı Şehidlik Dergâhı haritasından detay.
Görsel-5: www.boun.edu.tr’den kaldırılan, BÜ Güney Kampüs’te; Şehitlik Dergâhı’nda düzenlenen İstanbul’un fethinin 568’inci yıldönümü etkinliğine ilişkin “Bastığın yeleri toprak diyerek geçme tanı başlıklı” haberin ekran görüntüsü.
Görsel-6: BÜ Güney Kampüs’te; Şehitlik Dergâhı’nda düzenlenen İstanbul’un fethinin 568’inci yıldönümü etkinliğine ilişkin Sabah Gazetesi haberden bir fotoğraf.
Görsel 7-8: Nafi Baba Şehidlik Dergâhı’nda 2014 yılındaki restorasyon çalışmaları-Fotoğraf Burak Çetintaş.
Görsel: 9- Şehitlerimize, ecdada, tarihe, milli kültüre gösterdiğimiz öneme ait ikonik bir fotoğraf. Şüheda Kuyusu üzerinde köpek beslendiği zamanlardan. (2014 Ağustos-Fotoğraf İbrahim Ethem Gören)
Görsel-10: Şüheda Kuyusu’nun bugün yerinde olmayan nişânesi. Boğaziçi Üniversitesi’nin 2 nolu Kurucular Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süheyla Artemel’in yazarımız İbrahim Ethem Gören’e tevdi ettiği Şehitlik Dergâhı emanetlerinden.
Görsel-11: Nafi Baba’nın mezarına konulması gereken şâhide. Boğaziçi Üniversitesi’nin 2 nolu Kurucular Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süheyla Artemel’in yazarımız İbrahim Ethem Gören’e tevdi ettiği Şehitlik Dergâhı emanetlerinden.
Görsel: 12- BÜŞAT’ın (Boğaziçi Üniversitesi Şehitlik Araştırmaları Topluluğu) İstanbul’un fethinin 568’inci yıldönümü etkinlik programı afişi.
İbrahim Ethem Gören/22.02.2025 Yazı No: 650

YORUMLAR