Almanya'da gömülü halde bir erkek ve bir kadına ait iskelet kalıntıları bulundu. İskeletlerden birinin kafatasının tamamen oyulmuş olması arkeologların dikkatini çekti.
Arkeologlar, Almanya'nın Saksonya-Anhalt eyaletindeki bir köy olan Helfta'da Roma İmparatoru Büyük Otto (I. Otto olarak da bilinir) tarafından inşa edilen 1000 yıllık eski kraliyet sarayının yakınında devam eden kazılar sırasında alışılmadık bir bulguya ulaştı.
İttifakgazetesi.com’un Live Science’in konuyla ilgili haberinden öğrendiğine göre, kazıda çalışan Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden arkeolog Oliver Dietrich, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, iki iskeletin doğrudan yan yana gömüldüğünü ve bunların "muhtemelen evli bir çift" olduklarını belitti. Kadın erkekten biraz daha kısa ve yaklaşık 1,55 civarında.
Ancak araştırmacıları en çok endişelendiren şey, iskeletinde yüz kemiklerinin bulunmamasıydı. Ancak daha ileri analizler kafatasının aslında çıkarılmadığını ortaya çıkardı. Daha ziyade mezarın sığ olması ve toprak tabakasının hemen altında bulunması nedeniyle sonradan hasar gördüğü düşünülüyor.
Polonya'daki Szczecin Üniversitesi'nden arkeoloji profesörü Felix Biermann, “Kadının kafatası, mezara sonradan yapılan müdahaleler, örneğin saban veya belki de mezara yuva yapan küçük hayvanlar nedeniyle hasar gördü. Yani, bunda muhteşem bir şey yok” dedi.
Erkek iskelet, bıçak gibi demir nesneler de dahil olmak üzere çeşitli mezar eşyalarıyla birlikte gömülmüş. Bunlar, bir kemer seti ve bir asanın demir ucu. Ayrıca, söz konusu özel eşyalar öldüğü sırada soylu biri olabileceğini işaret ediyor.
Biermann, “Bu adamın MS 9. yüzyılda yaşadığı ve o dönemde orada bulunan Frenk kalesinde veya tepesinde bir memur olduğu sonucuna vardık. Yanında silah bulunmadığından muhtemelen bir savaşçıdan çok bir memurdu” dedi.
Öte yandan kadının mezarında gömü eşyaları yoktu, bu da mezarın bir noktada soyulduğu ya da kadının Hıristiyanlığa geçtiği anlamına gelebilir. Biermann bunu da şöyle anlattı:
“Kadının neden mezar hediyesi olmadığını söylemek kolay değil. Mezarının daha sonra soyulması mümkündür. Fakat kendisinin ya da onu gömen kişilerin zaten adamdan daha fazla Hıristiyan olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyorum. İkisi de Hıristiyanlığın yavaş yavaş kabul görmeye başladığı bir dönemde yaşadılar ve bu durumda hediye eşya gömmeme kararı aldılar. Mezar eşyalarının konmaması Hıristiyanlığa doğru bir dönüşü ifade edebilirken, mezar eşyalarının sağlanması daha geleneksel bir tutumu ifade edebilir.”
Bu arada, arkeologlar çiftin kimlikleri ve bireylerin nasıl ölmüş olabileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için analiz çalışmalarına devam ediyorlar.
