Antalya, Adana, Eskişehir, Muğla, İzmir, Aydın ve Manisa gibi birçok kentte, 1 Nisan'da hava sıcaklığı 30 derecenin üzerine çıkarak rekor seviyelere yaklaştı.

Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, iklim krizinin sıcaklık ve yoğun yağış gibi olayları daha şiddetli hale getirebildiğini belirtti. Ayrıca, sıcak hava dalgalarının sıklığının ve şiddetinin arttığını gözlemlediklerini ifade etti.

Her yeni 10 yılda sıcak hava dalgalarının başlangıcının erkene çekildiğini ve sürelerinin uzadığını ifade eden Tağıl, geçen hafta başlayan sıcak hava dalgasının daha önce görülmemiş coğrafyalara kadar ulaştığını gözlemlediklerini belirtti.

Hava kalitesinde de düşme görülüyor

Şermin Tağıl, son zamanlarda yaşanan hava koşullarının oldukça dikkat çekici olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"Haziran 2023'ten bu yana devam eden sıcaklık rekorlarını gözlemliyoruz. Endişe verici olan ise 2024'ün, kaydedilen en sıcak yıl olan 2023'ü geçebileceğinin modellenmesidir. Mart ayı da mevsim normallerinin üzerinde seyretti ve bugün yaşadığımız sıcaklık, genellikle mayıs ayına özgüdür. Ülkemizin bazı bölgelerinde termometreler 30 santigrat dereceyi veya yakın değerleri göstermektedir. Ayrıca azalan yağış miktarı, artan kuraklık tehlikesini işaret etmektedir. Bu durum daha da tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Neredeyse tüm Türkiye'de ilkbahardan ziyade yaz mevsimini anımsatan sıcaklıklar yaşanmaktadır, sıcaklık değerleri normalin 10-15 santigrat derece üzerindedir. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün mevsimlik tahminlerine göre 2024 yılının nisan, mayıs ve haziran aylarında sıcaklıklar Türkiye'nin büyük bölümünde mevsim normallerinin üzerinde seyredecektir."

Mart sonunda başlayan sıcak hava koşullarının, Asya'daki yüksek basınç sistemi ile Atlas Okyanusu üzerindeki alçak basınç sistemi arasındaki etkileşim sonucunda gerçekleştiğini ifade eden Tağıl, son zamanlarda hava kalitesinde de belirgin bir değişiklik yaşandığına dikkat çekti.

Tağıl, şöyle devam etti:

"Sıcak hava şartlarının, güneyden Afrika kökenli havanın Türkiye üzerine gelmesinin bir sonucu olduğunu belirten Tağıl, aynı zamanda hava kalitesinin de düşmesine neden olduğunu ifade etti. Hava kalitesinin düşmesinde toz taşınımının etkili olduğunu vurgulayan Tağıl'a göre, özellikle Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde partikül konsantrasyonunu artırarak gökyüzünü koyu bir pus tabakasıyla kapladı. Son birkaç haftadır toz etkisinin azaldığını ancak hala belirli bir düzeyde devam ettiğini belirtti. Yoğunluğun yer yer değiştiğini ancak genellikle 80-100 mikrogram/metreküp arasında olduğunu söyleyen Tağıl, bu durumun özellikle solunum rahatsızlığı olan insanlar için endişe verici olabileceğini ve genel hava kalitesini olumsuz etkileyebileceğini belirtti."

Kaynak: AA