Dünya genelinde farklı ülkelerde çalışma saatleri, izin süreleri ve tatil günleri konusunda önemli farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıklar, ülkelerin kültürel, ekonomik ve hukuki yapılarına göre şekillenmektedir.
İşte Türkiye'de ve dünya ülkelerinde çalışma saatleri:
TÜRKİYE
Türkiye'de çalışma saatleri 4857 Sayılı İş Kanunu tarafından düzenlenmiştir. Genel olarak haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu süre, çalışma günlerine eşit şekilde bölünerek uygulanır. Ayrıca, işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi de hizmet süresine göre değişmektedir. Beş yıla kadar olan hizmet süresinde 14 gün izin verilirken, 15 yıl ve daha fazla hizmet süresi olan işçilere 26 gün izin hakkı tanınmaktadır.
FRANSA
Fransa'da yasal haftalık çalışma süresi 35 saattir. Ancak toplu sözleşmelerle bu süre değiştirilebilir. Günlük azami çalışma süresi 10 saattir. Bir tam yıl çalışan bir kişi 30 iş günü yıllık izin hakkına sahiptir.
ALMANYA
Almanya'da çalışma süresi yasayla 8 saat olarak belirlenmiştir. Ancak, son 6 takvim ayı veya 24 hafta içinde ortalama günlük çalışma süresi 8 saati aşmamışsa iş gücü çalışma süresi 10 saate kadar uzatılabilir. Yıllık izin süresi asgari 24 iş günüdür.
BELÇİKA
Belçika'da günlük asgari çalışma süresi her bir hizmet veya iş için 3 saattir. Haftalık çalışma süresi 38 saati geçemez. İzin süreleri, haftada çalışılan gün sayısına ve önceki yıl içinde fiilen çalışılan hafta sayısına göre belirlenir. Örneğin, haftada 5 iş günü çalışan bir işçi için izin süresi 20 gün olabilir.
İNGİLTERE
İngiltere'de yasal çalışma süresi fazla mesai dahil haftalık 48 saati geçemez. İngiltere'deki çalışanların yıllık izin süresi, haftada bir gün çalışanlar için 5 veya 6 gün, 5 veya daha fazla gün çalışanlar için 28 gündür.
DANİMARKA, İSPANYA, PORTEKİZ, İZLANDA
Danimarka, İspanya, Portekiz, İzlanda ve Belçika gibi ülkelerde ise kısaltılmış çalışma süresi uygulamaları görülmektedir. Örneğin, Danimarka'da Odsherred şehri belediyesi 4 günlük mesai uygulamasına geçmiş ve çalışanlar yıl boyunca cuma günü dahil 3 günlük hafta sonu tatiline başlamıştır.
Bu tür kısaltılmış çalışma süresi uygulamalarının, iş verimliliğini artırdığı ve işçilerin sağlığına olumlu katkılarda bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, bazı kesimler çalışma sürelerinin kısaltılmasının maliyetleri artırabileceğini ve enflasyonu tetikleyebileceğini savunmaktadır.
Bu konudaki literatürde de çeşitli görüşler bulunmaktadır. Kimi kaynaklar, kısaltılmış çalışma sürelerinin iş yerinde hastalık ve kaza riskini azaltabileceğini, işsizlik oranını düşürebileceğini ve işçilerin boş vakitlerini daha verimli şekilde değerlendirebileceğini savunurken, diğer görüşler ise bu tür düzenlemelerin iş verimini düşürebileceğini ve ekonomik olumsuzluklara yol açabileceğini öne sürmektedir.
Bu nedenle, çalışma saatleri, izin süreleri ve kısaltılmış çalışma uygulamaları konusundaki tartışmalar ve düzenlemeler ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir ve ekonomi, iş dünyası ve çalışanların refahı arasında denge sağlama çabasıyla şekillenmektedir. Bu dengeyi sağlamak, her ülkenin kendi koşullarına uygun şekilde yapılması gereken karmaşık bir süreçtir.