Şeyh Şâbân-ı Velî Hazretleri'nin hulefâsından, Hz. Pîr Mahmud Çağırgân-ı Velî Türbedârı, Bereketzâde Camii Emekli İmam-Hatiplerinden, Tarikat-ı Âliyye-i Şabaniyye meşâyıhından Kasım Yağcıoğlu Efendi (Kasım Baba) 9 Mart Pazar günü Cenâb-ı Hakk'ın irciî emrine ittiba ile irtihâl-i dâr-ı bekâ eylediler.

Cenaze namazı aynı gün ikindi namazını müteakip Fatih Camii Şerifi'nde kılındıktan sonra Kasım Baba memleketi Giresun’un Alucra ilçesinin Boyluca köyünde ebedî âleme sırlandı.

Kasım Baba Foto 4

İttifak gazetesi nezdinde Kasım Baba’ya Allah’tan rahmet, kederdîde ailesine, ihvanına ve sevenlerine başsağlığı niyaz ediyoruz. Makâmı âlî, mekânı Firdevs olsun. Âmin.

91 yıllık bereketli ömrünün 75 yılını gençlerle birlikte geçirmiş olan mübarek bir zattı Kasım Baba. Selefleri gibi ilerlemiş yaşına rağmen çamura düşmüş Ümmet-i Muhammed'in evladını kurtarmak için canını dişine takarak mücadele etti... “Hizmet deyince mezara gidiyor olsak koşup geliriz”in şuuruyla istikbalimizin teminatı gençliğimize hizmetlere râm oldu. 

Kasım Baba’nın vefâtından kısa bir süre önce “Size tekrar söyleyeyim dünyadan göç eden Allah dostlarının sağlığında nasıl yaşadıklarını yazsınlar, halka anlatsınlar” şeklinde bir tavsiye oldu. (Feyz Dergisi-Sayı 404-Şubat 2025)

Kasım Babanın Fatih Camiindeki Cenaze Namazından

Fatih Camii’nde binlerce seveniyle birlikte cenaze namazını kıldığımız Kasım Baba’ya rahmet niyazıyla, iş bu tavsiye mucibince içinden gençliğe, bu toprakların irfanına hizmet geçen hayatına rahmet niyazıyla müşfikâne nazar ediyoruz. 

1934-Alucra 

Kasım Yağcıoğlu Miladi takvimin yaprakları 1934 yılını gösterirken Alucra’da yedi çocuklu Kasımoğlu ailesinin altıncı evladı olarak dünyaya gelir.

1953-Edirne

Dini ilimleri tahsil ve hıfzını ikmâl ettikten sonra 1953 yılında Edirne’de imâmet görevine başlar. Sırasıyla bir müddet Tekirdağ-Malkara’da, Sivas-Suşehri’nde görev yapan Kasım Baba akabinde İstanbul’a gelir ve kısa bir süre Arap Camii’nde hizmet eder. Daha sonra emekli olacağı tarihe kadar 30 yıl hizmetinde bulunacağı Karaköy Bereketzâde Camii’nde irşad vazifesine başlar. 

Vazife yıllarında olduğu gibi emekliliğinin ardından da Bereketzâde Camii’nde gençlere yönelik sohbetler düzenler, burs hizmetleri yürütür. Meşrebine ve mezhebine bakılmaksızın 30 bin civarında talebeye burs verir. Burs hizmeti Bereketzâde Camii Derneği eliyle bugün de devam etmektedir. 

Kasım Baba Foto 2

Gençliğin hizmetine vakfedilen bir ömür

Kasım Baba arz ettiğimiz üzere ömrünün 75 yılını gençlerle geçirmiş mübarek bir zattır… Sibirya, Makedonya ve Bulgaristan gibi muhtelif memleketlerde sohbet halkaları, zikir meclisleri kuran Kasım Baba, bilhassa Balkanlar’a gittiğinde, orada yaşayan nüfusun Osmanlı hâkimiyeti altındaki günlere duydukları özlemi bizzat yerinde görerek şahitlik eder.

Tasavvufu, Hristiyan tasavvufu ve Müslüman tasavvufu olarak ikiye ayıran Kasım Baba, bu iki unsurun birbirine karıştırılmaması gerektiğini söyler. Hristiyan tasavvufunda yer alan, yemeden, içmeden, uykudan sakınıp dünya işlerinden el etek çekmeye yönelik anlayışın bizde de hâkim kılınmaya çalışıldığına işaret eden Kasım Baba, bu yaklaşımın Din-i Mübin’i İslam’da karşılığının bulunmadığını belirtir. 

Tasavvuf yolunda ilerlemek için “Kimseyi küçümsemeyin, kimseyle alay etmeyin ve kimsenin hiçbir şekilde gıybetini yapmayın.” diyen Kasım Baba, muhataplarına Hucurat Sûresi’nin 11 ilâ 13’üncü âyetlerini işaret eder:
“Ey îmân edenler! Bir topluluk, (başka) bir toplulukla alay etmesin; olur ki (onlar), kendilerinden daha hayırlı olabilirler! Birtakım kadınlar da (başka) kadınlarla (alay etmesinler)! Belki (onlar da) kendilerinden daha hayırlıdırlar. Kendinizi (birbirinizi) de ayıplamayın ve birbirinizi (kötü) lâkablar ile çağırmayın! Îmandan sonra fâsıklık ismi (günahla anılmak), ne kötüdür! Artık kim (bu kötü amelinden vazgeçerek) tevbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir! Ey îmân edenler! Zannın çoğundan sakının! Şüphesiz ki zannın bazısı günahtır;(birbirinizin kusûrunu inceden inceye) araştırmayın; bazınız, bazınızı gıybet etmesin! Sizden bir kimse, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! O hâlde Allah'tan sakının! Şübhe yok ki Allah, Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden)dir, Rahîm (çok merhamet eden)dir. Ey insanlar! Şüphesiz ki biz, sizi bir erkek ve bir dişiden (Âdem ile Havvâ'dan)yarattık. Birbirinizi tanımanız için de sizi, milletler ve kabîleler kıldık. Doğrusu Allah katında sizin en üstün olanınız, en takvâlı olanınızdır. Muhakkak ki Allah, Alîm (her şeyi hakkıyla bilen)dir, Habîr (her şeyden haberdâr olan)dır.”

Kasım Baba Foto 1

Kasım Baba nezdinde dergâhlar hayatın orta yerinde konumlanır.

Kasım Baba nezdinde tekkeler ve dergâhlar hayatın orta yerinde konumlanır. Bu mekânların yalnızca evrâd-ı ezkâr yapılan yerler olmadığını, ziraat, sanat, zanaat, ticaret ile birlikte âlî ilimlerden âlet ilimlerine ve oradan matematik ve astronomiye kadar devrin tüm ilimlerinin okutulduğu irfan mektepleri yuvaları olduğundan/olması gerektiğinden bahisler açan Kasım Baba günümüzün dergâhlarının birçoğunda bu anlayışı bulmanın mümkün olmadığını, vakıflara ait olan kimi dergâhların vakfedenin bedduasına rağmen amaçları dışında kullanıldığını belirtir.

Kasım Baba Foto 3

“Kendinize bir hedef seçin.”

Kasım Baba’nın gençlere hedef seçme bahsinde bir tavsiyesi vardır: “Sizler okuyorsunuz. Bir gayeniz var. Kendinize bir hedef seçin. Bu memleketin idaresini ele almak için okuyunuz. Geçmiş yıllarda caminin kapısını bir kez açanın müezzin, iki kere açanın imam olurdu! Günümüzde ise il müftüsü profesörlerden seçiliyor selâtîn camilerine doktoralı imamlar atanıyor. Çalışırsanız, okursanız, “bana da bu yeter!” demezseniz bu şekilde ilerlersiniz. Siz dünyanın her tarafına faydalı olacağım diye çalışmalısınız.”

Sohbetlerinde gıybetin kötülüğüne sıklıkla değinen Kasım Baba, ayrıca dikkatleri, Allah’ın hoşlanmadığı meclislerde bulunmamaya çektikten sonra sözü mühim bir meseleye getirir: “İçinde küfür barındıran ortamlarda yer almayın, bunun yanında gafletten uzak durmak için şüpheli yiyeceklerden uzak durun.”

Mayıs 2013-Şehidtik Dergâhı

Kasım Baba, Resulullah (sav) zamanından aktardığı bir hadiseyle Allah’ı çok zikretmenin önemine şöylece değinir: “Gariban kimseler bir gün Efendimiz’in (sav) huzuruna vardılar. Zenginlerin mallarıyla çokça sevap kazandıklarını, kendilerininse fakir olduğunu, sevap kazanmak için ne yapmaları gerektiğini sordular. Efendimiz (sav) onlara namazlarının ardından 33 defa Subhanallâh, 33 defa Elhamdülillah ve 33 defa Allahuekber demelerini, bu tesbîhâtın, zenginlerin hayırları kadar onlara sevap kazandıracağını müjdeler. Bunu duyan zenginler de aynı tesbîhâtı yapmaya başlayınca, garibanlar yine huzura varırlar ve durumu Efendimiz’e (sav) bildirirler. Fahri Kâinat Efendimiz (sav) bu defa “Zenginlerin meşguliyetleri vardır, bu tesbîhâtı az söylerler. Sizinse meşguliyetiniz azdır, çok söyleyin” buyururlar.

“Budur Esmâ’nın hası
Siler kalbinden pası
İsm-i A’zam duası
Lâilâhe illallâh”

Kelâm yine Kasım Baba da “Yemek pişirilen kap birkaç ay kullanıldıktan sonra, kalayı eksildiği için kullanan kişileri zehirleyebilir, yeniden kalaylanması gerekir. Bizim de kalplerimizdeki paslanma, bizi haberimiz olmadan zehirlemektedir. Hâlâ isimlerimiz Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olabilir. Ama paslı kalplerimiz gün gelir bizi berbat edebilir. Bunun için de kalplerimizi adeta kalaylamalı, Lafza-i Celâl ve Kelime-i Tevhid’i çokça okuyarak Kur’an’a hizmet etmemiz gerekir” diyen Kasım Baba üniversite gençliğinin zamanlarının kısıtlı olduğunu, bu sebepten dolayı beş vakit namazlarını kılıp, oruçlarını tutmalarını, bunların yanında Kur’an- Kerim, ilmihal kitapları ve Cenab-ı Hakk’a iman esaslarını içeren, akâid kitapları okumalarını salık verir.

Fatih Camii- 9 Mart 2025

Kasım Baba’yı Fatih Camii’nden uğurlamaya binlerce kişi geldi. Üstadın okumuş talebeleri, sevenleri de oradaydı. Bu cümleye cenaze namazı sonrasında ayak üstü sohbet ettiğimiz talebelerinden/sevenlerinden TBMM Başkan Danışmanı Ahmet Faruk Bakacak’ı, Loras CEO’su Mehmet Sever Kalkan’ı, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Taşçı’yı, UKxperience Danışmanlık Şirketi sahibi Uğur Karaboğa’yı, TRT’nin önceki Genel Müdürü İbrahim Eren’i ve Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan’ı dâhil ettikten sonra kelâma, merhumun yetiştirmeye muvaffak kılındığı en mühim talebelerinden, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın şahitlikleriyle nihayet verelim.

Cumhurbaşkanımız Kasım Babanıncenaze Namazında

Recep Tayyip Erdoğan: Kasım Baba’nın ruhu için el-Fatiha

“Kullu nefsin żâ-ikatu-lmevt(i) sümme ileynâ turce’ûn(e)”/”Her nefis ölümü tadıcıdır; sonra ancak bize döndürüleceksiniz.” (Ankebût Sûresi-57)

Evet, Allah’tan geldik, Allah’a dönüyoruz, döneceğiz. Bereketzâde Camii’nin çocukluğumuzdan itibaren cemaati olarak Kasım Hoca’mızın, Kasım Baba’mızın arkasında saf tuttuğumuz zamanları hatırlıyorum.

İki ay kadar önce Kasım Baba’nın evine oğlumla beraber ziyarete gitmiştik. Bu ziyarette onun her zamanki o nüktedan haliyle dertleştik. Ardından malum rahatsızlık vukû buldu ve şimdi de Hakk’a uğurluyoruz. Rabbimize, o yüce makama uğurluyoruz. Makamı âli olsun. Rabbim cennetiyle, cemâliyle müşerref kılsın.  Kasım Baba, Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri’nin dergâhından nasibini almış bir zattır. Malum, defnedileceği yerde uzun süre türbedarlık yaptı Kasım Efendi.

İnanıyorum ki sizlerin de az önce şehadetleriyle inşallah o yüce makama ulaşacaktır, kavuşacaktır. On binlerce talebe yetiştiren Kasım Hocamız, ömrünü tamamen bu işe vakfetmiş, hayatını gençlerin yetişmesine vakfetmiş ve bir ömür böyle tecelli etmiştir. Makamı cennet olsun, Rabbim bizleri inşallah edebi âlemde o muazzam, mükellef makamda birlikte haşr u cem eylesin. Ve bu dua ve temennilerle kendini Hakk’a, Allah’a uğurluyoruz. Ruhu için El-Fatiha.”

Hâmiş: İş bu yazının omurgası 13 Mayıs 2013 tarihinde Sondevir haber portalında kaleme aldığım ve mezkûr portal yayından kalktığından linkine ulaşılamayan “Kasım Baba’yı dinlerken…” başlıklı yazımın güncellenmiş halidir.

İbrahim Ethem Gören/12.03.2025 Yazı No: 653