Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisesi`nde ’12 Mart 1921 İstiklal Marşı`nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy`u Anma Programı’nda İstiklal Şairimiz ve milletimizin İstiklal Marşı ruhu amatör ruhla profesyonelce bir etkinlikle yâd edildi. 
Bundan tam 101 yıl önce 12 Mart 1921 tarihinde İstiklal Marşımız kabul edilmişti. Ü lkemizde 12 Mart, İstiklal Marşımızın kabulü ve millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy`u Anma Günü olarak kutlanıyor. Memleketimizin dört bir yerinde düzenlenen etkinliklerde İstiklal Marşı okunuyor, sergiler, söyleşiler düzenleniyor, şanlı ecdadımızın pak ervâhına Fatihalar okunuyor. 
12 Mart 2022 Cumartesi günü pek çok etkinlik arasında Muğla Fethiye, anlamlı bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisesi`nin görsel sanatlar öğretmeni olarak görev yapan İzden Coşkun`un liderliğinde amatör ruhla profesyonel tarzda ’12 Mart 1921 İstiklal Marşı`nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy`u Anma Sergisi düzenlendi. 
Ebru, resim ve tezhip sanatlarında birbirinden kıymetli çalışmalara imza atan İzden Coşkun ile Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisesi`nde gerçekleştirilen ’12 Mart 1921 İstiklal Marşı`nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy`u Anma Programı üzerine bir e-mülakat gerçekleştirdik.
İzden Hanım öncelikle tebrik ediyorum. Hasbihalimize başlarken sizi tanımak isteriz;
Öncelikle arz-ı şükranlarımı belirterek başlamak isterim. Kültür sanat hizmetleri kapsamında portalınızda yer almak, bu noktada kendimi ifade edebilme şansına mazhar olmak ziyadesiyle mutlu etti beni. Efendim ben 2 Aralık 1981 Malatya doğumluyum, erken yaşlardan itibaren resim sanatına olan ilgim ve keşfedilen kabiliyet ile somut olarak lise yıllarımda sanat yolculuğum başlamış oldu. 
2004 yılında Uludağ Ü niversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünden onur derecesiyle mezun olduktan sonra, öğretmen olarak atandığım ilk görev yerim Van`da, yüksek lisansımı da tamamlayarak alanımda kendimi geliştirmek istedim. Hem öğretmenlik hem de sanatsal faaliyetler kapsamında bu gelişim çok şükür devam etti. Van`dan sonra sırasıyla Elbistan, Bartın ve Seydikemer`de görev yaptım ve halen görev yapmakta olduğum Fethiye`de öğrencilerimle birlikte çalışmalarıma devam etmekteyim. 
Sanat çalışmalarınızı kısaca özetler misiniz?
Efendim, ben hep farklı teknikler deneyimleyerek sanat yolculuğuma devam ediyordum. 
Mesela;
Örneğin, Bartın da görev yaptığım 2012-2015 yıllarında iki ayrı kişisel sergimi yağlıboya, karakalem, suluboya, akrilik gibi farklı çalışmalar üzerine açmıştım. Bu süreçte farklı teknikler üzerine her ne kadar çalışsam da özünde güzellik arayışım Geleneksel Sanatlarda farklı bir noktaya taşındı, orada kendimi buldum diyebilirim. Hem kalben daha yakın, hem de geleneğe olan derin bağlılığımdan dolayı tezhip, ebru, minyatür bu dallar benim için çok kıymetli bir yerdedir. Artık bu ulvi sanatlar üzerine çalışma gayretindeyim. İlk resmi adımı 2018 yılında Bursa`da Ü stadem Zeynep Gültekin eşliğinde ebrû çalışmalarıma başlayarak atmış oldum. Geleneksel sanatlar hep içiçe, bir alanla uğraşmak bir diğer alanı zenginleştiriyor. Rahmetli Mustafa Düzgünman Ü stadımızın da (nur içinde yatsın) bu görüşü destekleyen nasihatlerini okumuştum. 
Tezhip sanatıyla da yakından ilgim 2016 yılında Bursa`da açtığı sergi vesilesiyle Arife Aktuğ Ü stademi tanıyarak başladı. Tezhip sanatına ilk resmi adımım 2021 yılı Mart ayında İstanbul`da sanat çalışmalarını aktif sürdüren Ü stadem Sema Onat ile oldu, hâlâ derslerime heyecanla devam etmekteyim. Rabbim ömürlerine bereket versin duasıyla;
 min; Fethiye Anadolu İmam Hatip Lisesi`nde görsel sanatlar alanında neler yapılıyor?
Yıllık planlarımız doğrultusunda, biraz da içeriği zenginleştirerek çalışmalar yapıyoruz. Öğrencilerimle sürekli bilgi paylaşımı halindeyiz. Görsel arşiv oluşturmada günümüz teknoloji imkânlarından da yararlanıyoruz. Renk, kompozisyon, perspektif gibi temel konuları, Türk ve İslam sanatını, mimari ve süsleme örneklerini fotoğraflardan, kitaplardan ve yerine gidemediğimiz zaman videolardan izliyoruz. 
Geleneksel Sanatlar konusunda Ü stadların ilim ve feyz kapısından icra ettiği eserleri incelerek, üzerinden uygulamalar yaparak özgün ve röprodüksiyon çalışmaları yapıyoruz. Ebru alanında öğrendiğim teknikleri öğrencilerime öğreterek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada okulumuzun ilçede bir sanatsal-kültürel kimliği oluştu diyebilirim.
Ne güzel;
Bu duruşumuzla inşallah devam etme gayretindeyiz, Allah utandırmasın. 
 min. İnşallah.
2019 yılında 40 Hadisi tezhip ve hat örnekleriyle çalışarak Geleneksel Sanatlar sergimizi açmıştık. Yine yılsonu sergimize kadar ara ara yaptığımız uygulamalarımızı okul panomuzda, uygun duvar ve koridorlarda sergiliyoruz. 
Bu sürece siz nasıl katkıda bulunuyorsunuz?
Sanat, fiziki ihtiyaçlarımızın ve akli bilgilerimizin üstüne çıkarak içve dış dünyamızı değişik açılardan kavramamızı, keşfetmemizi sağlıyor. Bunu biliyoruz, ama bilmek yetmiyor uygulamak da gerek. Bu bağlamda öğrencilerimin farklı teknikleri keşfetmesi, onlara gördükleri, işittikleri, his ve tasavvur ettikleri olayları, güzellikleri, estetik heyecan uyandırarak ifade etmeleri için elimden geldiğince imkân sunuyorum, naçizane. 
Sanatkâr İzden Coşkun: Sanat eğitimi eğitsel bir karakter taşır.
Sanat eğitimi eğitsel bir karakter de taşır algı, bilgi, duygu ve devinim sonucunda öğrencilerim yaşamın bir parçası haline gelerek, ürün ortaya çıkarıyorlar, onların bu yoldaki çabaları o kadar değerli ki;
12 Mart 1921 İstiklal Marşı`nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy`u Anma Programı nasıl ortaya çıktı?
Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü`nce, belirli günler ve haftalar kapsamında, okulumuza programı düzenleme görevi verildi. Program, Fethiye Özer Olgun Kültür Merkezi`nde gerçekleştirildi.
İstiklal Marşımız ve şairimiz Mehmet Akif Ersoy bu topraklar için hangi manaları havidir?
  Şair sıradan biri değildir, meselesi olan insandır. Adalet, merhamet, zulüm ve isyan, onun ruh dünyasında derin çalkantılar uyandırmıştır. Bu çileli ve uzun serüveni ifade ederken de kullandığı lisanın, bizim ruh dünyamızda derin akisler uyandırmaması mümkün değildir. Hisler, kalbimize evvela vatan toprak renkleriyle, kırmızıyla bayrak, mavilerle sonsuz, sarılarla ışık, yeşillerle huzur manalarıyla cereyan etmiş, çalışmalarımıza da bu şekliyle yansımıştır. Bu bağlamda Mehmet Akif Ersoy`a vefâmızı eserlerimizle yerine getirmenin huzurunu yaşıyoruz.
Programı kısaca özetler misiniz?
Program, sergi ve oratoryo olmak üzere sıralı planlandı. Biz görsel sanatlar grubu olarak öğrencilerimizle sergiyi hazırlandık. Diğer taraftan, sahne için gerekli görsel düzenlemelere de elimizden geldiğince katkıda bulunduk. Gelen misafirlerimiz önce sergi salonuna davet edildi, ardından sahne salonuna geçildi. Oratoryo çalışması için okulumuzun Edebiyat Öğretmenleri görev aldı. Sahne ışığı, sinevizyon gösterimi ve ses sistemlerini kontrol etmek üzere Bilişim Teknolojileri Öğretmenimiz görev aldı. Son olarak Müzik Öğretmenimiz akıştaki müzikleri canlı performans ile müzik grubu öğrencilerimizle seslendirdi. 
Sergi hazırlıklarını da konuşalım; Hangi eser nevilerinde kaççalışma yer alıyor?
Kuru ve akrilik boyaları birlikte kullandığımız bir afiş çalışmamız oldu. Yağlıboya olarak da 5 adet tablo yaptık. Bu tablolar Mehmet Akif Ersoy ve Mustafa Kemal Atatürk portrelerinin yer aldığı, aynı zamanda bayrak ve İstiklal Marşımızın dizelerinden, notalarından oluşmakta… 
‘Kusurlar affola’ diyerek, akkase ebrusu yaptık, battal ebrusu, gelgit ebrusu, hatip ebrusu, çiçekli ebrular, dalgalı ebrular ve parafinli ebrular ile kaligrafiyi birleştirerek, toplamda 15 eserimiz sergilendi.
Dilerseniz akkâse ebrularla başlayalım; Bu tarz kaçeser var? Kâğıdın müşfik yüzüne akkâse tekniğiyle neleri aldınız?
Efendim, toplamda dört adet akkâse ebrusu yaptık. Öğrencilerimin farklı teknikleri tecrübe etmesi için bir tanesini kolaj tekniği ile çalıştırdım. Yani yazıları başka bir ebru kâğıdından keserek yapıştırdık. Bu uygulama için bize, rızasını vererek rehber olan, Düzce Ü niversitesi Öğretim Görevlisi Sayın Yusuf Parla hocamıza teşekkür etmek isterim. Diğer ikisi arap zamkı ile, bir diğeri de 3M yapıştırıcı ile uygulandı. Yazdığımız yazılar Mehmet Akif Ersoy`un özlü sözlerinden seçildi: ‘Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!’ , ‘Sâhipsiz vatanın batması haktır Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.’ , ‘Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid`i… Bedr in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.’
Çiçek ebruları da görüyorum;
Evet çiçekli ebrularımız… ‘Cehennemde olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz, bu yol Hak yoludur dönmek bilmez yürürüz.’ yazısını kaligrafik çalıştık, mavi lale`li ebrumuzda. 
Lâle bilirsiniz, Cenab-ı Hakk`ı temsil eder, yazıyla bütünleşen mavinin sonsuz ve derin sevgisiyle bütünleştirerek lâlemizi teknemizden aldık. Bir diğerinde de, iki lâle arası yeşil bir hilal içinde İslamiyeti, hakimiyeti, iman gücünü temsilen Mehmet Akif Ersoy`un yine bir dizesini kaligrafik yazarak kolaj çalıştık. ‘Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, Ebedî , yurdumun üstünde benim inlemeli.’
Kolaj denemelerine ve karışık tekniklere de değinelim;
Karışık teknik derken, mesela mavi lâleli ebrumuza kaligrafi kalemiyle yazı yazdık, kompozisyonu tamamlayan resim öğesi olan Mehmet Akif`in portresi karakalem çalışılmıştı, hepsini bir çalışmada birleştirmiş olduk. Öğrencilerim farklı boyutları bir arada kullanmayı seviyor sanırım. 
Ne güzel! Kaligrafi tekniğiyle ebru çerçeveli İstiklal Marşı yazılmış. Bu çalışma hakkında bilgi verir misiniz? 
Elbette; Efendim bu ebrumuzda iki renkli battal üzerine parafinli boya kullandık. Teknemizde ayrı ayrı birer çift yapıp, bu ebruları üst üste birleştirdik. Yazıyı yazdığımız kaligrafi kâğıdımızın etrafına çerçeve yaparak tamamladık. 
Eserler arasında dalgalı ebru üzerinde Türk bayrağı görüyorum. Bu çalışmanın kâğıt olarak ebru teknesine düşerek eser haline gelmesini özetler misiniz? 
Dalgalı ebruyu ben uyguladım efendim, nacizane. Öğrencilerimle henüz bu tekniğe geçmedik. Tekneye battal çalıştıktan sonra kâğıdı yatırırken ileri-geri hareketleri veriyoruz, bu hareketlerin bir kuralı yok ama kompozisyonda dengeli bir sonuççıkması için kâğıdı yatırdığımız yönleri takip edebiliriz. 
Ü zerinde sonsuzluk işareti olan yağlı boya bir eser de dikkatimizi çekiyor…
Bu eserin orijinali dijital bir resimdir aslında. Sanatçısı Cihan Engindir. Öğrencilerimle konu araştırması yaparken görüp yağlıboyasını uygulamak istediler. Etik olması açısından kendisinin bizzat rızasını almıştım, sanatçımıza da gazeteniz aracılığıyla yeri gelmişken yine teşekkür ediyorum. Biz sadece merdivenlere İstiklal Marşımızın 10 kıtasını yazdık, basamak basamak sonsuzlukla bayrağımızın birleştiği noktada ‘KORKMA!’ diyen bir Mehmet Akif`i hayâl ettik.
İzden Öğretmen: Ah Sevgili öğrencilerim!
Öğrencileriniz nasıl katkıda bulundular?
Ah Sevgili öğrencilerim! Hassas ruhları, ince düşünceleriyle hep araştırma, malzeme hazırlama ve uygulama konusunda yardımcı oldular. Serginin başından sonuna kadar birlikte fikir alışverişi yaparak ilerledik. Ebru boyalarını hazırlama, tablo yapımında, kolaj için gerekli kesme ve yapıştırma işlerini yaptılar. Sergi salonu düzenlemesinden, misafirlerimize sunduğumuz ikrâmlıklara kadar her şeyle ilgilendiler. 
‘Işık nereye düşerse orası mücevher gibi parlar; ‘
Işık nereye düşerse orası mücevher gibi parlar diye bir söz okumuştum, kime ait hatırlayamıyorum, burada sanat ışığı, konunun hassasiyetiyle birleşince onlar da şevkle yanımda oldular, içlerindeki cevher parladı. Allah hepsinden razı olsun.
 min, cümlenizden razı ve memnun olsun; Sergiye katılanlar için yaka kartı olarak bir pul hazırladınız. Pulun hikâyesine de değinelim;
Evet, bir pul hikâyemiz var; Bu özel günün anısına görsel bir tasarım yaparken küçük ama etkili bir imge arayışındaydım. Mazide kalmış, unutulmaya yüz tutmuş bir değer aslında. Yazılı iletişimin ayrılmaz parçası. 
‘Bir zamanlar pul seçimi mektup kâğıdının seçimi kadar önemliydi.’
Elektronik postalar yok iken mektuplar yazılırdı bilirsiniz, üzerine o senenin en güzel pulu seçilirdi, mektup kâğıdı kadar önemliydi pul seçimi. Rahmetli dedem posta müdürüymüş, annemin çocukluk hatıra koridorlarında onun posta hikâyelerini dinlerim hep, belki ondan bu aşinâlık, yakınlık, belki bir vef’a;  
Senenin önemli gün ve tarihlerini anımsatan bu görsel, neden 12 Mart olmasındı? Araştırma yaparken bir benzeri gözüme ilişmişti tevafuk, fazla bir zaman kalmayınca tasarımın rotasını böyle bir pul ile çizmiş oldum. Çok şükür ki güzel dönütler aldım, mutlu oldum.
Etkinlik okulunuzda ve bir adım öte Fethiye`de nasıl aksülamel buldu?
Açıkçası bulunduğum ilçede geleneksel sanatlara karşı yoğun bir ilgi yok maalesef. Aslında toplum sanatıyla hem kendini ifade eder, hem de halde var olarak istikbalde de devam etmenin ve var olmanın temelini kurar. Biz bu temel taşların hangi noktasındayız şuan kestiremiyorum fakat bizim varlığımızdan haberdar bir kesim mevcut. Sergimize katılım için ayrıca davetiye hazırlanmadı, program genel olduğu ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlendiği için Kaymakamımız, Askeri Protokolümüz, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz ve birkaçokul müdürümüz ziyaret ettiler, sağ olsunlar teşrifleri beni ve öğrencilerimi çok mutlu etti. İlgiyle eser tanıtımlarımı dinlediler. 
Bu ilgiyi nasıl telif ediyorsunuz?
Bir günlük sergi olduğu için devamını okulumuzda tekrar gerçekleştireceğim. 
Bundan sonra okul olarak ne gibi projeleriniz olacak?
Okulumuz proje okulu olduğu için, devam eden çalışmalarımız mevcut. Gelecekte sanatsal- kültürel-akademik anlamda etkinliklerimiz, sergilerimiz inşallah devam edecek.
Sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir? 
Bu etkinlikte, birlikte çalıştığım bir avuçsanat sevdalısı gençlerle güzel bir an paylaştık, bu anımıza destek olup bizi gördüğünüz ve değer verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. O kadar kıymetli ki;
Estağfirullah, vazifemiz… Gençlerimize irfanı ve insanlığı hâl ve kâl diliyle aktarma sevdasında olan tüm öğretmenlerimize borcumuz var. Bizimkisi borçödemek sadece; Son olarak okuyucularımıza nasıl bir mesaj iletmek istersiniz.
Değerli okuyucularımıza, bize vakit ayırdıkları için evvela teşekkür ederim. Ben sadece toplumların hayat macerasının içinde yaşarken, akan zamanda özellikle gelenekli sanatların güzelliklerini görmeye fırsat vererek yaklaşmalarını temenni ediyorum. 
İzden Hanım, İttifak Gazetesi camiası olarak sizi, nezdinizde okul yönetiminizi, öğrencilerinizi ve etkinliğe destek veren tüm paydaşlarınızı tebrik ediyoruz. Var olunuz;

YORUMLAR