Son yıllarda evlerimizdeki teknolojik cihazların sayısı hızla çoğaldı. Ev içi güvenlik kameraları, robot süpürgeler gibi birçok ürün artık hayatımızın her köşesinde. Ancak göründükleri kadar masum değiller; aslında kişisel verilerimizi ihlal edebilir ve mahremiyetimizi ciddi şekilde tehdit edebilirler.

Akıllı ev aletlerinin internete bağlanabilmesi 'akıllı' oldukları izlenimi verirken, bu ürünler aynı zamanda siber zorbaların dikkatini çekiyor. Dünya genelinde akıllı ev aletleriyle yapılan siber saldırılar giderek arttı.

Geçtiğimiz yıllarda ABD'de, 2 yaşındaki bir bebeğin odasındaki bebek kamerası hacklendi. Doğuştan engelli kızları olan bir aile, bir gün kızlarının odasından gelen küfürlü bir ses duydu. Sesin kameradan geldiğini fark eden aile dehşete kapıldı. Aile, kameranın sadece ses özelliğini kullandıklarını söylese de, bu olay güvenliğin yetersiz olduğu ürünlerde hackerların ağlara kolayca girebildiğini gösterdi.

6204f89186b24a1af4dc2176

ABD'de yaşanan bir başka olayda ise evine güvenlik kamerası takan bir kadın, beklenmedik bir durumla karşılaştı. Köpeğini izlemek isteyen kadın, basit bir şifre belirlediği kamerasına erişim sağlayınca yaşananlar adeta kabusun gerçekleşmesi gibiydi. Tammy adlı bu kadın, evinde birden kendisiyle konuşan, ahlaki olmayan ifadeler kullanan bir erkek sesi duydu. Şoke olan Tammy, sesin kameralardan geldiğini fark edince iş işten geçmişti. Basit bir şifre kullanmasının sonucunda mağdur olan Tammy, evinin güvenlik sistemini ele geçirenlerin uygunsuz fotoğraflarına ulaşabileceği endişesiyle polise başvurdu. Bu olaylar yalnızca birkaçından ibaret, benzer durumda yüzlerce insan mağdur oldu. Bu tür güvenlik açıklarını önlemek için alınabilecek basit önlemler bulunuyor.

ÖNLEMİNİZİ BİR AN ÖNCE ALIN!

Wi-Fi bağlantısıyla çalışan cihazlar genelde internete bağlı oldukları için potansiyel olarak hacklenebilirler. Bu cihazların bazıları güvenlik açıkları veya zayıf şifreleme yöntemleri nedeniyle siber saldırılara maruz kalabilir. Özellikle standart şifreleri kullanmak, güncellemeleri yapmamak veya üreticinin güvenlik önlemlerini ihmal etmek gibi durumlar cihazları daha savunmasız hale getirebilir.

Ev içi güvenlik kameraları, bebek kameraları, akıllı televizyonlar gibi cihazlar, hackerların hedefi olabilir. Örneğin, kameraların varsayılan şifreleri değiştirilmemişse veya güçlü bir şifre kullanılmamışsa, bu cihazlar hacklenme riski altında olabilir. Bu durumda, kötü niyetli kişiler cihazlara erişip izinsiz olarak görüntü veya ses kaydedebilir, kullanıcıların özel alanlarına müdahale edebilir veya kişisel bilgileri ele geçirebilir.

Ancak, üreticiler güvenlik konusunda daha bilinçli hale geliyor ve cihazlarını daha güvenli hale getirmek için sürekli olarak güncellemeler ve düzeltmeler sağlıyor. Kullanıcıların da güçlü şifreler kullanmaları, cihazlarını güncel tutmaları ve güvenlik açıklarını minimize etmek için ek önlemler almaları önemlidir.

SAKIN FİŞTE BIRAKMAYIN

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte dijital güvenlik anlayışı da değişti. Bilgisayarların yaygınlaştığı dönemlerde, "fişe takılı olan hiçbir bilgisayar kesin olarak güvende değildir" sözü, bilgisayarların dış etkilere açık olduğunu ve sürekli bir bağlantı içinde olduklarını vurguluyor. Ancak günümüzde, taşınabilir cihazlar ve mobil teknolojinin yükselişiyle birlikte, bu kavram değişti.

Şu an için, "bataryası takılı hiçbir dijital cihaz kesin olarak güvende değildir" ifadesi daha uygun bir benzetme olmakta. Çünkü mobil cihazlar, sürekli taşınabilirlikleri ve farklı ağlara bağlanma ihtiyaçları nedeniyle bilgisayarlar gibi sürekli bir güvenlik zafiyeti içinde olabilirler. Bataryası takılı olan cihazlar, her an internete veya farklı ağlara bağlı kalabilir ve bu da güvenlik açıklarına maruz kalma riskini artırabilir.

telveri

Günümüzde teknolojiyle olan etkileşimimiz artarken, bazı ihmal durumlarının kişisel verilerimizin istenmeyen ellere geçmesine neden olabileceği gerçeği göz ardı edilmemeli. Bu ihmal durumları, genellikle düşük olasılıklı olsa da, hassas verilerimizin yanı sıra ses ve görüntü kayıtlarımızın da istenmeyen kişilerin eline geçmesine olanak tanıyabilir.

40 yıl önce emekli olan öğretmenin öğrencileri onu unutmuyor 40 yıl önce emekli olan öğretmenin öğrencileri onu unutmuyor

BİLİNMEYEN MARKALARDAN UZAK DURUN

Ebeveynlerin sıklıkla tercih ettiği bebek kameraları, uzaktan bebeği gözlemlemek ve kontrol etmek için kullanılan pratik ürünler arasında. Ancak, bu cihazların kötü niyetli kişilerin hedefi olabilir. Maalesef, bu kameraların ele geçirilmesiyle kötü niyetli kişiler, bebekleri yanlış yönlendirebilir.

Her ne kadar dijital cihazların hacklenme riski tamamen sıfır olmasa da, bebek kameraları gibi internet üzerinden yayın yapan cihazların, kablolu veya kablosuz ağlar aracılığıyla iletişim kuranlara göre daha güvenli.

Bilgisayar ağlarını kullanan kameraların hacklenme durumları genellikle üretici kaynaklı istisnai vakalarla sınırlıdır. Asıl mesele, bu hacklenme olaylarının büyük çoğunluğunun kullanıcı hatalarından ve ciddi dikkatsizliklerden kaynaklandığı. Bu bağlamda, bebek kameralarının büyük çoğunluğunun güvenli olduğunu belirtmek mümkün.

Robot-Supurge-Tarihi-2

ROBOT SÜPÜRGELERE DİKKAT

Evlerde giderek yaygınlaşan bir diğer ürün ise robot süpürgeler. Ancak kullanıcı ihmali durumunda kontrol dışı bir halde bulunan bir robot süpürgenin tüm sensörlerine istenmeyen kişiler tarafından erişilebilir olma riski bulunuyor. Bu süpürgelerde genellikle çeşitli türlerde sensörler kullanılıyor. Örneğin, lazer ışınlarıyla tarama yapabilen LIDAR sensörleri, görüntü alabilen kameralar, hız/yön/konum gibi veriler sunabilen sensörler ya da ses yankılarıyla mesafe ölçebilen teknolojiler bulunabiliyor.

Bazı robot süpürgelerde bulunan lazer sensörleri, cam gibi yüzeylerdeki titreşimleri algılayabilir ve bu sayede ortamdaki sesler dinlenebilir hale gelebilir. Bu durum, aslında mikrofonu olmayan bir robot süpürgenin mikrofonla kayıt yapar gibi kayıt yapabilmesine olanak tanıyor. Bu durum, önemli bir tehlike arz ediyor ve genellikle bir dizi üst üste gelmiş ve ciddi hataların sonucunda ortaya çıkabiliyor.

Bu cihazların güvenliğini sağlamak da oldukça önemli. İşte alınabilecek bazı önlemler:

  1. Güçlü Parolalar Kullanmak: Her cihaz için güçlü, karmaşık ve benzersiz şifreler oluşturmak önemlidir. Bu parolaları düzenli olarak güncellemek ve paylaşmamak da önemlidir.

  2. Modem ve Router'ı Doğru Yapılandırmak: Modem veya router'ınızın yönetim arayüzüne güçlü bir şifre ile erişmek ve gelişmiş güvenlik seçeneklerini etkinleştirmek önemlidir. Ağınızı gizlemek ve misafir ağları oluşturarak güvenliği artırabilirsiniz.

  3. Orijinal Yazılım Kullanmak ve Güncellemeleri Takip Etmek: Cihazlarınızda orijinal ve güvenilir yazılımları kullanmak, üreticinin sağladığı güncellemeleri düzenli olarak yapmak önemlidir. Bu güncellemeler, cihazların güvenlik açıklarını kapatır.

  4. Güvenilir Markaları Tercih Etmek: Bilindik ve güvenilir markaların ürünlerini tercih etmek, genellikle daha iyi güvenlik önlemleri ve daha güvenilir yazılımlar anlamına gelir.

  5. İnternet Bağlantılı Cihazları İyi İncelemek: IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazlarını alırken, güvenliklerini ve gizlilik politikalarını incelemek önemlidir. Cihazların hangi verileri topladığı ve nasıl kullandığı konusunda bilgi sahibi olmak önemlidir.

  6. Güvenlik Yazılımları Kullanmak: Bilgisayarlarınıza ve akıllı cihazlarınıza antivirüs ve güvenlik yazılımları yüklemek, zararlı yazılımların ve saldırıların önüne geçebilir.

Bu önlemler, cihazlarımızın güvenliğini artırmak için alınabilecek bazı genel adımlardır. Her cihaz ve durum farklı olduğundan, güvenlik konusunda sürekli olarak bilgi edinmek ve yeni tehditlere karşı koruma sağlamak gerekiyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ