Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
İbrahim Ethem Gören
İbrahim Ethem Gören

Bu dünyadan bir Reîsü’l-Hattâtîn geçti!

Reîsü'l Hattâtîn Hasan Çelebi

Merhum hocamızı her biri diğerinden âlâ keyfiyeti hâiz yazılarının bulunduğu Büyük Çamlıca Camii’nden uğurladık. Cenaze namazına İstanbul’dan ve ülkemizin muhtelif şehirlerinden sanatkârlar ile merhumun yurtdışından talebeleri iştirak etti. 

Ezan-ı Muhammedî okunurken camiye, namaza yetiştim. Ulu mabede doğru hızlı adımlarla ilerlerken ‘acaba caminin içinde kendime yer bulabilir miyim? ’in endişesi içerisindeydim. 8-10 saf kadar cemaatle karşılaşınca açıkçası müteessir oldum. 

Hasan Çelebi Cenâze Namazı

Hasan Çelebi bu toprakların sanatkârıydı.

Hasan Çelebi netice itibarıyla ümmetin, milletin, cumhurun, bu toprakların sanatkârıydı. Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü hâmili Hasan Çelebi üstadın cenaze namazında Cumhurbaşkanlığı’nı temsilen üst düzey bir yetkilinin/Kültür Bakanı’nın olmaması açıkçası beklenen bir durum değildi!

Sırlı Süleyman Efendi’yle birlikte omuz omuza kıldığımız cenaze namazından sonra Hattat Mahmut Şahin, Hattat Erhan Bektaş, Hattat-Müzehhip Abdullah Aydemir ve Kalemişi Ustası M. Semih İrteş’in yanı sıra, İstanbul’u Sevenler Cemiyeti’nin müessislerinden Doğan Bayın ile ve Koleksiyonerler Bekir Cantemir, İsmail İnci ve Zeynel İnci ile ayaküstü sohbet etme imkânımız oldu. 

Şeyh Hamdullah’ın ağuşuna defnedildi.

Cenaze namazından sonra tabutuna tekbirlerle destek verdiğimiz Hasan Çelebi üstadın naaşı Türk hat sanatının kurucu şahsiyeti Şeyh Hamdullah’ın ve hocası Hamit Aytaç’ın ağuşuna defnedildi. 

Definden sonra da merhumun hayırlı haleflerinden Ferhat Kurlu ile, Hattat Levent Karaduman ile, cenaze namazı için Isparta’dan talebeleriyle birlikte gelen Hattat Yusuf Bilen ile ve Hattat Kemalettin Aktaş ile kısa süreli sohbete râm olduk. 

Yazımızın giriş bölümünü Reîs’ül-Hattâtîn Hasan Çelebi’nin yıllar önce Süleyman Çelebi’nin gönül lisanından naklen, Efendimiz Aleyhisselâm hasretiyle kaleme aldığı satırlara teberrüken nazar ederek nihayet verelim:

“Mustafâ’ya hem-civâr et yâ Kerîm
Cennetü’l Firdevs içinde yâ Rahîm
Afv idüb isyânımız kıl rahmeti
Ol habîbin yüzi suyı hürmeti

(Ey kerem sahibi, cömert Allah’ım! Firdevs cennetinde Muhammed Mustafa’ya (sav) komşu eyle bizi. Günahlarımızı affedip merhamet et bize, o sevgilinin senin katındaki itibarı hürmetine)

Eserleri ve talebeleri sadaka-i câriyesi oldu.

Hasan Çelebi, 1964 yılında başladığı hüsn-i hat yolculuğunda geride kalan 60 yılda ‘Kâbili irşâd olan üstâd olur üstâddan’ kelâm-ı kibarının fehvasınca gönüllerinde sanat ve estetik güzelliklere açık kapılar bulunan -yurt içinden ve yurt dışından- sayıları yüze yaklaşan talebeye icazet vermeye muvaffak kılındı. 

Merhum üstadımızın icazet verdiği talebeler, dünyanın farklı bölgelerinde hocalarından öğrendiklerini hüvesi hüvesine milimi milimine öğreterek ilimlerinin zekâtını veriyor. Böylelikle eserleriyle birlikte talebeleri de Reîs’ül-Hattâtîn Hasan Çelebi’ye biiznillah sadaka-i câriye oldu.

Hasan Çelebi Sülüs Nesih Âyet I Kerîme

….İstanbul’da yazıldı.

Eskilerin, “Kur’ân-ı Kerîm Mekke’de nazil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı” sözünü işitmişsinizdir. İstanbul asırlar boyunca hat sanatının başkenti olmuştur. Üstad hattatlar hat sanatının kadîm başkentinde yıllar yılı gönüllerindeki güzellikleri kamış kalemlerinden kâğıdın müşfik yüzüne aktaragelmiştir.

Bu süreçte hat sanatının “çelebi” şahsiyeti, Reîs’ül-Hattâtîn Hattat Hasan Çelebi 61 yıllık hat sanatı yolculuğunda biiznillah yazı sanatının bayraktarlığını üstlenmiştir.

Hat sanatının nevişahsına münhasır mütevazı üstadı

Hasan Çelebi hiç şüphesiz hat sanatının nevişahsına münhasır mütevazı üstadıydı. Malum olduğu üzere hattatın elindeki kamış kalem, aharlı kâğıdın şefkatli yüzünde aheste aheste ilerledikçe sanatı gelişir; kamış kalemin zikri dillendikçe sanatta mesafe alır, tevazu sahibi olduğunda da sanatı zirveye varır. 

Şairin, “Mazhar-ı feyz olamaz düşmeyicek hâke nebât/Mütevâzı’ olanı rahmet-i Rahman büyüdür/Bitkiler toprağa düşmeden/ekilmeden filizlenemez/olgunlaşamaz. Alçak gönüllü olanı Allah’ın rahmeti büyütür.” kelâmının sırrı, en fazla öz sanatlarımızın icrasında ve bahusus hat sanatında tecelli eder. Hat sanatı tekebbürü kaldırmaz. ‘Ben oldum’ denilince olunmaz, ‘ben vardım’ denilince varılmaz, ‘ben yazdım’ denilince yazılmaz.

Yazarımız İbrahim Ethem Gören Ve Hattat Hasan Çelebi

Hasan Çelebi: Bir işi bilen “Ben bu işi biliyorum, ben hat sanatının ustasıyım” demez!

Hasan Çelebi hocamızla Üsküdar’daki atölyesinde gerçekleştirdiğim uzunca hasbihalde şu cümleleri kurduğunu hatırlıyorum: “Bir işi bilen “Ben bu işi biliyorum, ben hat sanatının ustasıyım” demez. Ben, hocalarımdan böyle bir şeyi hiç duymadım. Hocalarım çok mütevazı insanlardı. Zaten ilmiye sınıfından olanlarda da sanatkâr olanlarda da bu keyfiyet böyledir. Çünkü kendini bilen insan hiçbir zaman, hiçbir halde mütekebbir olmaz/olamaz. Bu keyfiyet Hamid Hoca’da tamamen tahakkuk etmişti. Halim Bey de öyleydi, Kemal Batanay merhum da böyleydi…”

Hattatların Reisi Hasan Çelebi, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’nü alırken de bir önceki paragraftakine benzer cümleler kurmuştu. “Geçmiş ustalarım adına vekâleten; yaşamakta olan hattatlar adına asaleten, gelecekteki hattatlar için de niyâbeten bu nişanı kabul ettim.”

Binlerce yazı…

Bilindiği üzere “marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir”. Üstadın marifeti iltifat gördü. Hattın “Çelebisi”nin kamış kaleminden neş’et eden kalem güzellerine koleksiyonerler rağbet etti. Ömrünü Cenab-ı Hakk’ın “kelâm sıfatı”nın tecellisi olan hat sanatına vakfeden Reîs’ül Hattâtîn binlerce kıt’a, âyet-i kerîme, hadis-i şerif, kelâm-ı kibar levhalarıyla, hilye-i şerifeler yazmaya muvaffak kılındı.  Nesihten sülüse, divaniden talik ve kufiye kadar hemen her yazı neviyle onlarca cami ve mescidin çeharyârları ile kubbe ve kuşak yazılarını ikmal etti.

Kendisiyle yaptığım mülâkatlardan birinde son yıllarda hat sanatına yönelik alâkada gözle görülür bir artış olduğunu vurgulayan üstadımız, kadınların bu sanata daha fazla ilgi duyduğunu belirtmişti. Mezkûr mülakat esnasında tanıştığım İngiltere’den ve Malezya’dan ders göstermek için gelen kadın talebeleri hocamızın bahsettiği keyfiyeti teyit ediyordu.

Yazısı zirveye ulaşan bir nitelik kazanmıştır.

Hasan Çelebi Hoca “Eski(mez) hattatlar ellerinin hassasiyeti bozulmasın diye yazı yazdığı eliyle bir kiloluk ağırlığı dahi kaldırmazlarmış” sözleriyle seleflerinin hat sanatı için gösterdikleri özene de vurgu yapmıştı.

Hasan Çelebi’nin, Hâfız Osman ve Mustafa Râkım’dan gelen yazı yoluna Hamid Aytaç Bey’le birlikte dâhil olan üslûbu, şahsî yazı karakteriyle zirveye ulaşan bir nitelik kazanmıştır. 

İstif içinde harflerin ölçülerinden taviz vermeksizin, teşrîfâtı ön planda tutan kompozisyon prensibini benimseyen Çelebi Hoca’nın müsenna çalışmalarında ulaştığı mertebe, kalem güzellerinin esrarını keşfedenler nezdinde malumdur.

Hasan Çelebi için şöylesi bir hüküm cümlesi kurulsa sezâdır: Altmış yılı aşkın sanat hayatında tüm zamanlarını kuşatan yazısı ile geçmiş ve bugünün sanatına köprü olmuş müstesna yazı şahsiyetlerinden biridir ve dahi iş bu şahsiyet, geleneksel tavrı modern zamanların orta yerine taşımayı başarmıştır.

Kutlu imâmet görevi

1937 yılında Erzurum’un Oltu ilçesine bağlı İnci köyünde dünyaya gelen Hasan Çelebi’nin, 1956 senesinde Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nde müezzin vekilliği ile başlayan kutlu görevi 1986 senesindeki emekliliğine kadar sırasıyla; Üsküdar Nasuhi Camii, Artvin Yusufeli Camii, Üsküdar Sultantepe Şeyhülislam Mehmed Zahid Camii, Şeyh Devatî Camii ve Selami Ali Cami’lerinde imamlık vazifeleriyle devam etmiştir.

Hamit Aytaç’tan sülüs-nesih; Kemal Batanay’dan ta’lik icazeti aldı.

Hat sanatına 1964 yılında Mustafa Halim Özyazıcı’dan nesih yazı meşkiyle râm olan Hasan Çelebi, kısa süre sonra hocası vefât edince Hattat Hamit Aytaç’tan sülüs yazıyı öğrenmeye başlamıştır. Akabinde 1966’da Hattat, Hâfız Kemal Batanay’dan da rik’a ve ta’lik dersleri meşkine başlayan Hasan Çelebi, 1971 senesinde Hamit Bey’den sülüs-nesih; 1980 yılında da Kemal Batanay’dan ta’lik icazeti almıştır.

Uluslararası alanda en çok talebe yetiştiren hat hocası.

1976 yılında ilk defa hat dersleri vermeye başlayan Hasan Çelebi, yurt içinde ve yurt dışında onlarca talebeye icazet verirken, uluslararası alanda en çok talebe yetiştiren hat hocası nâmıyla maruftur.

Hat sanatını sevdirmek ve geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla yurt içinde ve yurt dışında her birinin önünü açtığı öğrencileriyle birlikte pek çok sergi kuran Hasan Çelebi’ye Erzurum Atatürk Üniversitesi tarafından “fahri doktora” unvanı verilmiştir. 

Tahran Hoşnüvisân Encümeni’nin Yüksek Şurasına Onur Üyesi seçilen Yaşayan İnsan Hazinesi Hasan Çelebi, Dubai ve Kuveyt hükümetleri tarafından Onur Ödülleriyle taltif edilmiştir. 

2008 yılında Kültür Bakanlığı’nın Sanata Hizmet Ödülü’nü; 2011 yılında da Cumhurbaşkanlığı’nın Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü kazanmıştır.

Tarih ve Tabiat Vakfı, kitaplara, makalelere konu olan Hasan Çelebi üstadın eserlerini İstanbul’un 550. fetih yıldönümü münasebetiyle albüm halinde yayınlamıştır.

Kuba Mescidi’nin Çelebi yazıları

İstanbul Sultanahmet, Hırka-i Şerif, Bayezid Camileri ve Büyük Çamlıca camileriyle birlikte Bursa’da Cem Türbesi yazıları Hoca’nın Türkiye’deki cami/türbe yazı örneklerinden bazılarıdır. 

Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî yazılarının restorasyonlarına da hizmeti sebkat eden Hasan Çelebi, iki yıllık çalışmanın ardından Kuba Mescidi’nin bin beş yüz metre uzunluğundaki yazılarını Kaleme almıştır.

Hasan Çelebi, Foto 3

Muhterem hocamızın ruhu için Fatihalar okuyalım…

Şeyhü’l-Hattâtîn’in yurt içinde ve yurt dışında birçok mabedin çini, mermer, ahşap ve kalemişi ile uygulanan kubbe, kuşak, pencere üstü ve diğer yazılarıyla birlikte pek çok mezar kitâbelerinde de ketebesi bulunmaktadır.

İttifak Gazetesi nezdinde 88 yıllık ömrünü Türk-İslâm yazı sanatına hizmetle geçiren, “Kâbil-i irşâd olan üstad olur üstaddan” fehvasınca her biri Râkım Mesleği’ne adını celî harflerle yazdırmış onlarca talebe kazandıran, binlerce eser kaleme alan, yazılarıyla dini ve sivil mimari eserlerimizi şenlendiren Reîs’ül-Hattâtîn Hasan Çelebi hocamıza rahmet; kederdîde ailesine, talebelerine ve hüsn-i hat sanatı camiamıza baş sağlığı niyaz ediyorum. Muhterem hocamızın ruhu için Fatihalar okuyalım… 

Reîs'ül Hattâtîn Hasan Çelebi'den Sülüs Nesih Hilye I Şerîfe Tezhip Tasarım Prof. Dr. Faruk Taşkale Demsa Koleksiyonu

GÖRSELLER 

Fotoğraf-1: Rêis’ül-Hattâtîn Hasan Çelebi-Fotoğraf İbrahim Ethem Gören

Fotoğraf-2: Rêis’ül-Hattâtîn Hasan Çelebi’nin cenaze namazından-Fotoğraf Hattat Arif Vural

Fotoğraf-3: Hasan Çelebi’den sülüs-nesih âyet-i kerîme-Tezhip Hanifi Dursun

Fotoğraf-4: Yazarımız İbrahim Ethem Gören ve Rêis’ül-Hattâtîn Hasan Çelebi

Fotoğraf-5: Rêis’ül-Hattâtîn Hasan Çelebi kabir komşusu Hattat Hamit Aytaç ziyaretinde

Fotoğraf-6: Rêis’ül-Hattâtîn Hasan Çelebi’den sülüs-nesih Hilye-i Şerîfe-Tezhip, tasarım: Prof. Dr. Faruk Taşkale

İbrahim Ethem Gören/26.02.2025 Yazı No: 651

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR