Vakıf Haftası Kutlama Programı Cumhurbaşkanımızın himâyelerinde, Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu ve Türkiye’nin dört bir tarafından Ankara’ya gelen vakıf kurucu ve yöneticilerinin katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Dünkü yazımızda İttifak gazetemiz nezdinde Vakıf Haftasının hayırlara, bereketlere, iyiliğe, sağlığa vesile olması temenni ederek vakıflara/vakıf uygulamalarına ve Sn. Cumhurbaşkanımızın Vakıf Haftası özelindeki âvâzına mufassalan değinmiştik.
Bugünkü yazımız Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu’nun Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde haziruna yaptığı konuşma ekseninde şekillendi.
VGM’nin başarılı Genel Müdürü Sinan Aksu’yu yüzlerce Vakıf Mütevelli Heyeti üyesiyle birlikte dinlerken Aksu’nun sesinin Külliye’nin dışında da aksülamel bulması gerektiğini düşündüm ve böylelikle iş bu yazı ortaya çıktı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kuruluşunun 101’inci yılını idrak ediliyoruz. Vakıflar Genel Genel Müdürü Sinan Aksu Külliye’deki konuşmasında bir yıl içerisinde restorasyonu tamamlanarak ihya edilen vakıf eserlerine, ecdad yadigârlarına değindi.

Osmanlı vakıf medeniyetiydi
Şüphesiz Osmanlı vakıf medeniyetiydi. Osmanlı Cihan Devleti’nin sahneden çekilmesiyle birlikte binlerce vakıf eseri de maalesef hali üzerine merfû kaldı! Zaman içerisinde mütevellileri ebediyet yurduna sırlanan vakıfların kapılarına birbiri ardına kilitler vuruldu. Vakfiyeler bir tarafa kaldırıldı, vakıfların kuruluş amaçları unutuldu, vakıf merkezleri vâkıflarının ruhlarını hûn edecek faaliyetlere mekân oldu.
Osmanlı Cihan Devleti asırlarında vakıflar, devlet ve şahıslar eliyle inşa edilen ve sayıları binlerle ifade edilen ve aradan geçen yüzyıllarda yıkılan, tahrip edilen, kederine terk edilen külliye, cami, mescid, medrese, türbe, hankâh, dergâh, darüşşifa, mektep, çeşme, mezarlık, hamam vb. eserler son yirmi üç yılda yurt içinde ve yurtdışında büyük bir özveriyle tecdiden ihyâ ve inşâ edildi. Bu sürece son bir yılda, Mayıs 2024 ayından Mayıs 2025’e gelininceye kadar 101 vakıf eseri daha dâhil edildi.
101 Sâhibü’l-Hayrât ve’l-Hasenât
“Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kuruluşunun 101’inci yılında 101 vakıf eseri restore edilerek hizmete açıldı” diyoruz. Dile kolay ,101 eser, 101 hikâye, 101 vâkıf, 101 vakıf senedi, 101 “Sâhibü’l-Hayrât ve’l-Hasenât”
Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu konuşmasında kadim müessesesi eliyle tecdiden ihyâ ve inşâ edilen, restorasyonu ve konservasyonları tamamlanan eserleri, “İstanbul Süleymaniye Külliyesi Darüşşifası, Diyarbakır Peygamberler Mezarlığı, Lefkoşe Selimiye Camii, Hatay Caferiye Mescidi, Bosna-Hersek Mostar Opiyak Tekkesi,Tokat Gök Medrese ve Arnavutluk İşkodra Camii” şeklinde birbiri ardına sıralarken hafızama Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in Sakarya Türküsü akın ediyordu!
(…)
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
(…)
Deli rüzgâr o sadayı buldu!
Bihamdillah deli rüzgâr o sadayı buldu! Şükürler olsun ki Müslüman Türk’ün i’lâ-yi kelimetullah’a müteveccih irfan seferberliği başladı. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) 1992 yılında kurulmuştu. TİKA geride kalan 33 yılda “gönül coğrafyamız” olarak adlandırdığımız diyarlarda hamle çapında bayındırlık hizmetlerine râm oldu.
Yunus Emre Enstitüsü (YEE), “Dünyanın her yerinde Türkiye ile bağ kuran ve Türkiye’ye dost insan sayısını artırma” misyonuyla 2007 yılında; 2010 yılında da YTB (Yurtdışı Türk ve Akraba Toplulukları Başkanlığı ) tesis edildi. Bu süreçte Vakıflar Genel Müdürlüğü Anadolu coğrafyamızdaki ecdat yâdigarı eserleri ayağa kaldırırken yurtdışında TİKA aynı misyonu üstlendi. YEE ve YTB de eğitim ve akademi anlamında süreci şenlendirdi. VGM de Arnavutluk İşkodra Camii özelinde olduğu gibi Anadolu coğrafyasının ötesine de müşfik elini uzattı!
Preze ovasında yankılanan Ezan-ı Muhammedî’yi işittim!
Üstad Necip fazıl “Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?” diyordu. Evet, “Allahuekber” nidaları Anadolu’dan Türkistan’a, Balkanlara, oradan da Akdeniz ve okyanus ötelerine kadar mermerlerin nabzında, hilâlin aleminde çarpmaya devam ediyor.

TİKA Arnavutluk’ta temellerine kadar yıkılan Preze Kale Camii’ni 2014 yılında tecdiden ihyâ ve inşâ etmişti. Preze Kale Camii’nin açılışı vesilesiyle ziyaret ettiğimde Preze ovasında yankılanan Ezan-ı Muhammedî’yi işittim!
Kale Camii, ihtida eden Arnavut derebeyleri ve akıncılar tarafından Preze Kalesi içerisinde konumlandırılmış. Kalenin yapımı tamamlanıp da içinde içtimai hayat yaşanmaya başladığında cami, kalenin sur duvarlarının üzerine inşa edilmiş. İbadethanenin, gönlü fetih aşkıyla yanan imam-ı evveli, akıncı cemaatine “Allah’u ekber” tekbirini getirerek ilk Cuma namazını kıldırdığında Miladi takvimin yaprakları 1547 yılını göstermekteydi.
Preze Kale Camii, hocalığı sadece adından mülhem, “Arnavutluk’a ilk ateist devlet” sıfatını kazandıran Enver Hoca eliyle yıkıldıktan sonra devletimiz tarafından TİKA marifetiyle yeniden inşâ edildi.
Akıncı beyinin ilk oku besmeleyle atması; ilk serdengeçtinin kapısı hafifçe aralanan bir kaleden içeriye Fetih Sûresi’ni okuyarak girmesi ne ise Avrupa’da; Balkanlarda tarihi bir eserin, camiinin, medresenin tecdiden ihyâ ve inşâ edilmesi de odur.
VGM, TİKA, YEE ve YTB eliyle Atina’yı, Tiran’ı, Üsküb’ü, Saraybosna’yı, Türkistan’ı yol edinmek mühim; çok mühim… Türlü meşakkatlere katlanarak, atadan, anadan, yârdan, yârandan geçip at sırtında bin bir türlü lojistik sıkıntılara göğüs gererek İslâm’ın kutlu nefesini uzaklara, ihtiyaç duyulan yerlere taşımak çok önemli… Yârdan da önemli, atadan ve anadan da…
Preze Kale Camii’nin restore edilerek Arnavutluk Müslümanlarının hizmetine sunulması akıncı beylerinin bundan 500 küsur yıl önce Avrupa kapılarına dayanma sebebiyle aynı ruhu taşımaktadır.
Benzer bir duyguya geçtiğimiz ay gerçekleştirdiğimiz Türkistan ziyaretimizde Otrar’da kapıldım. Otrar’da Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevi’nin üstadı Arslan Baba medfun. Arslan Baba’nın Türbesinin müştemilatı Yunus Emre Enstitüsü eliyle inşa edilmiş. Ne büyük baht!
Tekrar Külliye’ye; Vakıf Haftası Kutluma Programı’na dönelim! Genel Müdür Sinan Aksu “Arnavutluk İşkodra Camii”nin VGM tarafından temelleri üzerinde yeniden inşa edildiği bilgisini paylaştığında Türkistan’dakine benzer hissiyata kapıldım…
Kelâmın bu yerinde, İttifak gazetemizin satır aralıklarında, sözü Sn. Genel Müdür Sinan Aksu’ya bırakalım.

Sinan Aksu
Vakıflar Genel Müdürü
“Bir yandan Selçukludan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan ise günümüze miras Vakıf medeniyetinden devraldığımız 62 bin vakfın temsilcisi olarak vakıf anlayışının içerdiği değerleri vakfiye şartlarına uygun yaşatırken, diğer yandan Cumhuriyet sonrası kurulan 6657 vakfımızın da kuruluş amaçları çerçevesinde faaliyetlerini yakından takip ediyor, denetimlerini yapıyoruz.
Aile Yılı ilan edilen 2025 yılında biz de Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak faaliyetlerimizde aileyi merkeze alıyoruz.
Sosyal Yardımlaşmaya yönelik hayır hizmetleri bütçemizi artırdık; yardımlarımızı her ilimizi ve yurt sathını kapsayacak şekilde, vakfiye şartlarına uygun olarak yapıyoruz.

Son bir yılda her kademeden 50 bin öğrencimize aylık 3 bin TL’ye varan karşılıksız eğitim desteği sağladık.
Dar gelirli 76 bin ailemize düzenli gıda desteği verdik.
Geleneksel hale getirdiğimiz iftar programlarında 81 ilimizde günlük 100 binin üzerinde vatandaşımızla, bir ay boyunca 3 milyon öğün iftar ikramı ile Ramazan sevincini paylaştık.
Sünnet etkinlikleri düzenlendik; 1500 çocuğumuzun sünnet sevincini aileleriyle birlikte yaşadık.
250 gelinlik çağındaki kızımıza 100 bin TL çeyiz desteğini bu yıl içerisinde veriyoruz.
Ramazan ve Kurban Bayramlarında 43 bin öksüz ve yetim yavrumuzun bayramlıklarını karşıladık, bayram sevinçlerine ortak olduk.
Yaklaşık 7 bin engelli vatandaşımız ile öksüz ve yetim çocuğumuza aylık 6 bin 400 TL destekte bulunduk.
Diyanet İşleri Başkanlığımızın Kur’an kurslarında hafızlık yapan 3 bin hafızlık öğrencimize, hafızlıklarını tamamlayana kadar aylık 3 bin TL destekte bulunuyoruz.
İstanbul, Ankara, Tokat, Nevşehir, Gaziantep ve Erzincan’da imaret geleneğini yaşatarak 8 bin vatandaşımıza sıcak yemek verdik. Yakında bu illerimize Konya, Kastamonu, Balıkesir, Bursa ve Niğde’yi de ekliyoruz.

Bağışlanan adak ve kurban etlerini gıdaya dönüştürerek 81 ilimizde ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık.
2024-2025 Ramazan aylarında; Gönül Coğrafyamız olan Bosna – Hersek, Kosova, Kuzey Makedonya, Karadağ, Gazze, Suriye ve K.K.T.C olmak üzere 7 ülkedeki kardeşimize 316 bin kuru gıda paketi teslim ettik. Kandil gecelerinde, camilerimizde ikram geleneğini yeniden canlandırdık.”

Vakfet, yaşa ve yaşat!
Vakıf Haftası Kutlama Etkinlikleri sonrasında Külliye’nin bahçesinde -ülkemizi ziyaret eden Irak Başbakanı Sudani şerefine atılan 21 pâre top atışının akabinde- ayaküstü sohbet ettiğimiz Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu’ya hizmetleri için teşekkür ederken yazımızı, “Vakfet, yaşa ve yaşat” düsturuyla vakıf kuran, hayırda birbirleriyle yarışan, hayır hasenât müesseselerini gönül medeniyetine dönüştüren ecdadımıza, ‘sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât’ terkibini kendilerini tesis ettikleri vakıfların sahibi de değil de hâdimi telakkî edenlere rahmet niyazıyla nihayete erdirelim.
İbrahim Ethem Gören/10.05.2025 Yazı No: 669

YORUMLAR