TRT Arşiv den seçilen videolar sosyal medya hesabından paylaşılıyor. Bu arşiv videolar çok hoşuma gidiyor. Geçenlerde Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz`le yapılan bir röportajı izleme fırsatım oldu. Soyismiyle müsemma bir şahsiyet olan Mustafa Güzelgöz ismini duymuşsunuzdur. En azından Eşekli kütüphaneciyi duymuşsunuzdur. Ü rgüp teki kütüphanede görevliyken otuzdan fazla köyün halkına eşekle kitap taşıdığı için takılmıştır bu ad ona. Herkes, özellikle de kadınlar, kitap okusun diye yıllarca çırpınmıştır.

Mustafa Güzelgöz, Ü rgüp`ün o zamanki kaymakamı Fahri Çıvgın`ın teklifiyle 1944 yılının Temmuz ayında 40 lira aylıkla 'Ü rgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi'ne memur olarak atanır. Öncelikle, kendisinden önce çalışanlar tarafından 'Bu basma ve yazma kitaplar okunmaz' diye bir binanın rutubetli odasına atılan 2300 adet yazmayı depodan çıkarır. Bütün yazmaları, cüzleri tek tek güneşe çıkartarak kurutur, tek odalı bir kütüphaneye bunları yerleştirerek gelecek kuşaklara hazırlar.

Güzelgöz bir gün başta Ü rgüp Kaymakamı olmak üzere birçok memurla birlikte bir köye adına 'selector' denilen buğday temizleyicisinin açılış törenine gider. Köylüler ayağa kalkıp gelenleri karşılar bu sırada herkesin altına bir sandalye verilir doktora, ziraatçıya, veterinere, sağlık memuruna, ortaokul müdürüne, öğretmene, nüfusçuya; Sonrasında da bir ikram faslı başlar. Köylü tanımadığı Güzelgöz`e bir sandalye bile sunmaz. Bir memur arkadaşı Güzelgöz` le sandalyesini paylaşır.
Güzelgöz bu olayı yaşadıktan sonra düşünür ve köylüye hak verir. Hürmet edilen, sandalye tutulan, ikramlar sunulan diğer memurların hepsinin bu köylüye az çok bir yararı dokunduğunu düşünür. Doktor hastalarına bakıyor, öğretmen çocuklarını okutuyor, veteriner hayvanlarını iyileştiriyor vb örnekleri sıralayarak kendisinin de bu köylünün yararına bir şeyler yapıp köylüden bir sandalye alabileceğini düşünür. 'İnsan kitaba gideceğine, kitap insanın ayağına gelmelidir' diyen Güzelgöz, yolları olmadığı için şehre gelişi zor olan köylülere kitabı kendisi götürmek ister. Motorlu araçların gitmesinin mümkün olmadığı köylere eşek sırtında kitap götürmeyi planlayarak uygulamaya koyar. Bakanlıktan kadro tahsisi ister, kabul edilir. Güzelgöz, 200 TL`lik kadro için işe alınacak kişinin en az ilkokul mezunu olmasını ve eşeği olması şartını arar.

1963 yılında Amerika`da yapılan bütün dünya ülkelerinin yaratıcı insanlarının yarıştığı bir yarışma düzenlenir. Türkiye`nin de yarışmaya aday bildirmesi istenir. Yazı Devlet Planlama Teşkilatına ulaşır. DPT yetkilileri Güzelgöz`ün yaptığı çalışmaları düşünerek yarışmaya onun katılmasına karar verir; . Evrakların yarışma yetkililerine ulaştırılmasından kısa bir süre sonra Amerikan Haberler Merkezi`nden 3 kişi incelemeler yapmak üzere Ü rgüp`e gelir. Konuklar köyün muhtarını da yanlarına alarak Güzelgöz`ü hiçişe karıştırmadan incelemelere başlarlar. Köyde eşeğin sırtında gitmekte olan köylüyü durdurup ona bir kitap uzatarak kitap okumasını isterler, köylü okumaya başlar. Daha sonra sırasıyla köylü kadınlara, yaşlılara, gençlere kitap uzatırlar ve kimden uzattıkları kitabı okumasını isteseler hep olumlu sonuçalırlar. Bu rapora, inceleme esnasında çektikleri birbirinden ilginçve güzel fotoğrafı da ekleyerek yarışma jürisine sunarlar.
Yarışma sonuçlanır ve Güzelgöz, 'The Lane Bryant Uluslararası İnsanlık Hizmetinde Gönüllü Takdirnamesi' ni alır.

Ulusal ve uluslararası basında çıkan yazılar sayesinde kütüphaneye destek yağmaya başlar. Amerikalı bir yardım kuruluşu Ü rgüp ve çevresinde yapılan çalışmaları yakından takip eder ve çalışmaları çok sempatik bulur. Modern bir vasıtayla gezici kütüphane çalışmaları gerçekleşsin diye 1960 model yeni bir Jeep hediye edilir. Hediye edilen jeep sayesinde ulaşımı Jeeple rahat olabilecek köylere gidilir. Aynı zamanda eşek, katır ve atlarla yapılan gezici kütüphane çalışmaları da devam eder. Çok yönlü bir kişilik olan Güzelgöz, Halkevi ve Belediye Başkanlığı da yapar ve yörede halıcılık kursları açar. Günümüze kadar gelen meşhur Ü rgüp halılarının oluşmasının temelleri o yıllarda atılır.

'Kendi görev tanımı dışında davranıyor' diye hakkında hakkında sorşturma açılır. 'Hakkımda şikayet olduğunu, başka işlerle uğraşıp kendi işimi yapmadığımı, savunmamı yazmam gerektiğini söyledi. Onca verilen ödüllerden, takdirnamelerden sonra böyle bir olaya çok üzüldüm. Teslim aldığım kitap sayısını iki bin üçyüzden iki yüz bine çıkardım. Kitaplığı genişletip ikinci katı çıktık. Okur sayısını arttırdık insaf; Bugüne kadar saklayacak hiçbir şeyim olmadı.' Bunun üzerine emekliliğini ister, Eşekli kütüphaneci.

Güzelgöz dünya farklı gözle görebiliyordu.

Mevcut şartları bahane edip, şartları zorlayarak birşeyler yapmak hayatları olumlu yönde yaşamaya sevk edecek güzel bir örnek.

Hakkında kitap yazılmış, heykeli dikilmiş lakin daha fazlasını hak ediyor aslında.