Bir yapı düşünün şehirleri, yolları birbirine bağlıyor, üstünden belki tonlarca ağırlık geçiyor ve 1500 yaşında olmasına rağmen taş gibi ayakta. Auxentius’ un yaptığı Taşköprü 1945’e kadar, Avrupa’yı Ortadoğu’ya bağlayan yol üzerindeki tek köprüydü. Ayrıca 20. yüzyılın yükünü çeken köprü Suudi Arabistan, Suriye, Ürdün, İsrail ve Irak gibi ülkeleri Türkiye üzerinden Avrupa’ya transit bağlayan E5 karayolu gibi işlek bir güzergâh üzerinde bulunmaktadır. Bu yapı tarihte Saros Köprüsü, Justinianus Köprüsü gibi birçok farklı isimle anılmıştır. Günümüzde ise Adana Taşköprü olarak bilinmektedir.
Adana şehri ismini ilkçağlarda kurulmuş olan Adunna devletinden ve bu devletin başkenti olan Adana’dan alır. Luviler, Hititler, Kizzuwatna, Pers, Makedon, Roma, Bizans, İslam, Memluk ve Osmanlı idarelerinde kalan, aynı zamanda Adana’nın sembolü olan köprü, dünyanın fiilen kullanılan en eski köprüsü ünvanını taşımaktadır. Taşköprü’nün günümüze kadar ulaşan formu Romalılar zamanında yapılmıştır.
Roma İmparatoru Hadrian tarafından M.S. 384 yılında Mimar Auxentus'a yaptırılan köprüde; tüf taşı, mermer ve spolien malzeme kullanıldığı kayıtlarda yer almaktadır. 310 metre uzunluk ve 11,40 metre genişlikte bulunan köprünün ilk halinde 21 kanal gözü bulunurken bunlardan 7'sinin şu anda yeraltında olduğu ifade edilmektedir
Taşköprü gerçekten kaç yaşında?
Taşköprü bugün Adana’da hüküm sürmüş tüm uygarlıkların ilaveleri ve onarımlarını üzerinde taşımaktadır. Dolayısıyla köprünün yapılış tarihi hakkında farklı görüşler bulunmakta. Adana Arkeoloji Müzesi’nde köprüye ait bir yazıt bulunuyor. Bu yazıtta Auxentios adlı bir mimarın imzası var. Bazı yazarlar, köprünün Roma İmparatoru Hadrianus döneminde yapıldığını (M.S. 117-138) ifade ederken, Auxentios adlı bir mimarın 4.yüzyılda Roma’da da bir köprü yaptığı biliniyor. Bu tarihler arasındaki çelişkiyi, farklı dönemlerde yaşamış Auxentios adlı birden fazla mimarın olması veya müzedeki yazıtın inşa kitabesi değil de onarım kitabesi olduğu savıyla ifade eden tarihçiler bulunuyor. Mevcut belgelere dayanarak köprünün tarihinin çok daha eskilere taşınabileceğini savunan tarihçiler de vardır.
Bu belgelerden en önemlisi Hititler’in başkenti olan Hattuşaş’ın kalıntıları arasında, M.Ö. 15.yüzyılda hüküm sürmüş Hitit Hükümdarı I. Arnuwanda’nın anılarını yazdığı bazı taş tabletlerdir. Tabletlerden birinde kral, “Adania” denilen bir kentle savaştığından, önünden bir ırmağın aktığından ve ırmağın üzerinde bir köprü bulunduğundan bahsetmektedir. Bazı arkeologlara göre o köprünün bugün hâlâ kullanılan Taşköprü olma ihtimali bulunmaktadır. Adana Taşköprü’yü 3500 yaşına taşıyan bu tez doğru olmasa bile, yapının inşası ile ilgili en yeni tarih (M.S.4.yüzyıl) Taşköprü’yü 1700 yaşına taşımaktadır. Böylece köprü “Dünyanın hâlâ kullanılan en eski köprüsü” unvanını korumaktadır.
Osmanlı Onarımları
Osmanlı döneminde köprü birkaç kez onarım geçirir. Bu onarımlara ilişkin çeşitli kayıtlar bulunmaktadır. Kayıtların en eski tarihli olanı 1713 yılında Sultan III. Ahmet zamanına ait olanıdır. III. Ahmet’in Adana Valisi Osman Paşa’ya bir ferman göndererek köprünün eskiyen kısımlarının onarımını emrettiği belgeler, bugün Adana Şer’i Mahkeme Sicillerinde yer alıyor. Bir başka onarım 1847’de, Sultan Abdülmecid döneminde yapılır. Adana Etnografya Müzesi, envanterinde 505 ve 506 numaralarda kayıtlı onarım kitabesinde köprünün uzun süredir harap durumda bulunması nedeniyle tamir edildiği belirtilir. Sultan Abdülhamit zamanında ise köprüde Adana Valisi Osman Paşa tarafından bir onarım daha gerçekleştirilmiştir.
Çeşitli gravürlerde köprünün iki başında görülen kemerli kapılar bugün bulunmasa da Taşköprü bütün ihtişamı ile şehrin en önemli tarihi yapısı olmaya devam ediyor. Adana'da 2007 yılından bu yana trafiğe kapalı tutulan tarihi köprüden sadece yaya geçişine müsaade ediliyor