Uzun zamandır ülkemizde uzaktan eğitim devam ediyor. Şüphesiz uzaktan eğitimle ilgili hiçbir sorun yaşamayan büyük bir kitle var, fakat az da olsa çok zor şatlarda uzaktan eğitim almaya çalışan, alamayan bir kitlenin de varlığı biliniyor.
Ü lke olarak, millet olarak eğitime çok önem veriyoruz. Hiçbir anne baba yoktur ki çocuğunun eğitimini önemsemesin. Herkes kendi imkânları elverdiği oranda eğitime önem veriyor.
Bu yazıda istedim ki uzaktan eğitim döneminde madalyonunun diğer tarafına da yer verelim. Bazen bizlere çok rahat gelen, elimizin altında olan imkânlar bazıları için ulaşılmaz olabiliyor. Kimi çocuklar, önünde son model tablet, sınırsız internet, özel çalışma masası olmasına rağmen derslere girmek istemezken ya da ailesinin baskısıyla derslere girerken, hiçbir imkânı olmayan, interneti olmadığı için saatlerce yol yürüyerek bir dağın tepesinde derse girmeye çalışan öğrenciler de var.
Öğretmenler için de uzaktan eğitim dönemi tam bir imtihan dönemi oldu sanki. Öğretmenliğin gerçek anlamda bir fedakârlık ve vicdan işi olduğu bir kez daha anlaşılmış oldu. Uzaktan eğitim döneminin en başından bu güne kadar büyük bir özveriyle işini yapan öğretmenler ülkenin gençleri için umut olmuşlardır.
Bu zor günlerde yapılan fedakârlıklar unutulmayacaktır. Her yerde olduğu gibi elbette büyük bir eğitim camiası içerisinde zayıf halkaların varlığı da bir gerçektir. Bütün donanıma sahip olduğu halde kendi evinden öğrencilerine birkaçsaatlik canlı ders vermeyi bile büyük bir yük olarak gören öğretmenlerin varlığı da not edilmelidir bu günlerde. Fakat asıl kahramanlık öyküsü yazan az sayıdaki çılgın öğretmenin adları salgın dönemine altın harflerle yazılmalıdır diye düşünüyorum.
Elazığ ın bir köyünde yaşayan ve internet çekmediği için her gün tepeye çıkarak derslerini anlatan tarih öğretmeni Alparslan Alemdaroğlu`nu, Van`ın Tuşpa ilçesinde yazı tahtası ile kapı kapı gezip ders anlatan Gamze öğretmeni, Kars`ın Arpaçay ilçesinin bir köyünde evleri tek tek dolaşıp öğrencilerine ders anlatan İhsan Kartoğlu`nu ve Diyarbakır`da hastanede babasının yanında refakatçi olduğu için hastane bahçesinden derslerini veren Mehmet Aydın`ı nasıl unutabiliriz?
Öğrencilerinin uzaktan eğitime erişim imkânı olmadığı için, çocuklar geri kalmasınlar diye bütün şartları zorlayan ve sıra dışı çözümler üreten bu öğretmenlerin gerçek hikâyelerinin hepimize ilham kaynağı olmasını dileyerek sözü asıl sahiplerine bırakıyorum.
İşte aşağıda okuyacağınız birbirinden ilginçbirkaçyürek ısıtan güzel hikâye.
Bu hikâyelerin hepsi basından alınmıştır. Yakın çevremizde buna benzer hikâyelere şahit olanlar da vardır elbette.
Van ın Tuşba ilçesinde görevli sınıf öğretmeni Gamze Arslan, uzaktan eğitim sürecinde evde internet imkânı olmayan öğrencilerin daha sağlıklı eğitim alması için yazı tahtasıyla kapı kapı dolaşarak ders veriyor. [1]
Tabanlı Mahallesi nde 3 yıldır görev yapan sınıf öğretmeni Gamze Arslan, yeni tip koronavirüs (COVID-19) nedeniyle uygulanan uzaktan eğitim sürecinde de öğrencilerini yalnız bırakmıyor.
Çoğu öğrencisinin evinde internet olmadığı için uzaktan eğitime katılamaması üzerine harekete geçen Arslan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bakır Bedevioğlu nun da desteğiyle yazı tahtasını alarak evleri dolaşmaya başladı.
Her öğrenciyle yakından ilgilenerek evlerinin bahçelerinde yüz yüze eğitim veren Arslan, çektirdiği ders notlarının fotokopilerini de teslim ediyor. Arslan bu sayede öğrencilerin ödevlerini de yakından takip ediyor.
'Öğrencilerim bu sayede konuları daha iyi anlıyor'
Gamze Arslan ise 3 yıldır görev yaptığı mahallede 18 öğrencisinin bulunduğunu, her biriyle yakından ilgilenmeye önem verdiğini söyledi.
Uzaktan eğitimin yararlı ancak evlerinde interneti olmayan öğrenciler için zor olduğunu dile getiren Arslan, şöyle konuştu:
'Okulumuzda internet var ancak bazı evlerde internet imkânı yok. Milli Eğitim Müdürümüzle yaptığımız görüşme sonrası ödevleri hazırlayarak kapı kapı dağıtıyordum. Bunu yaparken ders tahtası da götürerek ders anlatmaya başladım. Ertesi gün öğrencilerimizin ödevlerini kontrol edip derslerini anlattıktan sonra yeni fotokopilerini teslim ediyorum. İlk başta öğrencilerin konuyu kavrayamadıklarını fark ettim. Tahtada ders vermeye başladıktan sonra daha iyi anladıklarını fark ettim. Bu uygulamanın çok iyi olduğunu düşünüyorum. Velilerimiz de bize gereken desteği veriyor.'
  Kars tan Bir Özveri Hikâyesi  [2]
Uzaktan eğitim alamayan öğrencileri için yola düşen sınıf öğretmeni İhsan Kartoğlu, yanına aldığı yazı tahtası ile evleri tek tek geziyor, bahçeyi, yolu okula dönüştürüyor.
Kars ta görev yapan sınıf öğretmeni İhsan Kartoğlu, teknolojik imkânları olmayan köy çocuklarının yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle verilen uzaktan eğitimden mahrum kalmaması için seferber oldu.
Arpaçay ilçesine bağlı Okçuoğlu köyündeki ilkokulda görev yapan sınıf öğretmeni Kartoğlu, teknolojik imkânları olmayan öğrencilerinin derslerinden geri kalmaması için eğitimi köy çocuklarının ayağına götürmeye karar verdi.
O kuldaki yazı tahtasını omuzuna alarak kar, yağmur ve çamur demeden öğrencilerine giden Kartoğlu, Kovid-19 salgını nedeniyle kapı önünde, bahçede ve pencerede öğrencilerine ders anlatıyor.
'Beni gördüklerinde daha bir özveriyle çalışıyorlar'
Okulda 1 ve 2 nci sınıf öğrencilerinden sorumlu olduğunu ifade eden Kartoğlu, şöyle konuştu:
'İnternet erişimi biraz kısıtlı oluğu için haftada iki gün evleri tek tek dolaşarak öğrencilerime ders veriyorum. Bir tahtam var, onunla öğrencilerin bahçelerine giderek ders anlatıyorum. Öğrencilerimle bir arada olunca mutlu oluyorum. Onlar da hem okul ortamından biraz uzak kaldıkları için tatil moduna girebiliyorlar. Beni gördüklerinde daha bir özveriyle çalışıyorlar. Hem öğrencilerim hem de velilerim daha istekli oluyor ve bu beni çok mutlu ediyor.'
Kartoğlu, öğrencilerle zaman geçirince mutlu olduğunu belirterek, kar, yağmur ve çamur demeden öğrencileri için çabaladığını anlattı.
Öğrenci velisi Arzu Topçu, İhsan öğretmenin öğrencileriyle yakından ilgilendiğini ifade ederek, 'Öğretmenimiz gerçekten eşi bulunmaz bir insan. İhsan hocayı çok seviyoruz, çocukların bir şeyler öğrenebilmesi için çok emek veriyor. Kitap, silgi, defter, kalem konusunda da yardımcı oluyor. Ondan çok memnunuz, Allah razı olsun.' diye konuştu.
Köylülerden Sedat Turhan da çocukların İhsan öğretmeni çok sevdiğini anlatarak, 'Hocamız sağ olsun gelip eğitimlerini veriyor ve hiçbir zaman aksatmıyor. Hocamızı seviyoruz, çocuklarla çok ilgileniyor.' dedi.
Koronavirüs Tedavisi Gören Babasına Refakat Eden Öğretmen Bahçede Uzaktan Eğitim Veriyor  [3]
D iyarbakır Cumhuriyet Fen Lisesi nde matematik öğretmeni Mehmet Aydın (35), Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi nde koronavirüs tedavisi gören babası Mehmet Ali Aydın a (60) refakatçilik ederken, aynı zamanda öğrencilerini de ihmal etmeyip, soğuk havaya rağmen hastane bahçesindeki banklarda uzaktan eğitim vermeye devam ediyor. Aydın, babasının hayatının bir parçası olduğunu belirterek, 'Baba neyse öğrencilerimiz de bizim için öyledir. Onlar da bizim geleceğimiz, ileride yetiştireceğimiz çınarlarımızdır' dedi.
'Baba neyse öğrencilerimiz de bizim için öyledir'
Babası hastaneye yatırıldığından bu yana öğrencilerini ihmal etmemeye çalıştığını ifade eden Aydın, şunları söyledi:
'Ben ne idare kısmıma ne de öğrencilerime duygu sömürüsü yapmadım ve derslerime olabildiğince devam etmeye çalıştım. Telefonumun internetini tablete bağladım ve o şekilde ders verdim. Öğrencilerim de hocam hiçbelli olmuyor dışarıda olduğunuz diyor. Babam, canımız, hayatımızın bir parçasıdır ama baba neyse öğrencilerimiz de bizim için öyledir. Onlar da bizim geleceğimiz, ileride yetiştireceğimiz çınarlarımızdır. Ben mümkün oldukça sevgiyle yaklaştım. Onların toplumumuz için faydalı bir birey olması için elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz. Yaptığımız öğretmenlik peygamber mesleği yani insan yetiştiriciliğidir. Ben her zaman böyle bakıyorum. Dışarıdan biri bana sen ne iş yapıyorsun dediğinde ben öğretmenim demiyorum. Ben insan yetiştiriyorum diyorum. Bundan daha güzeli yoktur. Öğrenciler çok güzel adapte oluyorlar. Kaybettikleri şeye dört elle sarılıyorlar. Onların o azimlerini görünce evde durup ya da rapor almak buna kayıtsız kalmak abes olurdu. Bunlardan dolayı biz de elimizi taşın altına koyalım ve onlar bize yürüyorken bizler de onlara koşalım dedim.'
'Siirt`in Pervari ilçesine bağlı Doğan köyünde yaşayan öğrenciler EBA TV`ye bağlanmak için soğuk havada saatlerce şebekenin çektiği yere kadar yürüyerek ders işledi.'  [4]
Haber başlığı aynen böyleydi. Haberin detayında ise şu bilgiler yer alıyor:
Öğrenciler her gün yaklaşık üçkilometrelik engebeli bir yolu yürüyerek Karamık mevkiine gelerek online derse giriyor.
EBA TV`ye girmek için saatlerce yürüyen öğrencilerin çilelerin sona ermesi için yetkilerden yardım isteyen öğrenci velileri, köyde kışların çok sert ve kar yağışlı geçtiğini, bunun da öğrenciler için tehlike teşkil ettiğini söyledi.
Veliler, 'Öğrencilerimizin her gün bu kadar uzaklıktaki bir tepeye tırmanarak soğukta derslerini takip etmeleri çok güçve büyük tehlikelere yol açabilecek bir durumdur. Her yaştan öğrenci bu zorlu yürüyüşe çıkıyor. Bu nedenle yetkililerin sesimize kulak vererek, öğrencilerimizin başına da kötü bir olay gelmeden duruma müdahale etmelerini istiyoruz. Köyümüzün her yerinden sağlıklı bir internet bağlantısı sağlanmalıdır' dedi.
Her ne kadar haberde haklı bir sitem olsa da çocukların bu zorlu şartlarda eğitim alma çabası her şeyden daha değerli diye düşünüyorum. Buz gibi bir havada, karların üzerinde canlı derslere girme çabası yürekleri ısıtan bir manzara ve takdir edilecek bir davranış olmuştur.
Öğrencilerine Uzaktan Eğitim Vermek İçin Köyün Tepesine Çıkıyor  [5]
E lazığ da, tarih öğretmeni Alparslan Alemdaroğlu, kaldığı köyde internet çekmemesi nedeniyle öğrencilerine ders vermek için tepeye çıkıyor.
Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Eğitim Anadolu Lisesi nin 44 yaşındaki tarih öğretmeni Alparslan Alemdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı nca koronavirüse yönelik alınan tedbirler kapsamında eğitime ara verilmesinin ardından öğrencilerine eğitimi uzaktan vermeyi sürdürdü.
Okulların tatil olması nedeniyle merkeze bağlı Hıdırbaba köyüne yerleşen Alemdaroğlu, köyde internet çekmeyince tepeye çıkarak, öğrencilerine ders veriyor.
Koronavirüs salgınından sonra ailesi ile birlikte köyüne geldiğini anımsatan öğretmen Alparslan Alemdaroğlu, 'Köydeki evimde internet çekmiyor. Ders zamanlarında Elazığ a gidiyordum. Daha sonra bende şöyle bir fikir oluştu, köyüme yakın bir noktada internet çekerse diye araştırdım. Evime yaklaşık bir kilometre uzaklıkta bir tepe buldum. Bu yüksek noktada internet çekiyor. Bu nedenle bu nokta da ders yapmaya başladım 'dedi.
İyi okullar, iyi öğretmenler, iyi öğrenciler piyangodan çıkmayacak. Biz iyi öğretmen olduğumuzda öğrencilerimiz iyi öğrenci, okullarımız da iyi okullar olacaktır. Herkes iyi olmak için hemen şimdi bir adım atabilir.
_________________________
2:  https://www.cnnturk.com/video/turkiye/egitimin-fedak%C3%A2r-neferi-ihsan-ogretmen-video