YÖK'ün uzaktan eğitim değerlendirmesi ile ne değişti?

Abone Ol

6 Şubat’da 11 ilde meydana gelen iki büyük deprem, ülkemizde her şeyi alt üst etmiş ve toplumda derin yaralar açmıştı. Önce Sn. Cumhurbaşkanı ve sonra YÖK, acil bir karar alarak üniversiteleri “online eğitimine” çevirdi ve KYK Yurtları’nı depremzedelere açtı… Biz bu süreçle ilgili görüşlerimizi sizlere üçyazıyla aktarmıştık.

“YÖK, Online Eğitim İçin 2. Duyuru yayımladı….”

https://www.ittifakgazetesi.com/yok-online-egitim-icin-2-duyuru-yayimladi-makale

“YÖK, üniversitelerin açılması değerlendirmesinde geçmi kaldı?”

https://www.ittifakgazetesi.com/yok-universitelerin-acilmasi-degerlendirmesinde-gec-mi-kaldi-makale

“Online-yüzyüze eğitim konusunda kafalar neden karıştı?”

https://www.ittifakgazetesi.com/online-yuzyuze-egitim-konusunda-kafalar-neden-karisti-makale

YÖK’ün “nisan ayında değerlendirme yapacağız” demesinden sonra geçen hafta  Sn. Cumhurbaşkanı, bir toplantıda “Üniversitelerle ilgili online eğitime bir süre daha devam edeceğiz. Yurtlara ihtiyacımız var” demişti. Ve, beklenen açıklama YÖK’den geldi.

YÖK Başkanımız Sn. Erol Özvar, 30.03.2023’de bir basın toplantısıyla üniversitelerde yüz yüze eğitimin 3 Nisan'da başlayacağını açıkladı. 

Sn. Erol Özvar'ın açıklamaları ile ilgili görüşlerimiz şöyle;

'3 Nisan 2023 tarihi itibarıyla 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar dönemine mahsus olmak üzere;

AY: Kamuoyundan “online eğitime” çok tepki gelince “yüz yüze eğitim başlıyor” denilerek, aslında başlamadığı gizlenmiş oluyor. 3 gün içinde, üniversite kurullarının toplanıp karar almaları, öğrenci ve velilerin durum değerlendirmesi yaparak harekete geçmeleri, kalacak yer temin etmeleri v.b. istenmiştir ki çok az bir süredir.

1/ Halihazırda uygulanmakta olan uzaktan öğretim ile birlikte isteyen öğrencilere devam şartı aranmaksızın sınıflarda yüz yüze eğitim verilebilmesine,

AY: Buna galiba “hibrit” sistemi diyorlar. Ancak, çoğu üniversitemizin “alt yapısının” buna uygun olmadığı biliniyor. Zaten Şubat ayından itibaren yapılan eğitim de online olmuş ve öğrencilerde isteyenin derse katılımı istenmişti. Bu uygulama da devam sorunu kaldırıldığı için, derse “yüz yüze” gelen ve “online katılan” öğrenci sayısında büyük düşüş yaşanmaktaydı. Daha önce yazdığımız gibi, sadece depremzede öğrencilere “devamsızlık desteği” verilmemesi, diğer öğrencilerin aynı kefeye konulması doğru olmadı.

Ankara Üniversitesi’nde okuyan bir arkadaşımın kızı, kaldığı yurtları boşaltıp evine dönmüştü. Şimdi, derslere yüz yüze devam etmek istiyor, ama nasıl olacak…Yurt hakkı da elinden alınmış durumda…2 ay için nasıl ev tutacak. En düşük kira 8.000 TL olmuş…

Her üniversite kendi içinde karar vermeli, depremzede öğrencileri tespit edip, onlara her türlü hak verilmeliydi. Şimdi, bu hakla ilgisi olmayan öğrencilerin öğretim üyeleri ile ters düşmesi çok doğal olacak, öğretim üyesinin okula gelmesi zorunlu tutularak, bir yerde cezalandırılmış olacaktır.

2/ Yükseköğretim kurumlarının bir dersin hem uzaktan öğretim ile hem de yüz yüze verilebilmesine ilişkin kararları ilgili kurullarında alarak gerekli düzenlemeleri yapmalarına,

AY: Baştan itibaren söylediğimiz ayrıntı. YÖK, ilk kararında da Üniversiteleri ve Kurullarını yetkili kılmalı, bu konuda 207 üniversite adına karar almamalıydı. Zaten YÖK, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinden etkilenen illerdeki 8 üniversiteyi, sorunlarının çözümü için diğer illerdeki 8 üniversite ile eşleştirmişti. Deprem bölgesindeki üniversiteler, eşleştikleri üniversitelerin bilgi işlem altyapısını, sosyal ve fiziki tüm altyapı imkanlarını kullanabilecek, öğrenciler bu üniversitelerin tüm imkanlarından faydalanabilecekti.

İnönü Üniversitesi  Ankara Üniversitesi ile Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ile Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Gazi Üniversitesi ile Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi Erciyes Üniversitesi ile Adıyaman Üniversitesi Atatürk Üniversitesi ile Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ile İskenderun Teknik Üniversitesi Necmettin Erbakan Üniversitesi ile Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile kardeş üniversite olmuştu. 

(Deprem bölgesindeki bu üniversiteler, eşleştikleri üniversitelerin bilgi işlem altyapısını kullanabilecek, uygulamalı eğitim dersi alan öğrenciler, derslerini eşleştirilen üniversitelerde alabilecek. Üniversiteler, eşleşme yapılan üniversitenin sosyal ve fiziki tüm altyapı imkanlarından faydalanabilecek. Yine öğrenciler, eşleştirildikleri üniversitelerin imkanlarından kendi öğrencisiymiş gibi faydalanabilecek. Depremden etkilenen öğrenci ve öğretim elemanları, eşleştirildikleri üniversitelerin ilgili birimlerindeki uzmanlardan psikososyal destek alabilecek. İhtiyaçbulunan programlarda öğretim elemanı görevlendirmesi yapılabilecek. İhtiyaçbulunan konularda idari veya teknik personel görevlendirmesi yapılabilecek. Öğretim elemanları, eşleştirilen üniversitelerin araştırma-geliştirme altyapısından yararlanabilecek.)

3/ Yürürlükte olan “Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar”ın 6'ncı maddesinde yer verilen bir yarıyıldaki derslerin AKTS kredilerine göre en fazla yüzde 30’unun uzaktan öğretim yoluyla verilebileceği” yönündeki kısıtlamanın uygulanmamasına,

AY: Bir yanlış karar daha. Depremzede öğrencilere, çok hızlı geliştirilen ve olumlu olan  “kardeş üniversite” modeli ile her türlü imkanı ver, sonra  tüm öğrencilere yeni   avantajlar getir…. Neden? Hem “yüz yüze” hem “online” eğitim yapın deniyor hem de ana sistemle oynanıyor. Ana yönetmeliklerde yapılan her af/değiştirme v.b. akademik eğitimi yaralayacaktır.

4/ Özel öğrenci olarak başka bir yükseköğretim kurumunda eğitime devam etmekte olan öğrencilerin bu eğitimlerini aynı şekilde sürdürebilmelerine,

5/ Nisan ayına ertelenmiş olan “derslere ait uygulamalar”ın, yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarının alacağı kararlar ile ödev, proje vb. şekilde veya bahar dönemi içinde, yaz döneminde ya da bir sonraki eğitim ve öğretim döneminde yüz yüze yapılabilmesine,

AY: “Yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarının alacağı kararlar” cümlesi doğru ama sonundaki “yüz yüze yapılabilmesine” cümlesi, “emir kipi” olarak yanlış olmuş. Madem ki kurullara yetki veriyorsunuz, bırakın nasıl yapılacağına da onlar karar versinler..

6/ Bahar dönemindeki ara sınavların (özel öğrencilik hakkı verilen uygulama eğitimi içeren programlar hariç) 'şeffaflık ve denetlenebilirlik`ilkesi esas alınarak uzaktan öğretim yöntemleriyle çevrimiçi yapılmasına,

AY: Sınavlardaki 'şeffaflık ve denetlenebilirlik', akademinin olmasa olmazıdır ve deprem- afet v.b. ilgisi yoktur.  Neden bu paragraf içine de konulmuştur? bilemiyoruz. Ama, “sınav şekli de” keşke, “yükseköğretim kurumlarının ilgili kurullarına” bırakılsaydı..

7/ Yapılacak değerlendirmelerde; açık uçlu ya da çoktan seçmeli çevrimiçi sınavlar, ödevler, çevrimiçi kısa sınavlar, projeler, Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) etkinlikleri, ÖYS kullanım analitikleri ve benzeri uygulamaların kullanılabilmesine, 

AY:  Akademisyenlerin yıllardır kullandıkları uygulamalar, neden sanki daha önce kullanılmıyormuş da şimdi “izin veriliyor” gibi yazılmış ki?

8/  Yarıyıl sonu, tek ders, tez izleme, yeterlilik sınavı gibi sınavların ise ne zaman ve nasıl yapılacağının yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenmesine karar verilmiştir.'

AY:  İşte en doğru cümle: “Yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları tarafından belirlenmesine…”

Şimdi ne olacak?

Öğrencilerin çoğu yine bahanelerle devam etmeyecek…

Ders notları/kitapları v.b. ile sınava çalışacak.

Sınav online olursa, pandemi dönemi gibi öğrencilere kolaylık sağlanmış olacak.

Öğretim Üyesi ile Öğrenci uygulaması/çalışması yüz yüze olmadan eğitim yapılacağı için pandemi döneminde lisansa başlayan öğrenci 2,5 yıl okul yüzü görmemiş, yarı eksik bilgilerle mezun olmuş olacak…

Eğitim bir yara daha almış olacak…

Keşke, 6 Şubat’dan hemen sonra Sn. Cumhurbaşkanımızın ve Sn. Prof.Dr. Erol Özvar’ın açıklaması şöyle olsaydı ve akademi kazansaydı; 

'3 Nisan 2023 tarihi itibarıyla 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar dönemine mahsus olmak üzere; 

Eğitimin yüz yüze mi, online mi, hibrit mi olacağına,

Bahar yarı yılı  dönem içi sınavlarının, Nisan ayına ertelenmiş olan “derslere ait uygulamalar” ile ödev, proje vb. uygulamaların nasıl yapılacağına,

Bahar dönem sonu sınavlarının, tek ders, tez izleme, yeterlilik sınavı v.b. ne zaman ve nasıl yapılacağına ‘Yükseköğretim Kurumlarının Yetkili Kurulları tarafından belirlenmesine’ karar verilmiştir.”