Ü lkemizin önde gelen iş adamlarından Murat Ü lker hat koleksiyonundan bir bölümünü icra kurulu başkanı olduğu Yıldız Holding`in Çamlıca`daki mini sergi salonunda sanatseverlerin ilgisine sunuyor.
Yıldız Holding`de sergilenmekte olan Osmanlı ve yakın dönem hat sanatı eserlerinin en güzel örnekleri günümüz insanlarını sanatkâr ecdadımızın üstün estetik anlayışına götürüyor.
Hat bir keşif sanatıdır
Yıldız Holding`in Çamlıca`daki genel merkezine gelenler böylelikle Murat Ü lker`in yıllar içerisinde temin ederek özenle muhafaza ettiği, bakımını yaptırdığı, envanterini çıkardığı yazı koleksiyonunun yıldızlarını da keşfediyor. Çünkü hat bir nevi keşif ve mükâşefe sanatıdır.
Resim sanatına ilgisiyle tanınan Murat Ü lker, birbirinden değerli eserleriyle günden güne güçlenen, anlam ve derinlik kazanan hat koleksiyonuyla bir yandan sanatın ve sanatkârın hizmetinde bulunurken diğer yandan da kıymetini takdir ettiği eserleri özenle muhafaza ediyor.
Murat Ü lker`in koleksiyonuna giren Osmanlı hat sanatı eserlerinin bakım, restorasyon ve konservasyon hizmetleri emanet bilinciyle düzenli bir şekilde yapılarak her biri diğerinden kıymetli levhaların yarınlara sarkaçlanması temin ediliyor.
Murat Ü lker resim sanatına ilgisiyle de tanınıyor
Sn. Ü lker`in koleksiyonu sadece hat sanatıyla sınırlı değil. Koleksiyonerin resim sanatına ilgisi de biliniyor. Bu noktada Murat Ü lker`in Burhan Doğançay`ın pek çok eserinin yanında 'Mavi Senfoni'sine, Ömer Uluçimzalı 'Mavi Kuş'a, Gülay Semercioğlu`nun 'Kırmızı'sına, Serhat Kiraz`ın 'Karşıt' serlevhalı ışık enstalasyonuna, Erol Akyavaş atölyesinde hazırlanan çok değerli tablolara ve isimlerini burada anamayacağımız pek çok ressamın göz nurlarına sahip çıktığının altını çizmeliyiz.
 
İnsanlığın ayrı zevki vardır
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Ü niversitesi`nde düzenlenen bir anma toplantısında son dönem talik yazı sanatının büyük ustası Prof. Dr. Ali Alparslan Hocamızın nestalik kaleminden neş`et eden 'İnsanlığın ayrı zevki vardır' celi talik hattını görmüştüm. Murat Ü lker`in eski ve yeni yazı koleksiyonundan mini bir derleme mahiyetindeki eserlerini, Boğaziçi Yöneticiler Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, Yıldız Holding GMY`si Bahattin Aydın ile birlikte ziyaret ettiğimizde merhum Alparslan`ın gönül kalemiyle yazdığı nestalik hat gönlüme düştü: İnsanlığın ayrı zevki vardır.
Naif bir gülşen;
Koleksiyon, Çamlıca`da bir sığınma sahnesi kadar da olsa Yıldız Holding`in ziyaretçilerini hat ikliminin insan ruhunun derinliklerine işleyen zevkini ve estetiğini teneffüs etme imkânına kavuşturuyor. Hatların, tezhiplerin güzelliğinden kinâye gülşen olmuş burası. Kadim sanatlarımızın, Osmanlı hat sanatının naif bir gülşeni...
Gülşendeki elif-lâmlar sadece duvarda asılı bulunmuyor, oradan gönüllere doğru uzanıyor celi talik ve celi sülüs yazılardaki 'ye'lerin keşideleri Süreyya yıldızına varıyor, Rakım Efendi`nin celi sülüs kalemiyle yazmaya muvaffak kılındığı kelime-i tevhid levhasında Lafza-i Celâl`n üzerine teberrüken ilave edilen 'hû 'nun güzel gözlerinde mütemadiyen zikir sesi işitiliyor.
Harflerin zikri işitiliyor
Evet, harflerin zikri duyuluyor burada. Dikkatlice kulak verdiğinizde eskimez bir celi talik yazıdaki 'elif'lerin, 'vav'ların, sülüs yazılardaki 'ha'ların celi divanilerde 'kaf'ların zikrini işitebilirsiniz.
Hat sanatının mahşeri
Hat sanatının mahşer meydanı burası... 'Mahşer' kelimesi ürperti vermesin size. Neticede 'mahşer' bir toplanma yeri. Evet, burası da hat sanatının mahşeri, toplanma yeri.
Ne demiştik; Hat sanatının mahşer meydanı burası; Evet, bu mahşerde öz sanatlarımızın nabzı atıyor. Hatların zerafeti, tezhibin inceliği, levha sanatlarımızın topyekû n izzeti toplanmış burada. Hat levhaları, bir pî r-i faninin ruhu gibi mümin ve mütevekkil bir hâlet-i rû hiyeyi üflüyor İstanbul`un her bir tarafına..
Çamlıca`daki hat gülşeninde âyet-i kerimeler, hadis-i şerifler, hilye-i şerifeler, esmâ-i nebî levhası, kelâm-ı kibârlar, kıt`alar ve beyitler ziyaretçilerini kâh Fatih Sultan Mehmet Han döneminin Topkapı Sarayı Nakkaşhanesi`ne kâh Medresetü`l-Hattâtî n`e ve kâh da Sanayi-i Nefise Mektebi`ne götürüyor.
Sülüs, celi sülüs, nesih, nestalik, celi talik, gubari hat nevilerinde kaleme alınan birbirinden değerli yazılar sanatkâr dedelerimizin müstesna kabiliyetlerine rahmet okumamızı salık veriyor.
Mustafa Rakım`dan Hasan Çelebi`ye
Mini sergi salonunun duvarlarını süsleyen Mustafa Rakım Efendi, Sami Efendi, Abdülmecid Han, Şefik Efendi, Şevki Efendi, Necmeddin Efendi, Mustafa Halim Özyazıcı, Hamid Aytaçve Kemal Batanay gibi cennet mekân hattatlarımızın eserlerinin yanında sıralanıp giden reisül hattatin Hasan Çelebi, Ali Toy, Hüsrev Subaşı, Ferhat Kurlu ve Cağfer Kelkit hatları, Naciye Subaşı, Numan Aydın ve Deniz Akın`ın tezhipleri günümüz hat ve tezhip sanatlarının ulaştığı zirveye işaret etmesi bakımından da önem arz ediyor.
Devasa Esmâü`n-Nebî levhası dikkatleri üzerine çekiyor
Çamlıca`daki mini sergi salonunda hattat Ferhat Kurlu`nun ketebe koyduğu devasa büyüklükteki Esmâü`n-Nebî levhası dikkatleri üzerine çekiyor. Yıldız Holding`in maddi ve manevi destekleri ve Cenab-ı Hakk`ın yardımıyla Hattat Ferhat Kurlu`nun yazdığı Esma-i Nebi levhası, Efendimizin (sav) en güzel isim ve sıfatlarla anılmasına ve hatırlanmasına zemin teşkil etmek gayesiyle hazırlanmış.
Yazımızı Hasan Çelebi`nin talebelerinden Ferhat Kurlu`nun, Peygamber Efendimizin (sav) 104 ismini mdf üzerine gerilen özel kağıtların üzerine celi sülüs kalemi marifetiyle klasik is mürekkebi ile yazdığını, Numan Aydın ve Deniz Akın`ın yeşil, kırmızı, sarı altın ve guaj boyalar marifetiyle eseri tezyin ettiğini belirterek nihayete erdirelim.