Dünyanın her yerinde, yenilik yapmasını bilen kuruluşlar, hayatın bütün alanlarında, köklü dönüşümlere yol açarlar. Onlar kuruluşların ana fonksiyonları olan finansmanda, üretimde ve pazarlamada sıradışı buluşlarıyla, ekonomik ve kültürel hayata sıradışı boyutlar kazandırırlar. Bütün kuruluşlarda üretimin gelişmesine, yol açan her yenilik, kültürel derinlikle, ekonomik zenginliğin, el ele vermesinden kaynaklanır. Yenilikçi kuruluşlar her alanda, sürükleyici bir işlev yüklenirler.

Kuruluşlar ellerindeki kaynakları, yeni ürünlere ve yeni hizmetlere dönüştürmeleri, hem ekonomik, hem kültürel amaçlarını,  altın oranda  buluşturarak, sürekli yenilik peşinde koşmalarına bağlıdır. Nasıl yılanlar her bahar derilerini değiştirmeden yaşayamazlarsa, kuruluşlar da her yıl, yönetim ve işletme fonksiyonlarında, köklü yenilikler yapmadan yaşayamazlar. Canlılar gibi, işletmeler de doğarlar, büyürler ve ölürler. İşletmeler ömürlerini, sürekli yenilik yaparak uzatırlar.  

Üretim sürecinde yenilikçi olmanın, önemini anlatan çarpıcı örneklerinden biri, geçen yüzyılın başında motorlu araçların üretiminde yaşanmıştır. Henry Ford’un araba üretiminde yaptığı yenilik, ekonominin bütün alanlarında köklü dönüşümlerin tetikleyicisi olmuştur. Atölyede tek tek  üretimden, fabrikada seri üretime geçiş, sanayi toplumunun temeli oluşturmuştur. Ford’un üretime getirdiği yenilik, Marks’ın ekonomiye getirdiği yenilikten, çok daha kalıcı izler bırakmıştır. Gerçek devrimci Marks değil Ford’tur.

Ürün ve hizmet üretiminde yenilik yapmak, bir sermaye işi olmaktan daha çok, bir yeni buluş işidir. Kuruluşlarda yenilik yapmanın en kısa ve en kolay yolu, çalışan insanların içlerinde taşıdıkları, yeniliklerin ortaya çıkmasını kolaylaştıracak, başarılar kadar başarısızlıkları da ödüllendirecek ortamlardır. Bunun için Tom Peters, “Kuruluşlarda başarının sırları başarısızlıklarda gizlidir” demektedir. Her başarısızlık yapısında, bir başarının ipuçlarını taşır.Başarı başarısızlıklarla perçinlenir. 

Küçük başarılardan daha çok, büyük başarısızlıkları özendirerek, sürekli yenilik yapan kuruluşlar, her alanda yenilik yapmanın kapılarını sonuna kadar açarlar. Kuruluşlarda  peş peşe gelen yenilikler, yeni sorunlarla birlikte, daha çok yenilik yapma fırsatları getirirler. Dünya pazarlarında aranan ürünlerin ve istenen hizmetlerin, üreticileri olan kuruluşlar, sürekli yenilik fırsatlarıyla, karşı karşıya gelirler.Yenilikler ürünleri üretenlerden önce, ürünlerden yararlananlardan gelir.

Yenilikçi kuruluşların en önemli yenilik kaynakları, dünyanın dört bir yanına dağılmış tüketicilerdir. Ürünlerin olumlu ve olumsuz yanlarını, en iyi  bilenler ürünlerden  en çok yararlananlardır. Onlar ellerindeki ürünlerin yararlı yanlarından önce, zararlı  yanlarıyla karşılaşırlar. Bu yüzden bütün dünyada, tüketiciler her alanda, kuruluşların en etkili eleştiricileridir. Yenilik yapan kuruluşlar, üretimde ve yönetimde aksayan yanları, tüketicilerin şikayetlerin dinleyerek giderirler.   

Yenilik kaynaklarının başında, küçük katma değerli ürünlerden,büyük katma değerli ürünlere geçmesini bilmek gelir. 

Yenilikçi kuruluşlar, ekonomik krizlerin,yenilik fırsatlarına dönüştüğünü, kısa zamanda görürler.   

En önemli yenilik yenilikçi olmaktır.Yenilik yapan kuruluşlar hiçbir pazarda yenilmezler.