Yenilik arayışının psikolojisi

Abone Ol

Yenilik Arayışının Psikolojisi

Bilinçdışının Gücü

Freud’un bilinçdışı kavramı ve nörobilimdeki gelişmeler, insan beyninin otomatik çalışan bir parçasının olduğunu gösteriyor. Karar alma süreçlerimizin bazıları, bilincimizin dışında işliyor. Anne karnından itibaren maruz kaldığımız uyaranlar, beyin tarafından tamamen işlenemiyor; bazıları bilinçli dikkatle, diğerleri ise bilinçdışına itilerek işleniyor.

Alışkanlıkların Oluşumu

İnsanlar, yeni bir kişiyle ya da durumla karşılaştıklarında, güvenliklerini değerlendirirler. Beyin, güvenli olarak algıladığı şeyleri alışkanlık haline getirir. Ancak alışkanlıklar, zamanla dikkatimizi eskiden keskinleştirdiğimiz durumlara karşı kör ve sağır hale getirebilir. Yeniliklerin cazibesi, alışkanlık haline geldiklerinde kaybolur.

Yeniliğin Peşinde

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre temel ihtiyaçlarımız fizyolojiktir. Dopamin seviyelerimiz, ödül aldığımızda yükselir ve yeniliklerle karşılaştığımızda benzer bir süreç tetiklenir. Yenilik arzusu, keşfetme isteğimizi güçlendirir.

MERAK/ARAMA Sistemi

Nörobilimci Pankseep’in MERAK/ARAMA sistemine göre, bu sistem bizi kaynak bulmaya ve yenilik aramaya teşvik eder. Bilişsel süreçlerimiz devrede olduğunda, sadece tepki vermek yerine, tercihler yapabiliriz. Yeniye duyduğumuz merak, zamanla alışkanlığa dönüşse de, yenilik arayışı devam eder. Yeni şeyler yapma arzusu, sıkıcı alışkanlıklarımızı sorgulamamıza ve onlardan kurtulmamıza yardımcı olabilir.