İş hayatında insanların iş planlarının başarısızlığa uğramasının nedenlerini sıralarsak bunun içinde en büyük neden finansman yönetim olarak karşımıza çıkar. Birçok insan iş planını eksik maddelerle ya da piyasa deneyiminden uzak varsayımlarla yapıyor. Altı ay sonra araba, 1 yıl sonra ev alma hayali kuruyor.
Bir işletme kurulumu ya da yatırım yapmada finansal tablo yapılırken ilk madde ürün satış miktarını, fiyatları, işletme kapasitesi ile maliyeti doğru tespit etmekten geçer. Bunun yoları şunlardır:
1. Bölgedeki demografik yapıyı bilmek. Faaliyet gösterilen bölgede nüfus, eğitim, gelir, cinsiyet, hedef kitle, gelir durumu ile harcama alışkanlıklarını analiz etmek gerek.
2. Bölgede sizinle aynı işi yapan firmaların müşteri sayısı, müşteri başına harcama ve sektördeki büyüme oranı baz alınarak işletmenize müşteri olacak insan sayısını bilmek ve harcama miktarına göre tahmini gelir analizini yapmak.
3. Bölgeye ilk giren firma olması durumunda, müşteri olacak firma ya da insan sayısını tahmininde bulunmak.
4. Giderleri doğru şekilde hesaplamak. Bizden giderden önce gelir hesap yapılır. Ancak gelirin gelmesi zaman alacakken, geleceği de garanti değil. Giderler hemen başlar ve gideceği de garantilidir.
Bir işletmede finansal tablo yaparken satış rakamı - alış rakamı*devir = kazançolarak hesap yapmakla bu iş olmaz. Özelikle franchise veren firmalar yatırımcıya daha cazip gelmesi açısından '5 TL al 25 TL ya satış yap, % 500 kazançla, ayda 3000 âdet satarsan 7500 TL kazançsağlarsın, 1500 TL maliyetleri düştük, kalan 6000 TL' olarak hesap yapıyor. Aynı firmanın ürünleri ve fiyatlama ile doğru finansal tablo yaptığımızda ben de kazançoranını % 150 buluyorum.
Finansal tabloda 1. yatırım bedeli, 2. sarf malzeme gideri, 3. kira ve stopaj gideri, 4. işçilik gideri ( maaş, tazminat, sigorta, yemek ve ulaşım), 5. ürün maliyeti ( alım, vade farkı, stok, nakliye), 6. yönetim gideri, 8. Satış ve reklam gideri, 9. KDV, 10. vergi, 11. enflasyondan arındırma, 12. yıpranma ve bakım gideri, 13. elektrik, 14. su, 15. iletişim. 16. satış da iskonto ve indirim, 17. muhasebe . 18. eğitim ve danışmanlık, 19. demo, test, ürün geliştirme, ARGE, inovasyon, 20. işletme sermeyesi. 21. hesap edilemeyen diğer giderler hesaplanmalıdır.
Kendi iş yerinde işletme çalıştıranlar kira gideri yazmadıkları gibi kendi işini yaptıkları için kendilerine maaş da yazmıyorlar. Böyle bir durumda ayda 10.000 TL kazançsağlayan biri, eğer iş yerinden 7.000 TL alabilecek durumdaysa 3 bin 500 lira kazanıyor. Ne yazık ki bizde işletmenin parasını kendi parası olarak ve istediği gibi harcama hakkı olduğu düşünülüyor.
Geçenlerde bir fabrikaya danışmanlık hizmeti vermek için ön görüşme yaptım. Firmada anne temizlik ve yemek, baba imalat, büyük oğlu servis, küçük oğlu yardım işlerine bakıyor. Aile işletmenin yılık cirosunun 450.000 TL civarında, yılık kazancın da 50.000 TL olduğunu söyledi.
Bakım maliyeti yok, anneye maaş yok, oğulları yapılan iş üzerinden % 10 prim almıyor, sigorta yok, reklam maliyeti yok, sadece kurumlar vergisi var. Ya bilgileri eksik ya da neyin nasıl olacağını bilmiyorlar. Zaten işletmenin diğer gelir kaynaklarının adını da duymuş değiller. 12 yılık firma büyümeyi bırakalım geriye doğru gitmiş. Kendi giderlerini karşılamakla yetinmiş. Davranış ve tutumlarına bakarak da danışmanlık hizmeti vermeyi kabul etmedim.
Para bittiğinde işletmecilik, girişimcilik de biter. Bir işletmenin iflas etmesi kadar işletmecinin onuru ve itibarının zedelenmesi, finansman zorluğuna girmesi ve insanlar tarafından alay edilmesi ve küçük görülmesi kadar kötü bir durum yok. Büyük işi yanlış yapmak yerine, küçük işi doğru yapmak daha önemlidir. Finansal yönetim sizin işletmecilik oyununda kalmanızı ya da oyun dışı olmanıza karar verir. Oyun dışı kalırsanız kazanma ihtimalinizde kalmaz. Oyun içinde kaldığınız süre kazanma imkanı vardır.
Gelelim şimdi yatırım, girişim ve işletmecilik alanında yanlış finansal yönetimin sonuçları nasıl ortaya çıkıyor, nasıl etki yapıyor? Tek tek bakalım.
1. Girişimcilikte finansal yönetim KOSGEB girişimcilik eğitimi ile iş kurmak için girişimcilere destek vermiyor. İş kuran girişimcilerin para kazanmaya başlayana kadar ayakta kalması için destek veriyor. Girişimciler KOSGEB desteği ile verilecek parayı işletme sermayesi olarak görüyor. Bu durumda girişimci yetersiz sermeye ile iş kurma düşüncesi ile hareket ediyor. İşletme kurulumu için gerekli olan makina ve ekipmanlar için ödenmiş göstererek KOSGEB desteğinden gelecek para ile ödeme yapmayı düşünüyor ya da kredi kullanarak ödeme planı yapıyor.
Yeni kurulan işletmelerde 3 sermeye vardır. 1. Nakit sermaye: Ü çe ayrılır. a) İşletme kurulum sermeyesi b) İşletme sermayesi c) Risk sermayesi d) Gider sermayesi. 2. İtibar sermayesi. 3. Entelektüel sermaye. Kredi ya da KOSGEB desteği ile kurulan işletmede genelde işletme kurulum maliyeti olarak işletme kurulum sermayesini hesaplıyorlar. İşletme sermayesini de borçya da kredi ile yapmaya çalışıyorlar. Risk sermayesi ise hak getire. Bir çok girişimcilik eğitiminde adı bile anılmaz.
İşletme sermeyesi olmadığı için de yeni kurulan işletmeci borçile iş yapmaya kalkar ve bu durumda işletme daha para kazanmaya başlamadan borçlar kapıyı dayanır. Girişimci ödemeleri yapmak için ve rakiplerden müşteri almak için daha ucuza iş yapar, elaman ve kaliteden feragat eder. Müşterinin ayağı alışsın diye ilk işi kaliteli ve ucuza yapar, sonraki işte kalite düşer, müşteride gider. Ola ki herhangi bir risk ile karşı karşıya kalırsa risk sermayesi olmadığından iflasa sürüklenir.
Yeni girişimcilere tavsiyem her zaman büyük başlamak yerine küçük başlayın, doğru yönetim ile zamanla büyümeye gidin. Doğru finansal planlama ile girişimcilik başarı oranı 28 kat artar.
2. İşletmecilikte finansal yönetim ile girişimcilik finansal yönetim birbirinden çok farklı olmakla birlikte benzer yönleri de vardır. İşletmelerde az ya da çok bir ürün ve hizmet satışı olduğu için para gelir ve müşteri vardır. İşletmelerde de sabit yatırımlar, duran varlıklar, dönen varlıklar, gayrimenkul yatırımlar, alacaklar, verecekler, gelir ve giderler, işletme dışı gelir kaynakları, finansal yönetimden oluşan gelir ya da gider, yatırımlardan oluşan gelir, KDV, vergi, işçilik gideri, yıpranma bayı, TÜ FE artışı, marka değerleri, büyüme oranı baz alınarak firma değeri ve finansal yönetim yapılır.
Doğru finansal yöntem yapamayan işletmeci maliyeti net olarak ortaya koyamaz ve doğru fiyatlandırma yapamaz ve tahsilatta sorunlar yaşarsa yavaş yavaş iflasa doğru yol almaya başlar. Bu yaklaşık 5 yıl zaman alır. İşte birçok işletmenin yıllarca piyasada var olup vergi ve SGK borcunu ödemek için babadan kalan sermeyesini satması bundandır. İşletme kurulumunda mal mülk satışı ile nakit üretimi yapan ama yönetim ve işletmecilikten anlamayanlar bir ömür boyunca bir arpa boyu yol alamayanlardır. Ticaret yapan işletmelerde ise ödemeleri yapabilmek için zararına satışlar başlar. Borçları borçlarla kapatmak, hep işlerin iyi olacağını zannederek sorunları bularak çözüm üretmek ve tedbirler almak yerine devletten destek beklemek, insanlara sitem etmek, eleştiri yada başka işlere girme düşüncesiyle hareket etmek daha derin batmayı garantiler. İş varken para kazanmaya bakın, para kazanırken para kazanılmayan dönemler için de para ayırın.
İşletmecilikte finansman yönetimi ya da üretim ve fiyatlandırma hatalarını gidermek girişimciliğe göre daha kolay. Çünkü işlemede az da olsa bir gelir kaynağı vardır. Ancak yönetici durumu saklamak için finansman sorunlarını kimseye söylemek istemiyor. Ta ki bankalar kapıya dayandığında, alacakların biri gidip biri geldiğinde, haciz ve icra işlemleri başladığında harekette geçmek istiyorlar. Fakat bu duruma gelmiş işletmenin eski günlerine kavuşma durumu %10 dur. Bana böyle gelen insanlara 'Siz sağlık sorunu olduğu zaman mı doktora gidiyorsunuz, yoksa öldükten sonra mı?' dediğim zaman cevap vermiyorlar. Sorun olmadan tedbir alın. Sorun varsa hemen çözüm üretin.
3. Yatırımda finansman yönetimi konusunda yatırım türüne göre riskler gelir, gider, finansal yöntemler, vergi, işletme gideri yönünden çok değişkenlik gösterir. Gayrimenkul, borsa, altın, döviz, emtia, patent, telif, bankacılık işlemleri, makina, ekipman gibi türevler olduğu için birbirinden çok farklıdır. Yatırımda doğru fiyat ile bildiğin alanda iş yaparsın. Kazançsağlanamaması mümkün değil. Burada yapılan en büyük hata yatırımcının mantık değil, duygusal davranıp fırsat kaçırması. Hemen para kazanmaya başlayayım diyerek bütün parayı bağlaması ve sürede gideri karşılamak için değer artışı olmadan satış yapmaya başlaması. Birinde zarar etmek varken diğerinde zaman kaybetme durumu ile kazançtan zarar etmek ortaya çıkar.
Yatırım da aktif yatırım olarak size kazançsağlayan yüksek sermaye düşük gelir, düşük risk içerir. Düşük yatırım ile yüksek gelir, yüksek risk içerir. Pasif yatırım diye bir kavram var ki bu da size para harcatan, bütün aldığınız ürünlerdir. Niye pasif yatırım derler onu hiçanlamıyorum. Çünkü orada amaçyatırım değil harcama yapmaktır. Yatırım kendini koruyarak size artı kazançsağlayan olmalı. Sadece kendisini koruyorsa o yatırım değil sermayenin değerini korumaktır.
Yatırımları çeşitlendirme ve yatırımdan kazançalamadığınız zaman başka gelir kaynaklarının olması daha sağlıklı karar almamızı sağlar ve yatırımın birinden zarar etmek durumunda diğer gelir ile zararı kapatmak için her zaman risk yönetimi ve yatırım çeşitlendirmesi yapmak doğru bir çözüm getirir. Başka sektördeki yatırım fırsatları yerine kendi sektöründeki yatırım fırsatlarını değerlendirmek daha doğrudur.