Yaşam

Türkiye'de ve dünyada en çok öldüren kanser türü belli oldu!

İzmit'te akciğer kanseri konusunda halkı bilinçlendirmek için bir seminer düzenlenen seminerde konuşan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Salih Topçu, dünyada ve Türkiye’de en çok öldüren kanser türünün akciğer kanseri olduğunu ifade etti.

Abone Ol

İzmit Belediyesi ve Kocaeli Kanserle Mücadele Derneği, akciğer kanseri konusunda halkı bilinçlendirmek için bir seminer düzenledi. Seminerde, akciğer kanserinin nedenleri, belirtileri, tanısı ve tedavisi hakkında bilgiler verildi.

AKCİĞER KANSERİNİN BİRİNCİ NEDENİ SİGARA

Seminerin konuşmacısı olan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Salih Topçu, akciğer kanserine sebep olan faktörleri anlattı. Topçu, bu hastalığın birinci nedeninin sigara olduğunu vurguladı. Sigara içenlerin akciğer kanseri riskinin içmeyenlere göre 20 kat daha fazla olduğunu belirten Topçu, sigarayı bırakmanın akciğer kanserinden korunmanın en etkili yolu olduğunu söyledi.

AKCİĞER KANSERİ EN ÇOK ÖLDÜREN KANSER TÜRÜ

Topçu, akciğer kanserinin dünyada ve Türkiye’de en çok öldüren kanser türü olduğunu da ifade etti. Her yıl yaklaşık 2 milyon kişinin akciğer kanserinden hayatını kaybettiğini aktaran Topçu, erken tanının hayati önem taşıdığını vurguladı. Akciğer kanserinin belirtilerinin öksürük, balgam, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kilo kaybı ve ses kısıklığı olduğunu anlatan Topçu, bu belirtilerden biri veya birkaçı olan kişilerin mutlaka doktora başvurması gerektiğini söyledi.

AKCİĞER KANSERİNİN TANISI VE TEDAVİSİ

Topçu, akciğer kanserinin tanısında radyolojik görüntüleme yöntemleri, bronkoskopi, biyopsi ve kan testleri gibi çeşitli yöntemler kullanıldığını anlattı. Akciğer kanserinin tedavisinde ise cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik tedavi gibi seçenekler olduğunu belirtti. Topçu, akciğer kanserinin tedavisinde en önemli faktörün hastalığın evresi olduğunu, erken evrede yakalanan hastalarda cerrahi tedavinin başarı şansının yüksek olduğunu, ileri evrelerde ise diğer tedavi yöntemlerinin uygulandığını söyledi