Şen, yaptığı açıklamada tüp mide ameliyatı olan hastaların ‘düşük ayak sendromu’ tehlikesi taşıdığını belirtti. Şen, "Tüp mide ameliyatı olan hastalarda sıklıkla karşılaştığımız düşük ayak adını verdiğimiz rahatsızlıktır. Yani ayak bileğinizi hareket ettiremiyorsunuz. Parmaklarınızda kuvvet kaybı, ayak bileğinde hareket edememe ve yürürken at yürüyüşü adını verdiğimiz şekilde bilekten kaldıramıyorsunuz. Bu hastalık düşük ayak olarak adlandırılır" dedi.

"Düşük ayak sendromu bel fıtığı hastalarında çok görülüyor"

Genellikle bel fıtığı hastalarında sinirde ileri derecede bir sıkışma varsa düşük ayak sendrumunun onlarda görüldüğünü belirten Şen, şöyle devam etti:

Belirti vermeden büyüdü, ele geldiğinde 30 santimetre çapa ulaşmıştı Belirti vermeden büyüdü, ele geldiğinde 30 santimetre çapa ulaşmıştı

"Bel fıtığı hastalarında düşük ayak varsa acil ameliyat gereklidir. Ancak son dönemlerde, tüp mide ameliyatlarında vücutta genel anlamda hızlı bir zayıflama olduğu için diz seviyenin olduğu alandaki yağlarda anormal bir kayıp başlıyor. Bu kayıp olduğunda özellikle uzun süre oturanlarda ve diz çökerek iş yapanlarda düşük ayak sendromu gelişiyor. Oradaki yağ yastıkçıkları zayıflamaya bağlı olarak kaybolduğu için sinirin etrafındaki koruyucu bariyer kayboluyor. O kaybolmaya bağlı olarak, diz çökme pozisyonlarında oturanlar ya da dizleriyle bir sehpayı iteklerken peroneal sinir adını verdiğimiz bir hasar ortaya çıkar. İşte bu hasar sonucu düşük ayak ortaya çıkıyor. Bel fıtığı hastalarında da beraber görüldüğü için bel MR’ına bakıldığında ve fıtıkta varsa öyküsü iyi alınmadıysa cerrahiye giden hastalarda var. Orada bir bel fıtığı olsun ya da olmasın kalçasının oradan başlayıp aşağıya kadar inen bir sancısı yoksa dizden aşağıya ağrı ve uyuşma varsa tüp mide ameliyatı da olmuşsa buna bağlı düşük ayak olma olasılığı yüksek. Bir test yaptılarsa zaten bu ortaya çıkıyor ve fizik tedavi ile bunlar tekrar geri dönüyor ve cerrahiye gerek kalmıyor."

Kaynak: iha