`height=

Merhaba değerli okuyucularımız.

Öncelikle 2019 yılının tüm İttifak okuyucularına ve milletimize sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum.

Geçen yazılarımızdan da hatırlayacağınız gibi, sağlıklı beslenmede özellikle bağırsakların önemini sürekli vurguluyoruz.

Bugünkü yazımızda bunun sebebini biraz daha açarak izah etmeye çalışalım.

Biliyorsunuz, ana rahmindeki bebeğin kanı ile annenin kanı aynı bedende olmasına rağmen karışmaz. Nitekim anne ile bebeğin kan gruplarının ayrı olabilmesinin sırrı da budur.

Yine biliyoruz ki anne, örneğin AİDS olsa bile bu virüs, kordon yolundan yavruya aktarılmaz. Eğer geçiş olmuş ise nedeni ancak zorunlu doğum dediğimiz durumlarda annenin kanının bebeğe bulaşmasındandır.

Ne demek mi istiyoruz?

Plasenta denen yapı (göbek bağı), bebeğin kusursuz beslenmesini sağlarken anneye ait hastalıklardan korumasını da sağlayan seçici geçirgen bir yapıdır;

Yani bebecik annesinin karnında bile kendi sistemini kendisi oluşturmaya başlamıştır. Bünyesine faydasız ve zararlı ürünler asla geçiş yapamaz.

Bunun konumuzla ne ilgisi var?

Bizim bağırsak sistemimizde de aynen bu hassasiyete benzer bir mukus tabakası mevcuttur.

Bu tabakanın görevi de, yediklerimizin içinde bulunan zararlı toksinlerin, bakterilerin, virüslerin ve en önemlisi sindirimi tamamlanamamış (sindirilemeyen zararlı) makro besinlerin bağırsak villuslarına ulaşmalarına karşı bir bariyer görevi görmesidir.

Villus, bağırsaklarda bulunan 0,5 &ndash 1,5 mm uzunluğunda ince bağırsağın içduvarında olan ve besinlerin sindirimi sonucunda faydalı olanların emilmesini sağlayan özel tüycüklere verilen isimdir.

Bu açıdan villuslara, beden sarayımıza sızmaya çalışan saldırganların önündeki güvenlik görevlisi de diyebiliriz. Bu güvenlik görevlilerinin oluşturduğu bariyerin düşmanları ise bakın neler?

Rafine un kullanılan tüm ürünler; Rafine şeker içeren her şey; Rafine yağla yapılan tüm yemekler ve kimyasal koruyucular, renklendiriciler, stabilizatörler, kıvam arttırıcılar ve benzeri katkılar.

`height=

Tehlikenin boyutunu görebiliyor musunuz?

Villuslar zarar gördüğünde seçici geçirgenlik kaybolacağı için mükemmel yaratılmış vücut sarayımıza da zararlı maddeler sızmaya başlar; Ve zaman içerisinde vücut birçok hastalığa maruz kalır.

Bu arada belirtmek gerekir ki ince bağırsaktaki villusların tahribatına sadece rafine gıda ve kimyasal katkı maddeleri zarar vermiyor. Bazen biyolojik anlamda vücutta meydana gelen kabızlığı çözerken acele etmek, hızlı davranmak, agresif lavman uygulamaları, bazı ağrı kesici ve antibiyotik kullanımı besin intoleransları ve alerjik reaksiyonlar da bağırsak florasına zarar vererek bu güvenlik bariyerini tahribata uğratıyor;

Tüm bunların sonucunda bir türlü bitmeyen kronik yorgunluklar, geçmeyen alerjik reaksiyonlar, bağışıklık sistemi zayıflaması, kronik hastalıklar vs. kapımızdan gitmiyor;

Dolayısıyla diyebiliriz ki hastalıklara karşı koruyucu önlemlerin başında ve hastalıklarının tedavisinin ilk basamağında bağırsaklarımızın sağlıklı olması vardır.

Dünya`nın birçok ülkesinde yapılan araştırmalarda, önlenebilir hastalıkların, sakatlıkların ve erken ölümlerin birçoğunun sağlıklı beslenme ile beslenmenin düzeltilmesi ile azaldığı görülmüştür.

`height=

 

Açlık en güçlü antioksidandır.

Ü lkemizde henüz tıbbi beslenme anabilim dallarının açılmamış olması bir eksikliktir ama bilinçli beslenme konusunda çok ciddi bir artış olması da umut vericidir.

Acıkmak bedenin temizlenme vaktidir. Acıktığımız her an beynimiz bedenimize temizlenme komutunu da vermiş olur. Acıkmak bedenimizde bulunan yağ rezervlerini kullanmamızı sağlar. Açlık en güçlü antioksidandır. Bedenin detoks hormonlarını açlık ânından daha fazla aktive eden antioksidan uyarıcısı yoktur. Yani bünyemizde 'açlık ânı' kadar bedenimizdeki toksinleri yakıt ocağına yönlendiren bir güçyoktur. Bu yüzden açlık anına bedenin toksinlerden arınma şenliği de diyebiliriz.

Bir de 'Leptin hormonu' var ki, vücudun yağ yakan tek hormonudur. İnsülinle dengeli ve eş güdümlü çalışır. İnsülin kandaki şekerlerden yağ depolarken (kilolanma), leptin ise dengeleyici işlevi ile depolanan yağların (kiloların) yakılmasını sağlar. Leptin yemekten 4 saat sonra salgılanmaya başlar ve yağları parçalar. Yani 4-5 saat açkalındığında leptin hormonu devreye girer.

Bu nedenle akşam yemeklerini yatmadan 4 saat önce yemek çok iyidir. Bu sayede tüm gece boyunca uykumuzda yağlarımızı yakmış oluruz. Az olsun çok olsun sık sık yemek kilo vermeyi zorlaştırır. 2 öğün arasında en az 4-5 saat olmalıdır. İdeal beslenme sayısı ise günde 2-3 öğündür. Sık beslenme kilo aldırır.

Sağlıklı hayat için her gün aksatmadan 20-30 dakika açık havada yürüyüş yapmak 'toplam günlük egzersiz için' yeterlidir ve bunun temposu kişisel olarak değişebilir. Mümkün olduğu kadar açık alanlarda yürüyüş yapılması iyidir.

`height=

Sağlıklı beslenmenin iki temel kuralı

Esasen sağlıklı beslenme konusunda tüm anlatmak istediklerimiz iki maddedir.

Birincisi: Vücut sarayına faydalı canlı besinlerin alınmasını sağlamak,

İkincisi: Açlık ânı dediğimiz bu hafifleme ve arınma sürecini olabildiğince uzatmaya çalışmak. (Acıkmadan yememek, doymadan kalkmak)

Hastalarımız kiniğimizde buna kilo verme yöntemi dese de biz buna toksinlerden kalıcı olarak arınma deriz.

Çünkü insan ömrü, beslenme hataları ile sürdürülecek kadar uzun değildir. Beslenme karın doyurmaktan öte bir hadisedir. Biz hastalıkların beslenme ile olan ilişkisini, bilimsel dayanakları ile ortaya koyup mutfağımızdaki küçük değişimlerle ilaçdeğerinde sofralar hazırlamayı sağlayabiliriz ve bunu sağlamalıyız.

Çünkü beslenme tedavinin bir parçasıdır. Hatta tüm hastalıkların iyileşme sürecine etki eden en önemli faktör sağlıklı beslenmedir. Bugün çok iyi biliyoruz ki otistik çocukların tedavilerinde tıbbi beslenme tedavi sürecinde ilk basamak oldu.

Sağlıklı beslenmenin tüm hastalıkların iyileşmesinde, diyabet, kolesterol, tansiyon hastalarının tedavisinde, metabolik sendromların iyileştirilmesinde etkin bir destekleyici olduğu tüm bilimsel otoriteler tarafından kabul edilen bir gerçektir.

Bu inanılmaz verilerin kaynağı son 15-20 yıldır ABD ve Avrupa`nın da birçok üniversitesinde tıbbi beslenme anabilim dallarının çalışmaları sonucunda elde edilmiştir.