TBMM Genel Kurulunda, CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda, Saadet Partisinin "sosyal güvenlik sorunları"; İYİ Parti'nin "Kahverengi kokarca zararlısının Karadeniz'de üreticilere verdiği zarar"; DEM Parti'nin "kadına yönelik şiddet" ve CHP'nin "suç oranlarındaki artışta medyanın etkisi" konularında Meclis araştırması açılmasına ilişkin önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, sosyal güvenlik sisteminin çöktüğünü, emekli olmayı umutla bekleyen milyonlarca insanın hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
Kaya, "İnsanlarımızın işsizlik fobisi varken şimdi de çalışanlarımızın emekli olma fobisi oluştu. Bu sistem emeklilerimiz için bir umut kaynağı olmaktan çıkmıştır. Bugün karşımızda duran en büyük eşitsizliklerinden biri de 2024 sonrası emekli olacak 4/A ve 4/B kapsamındaki vatandaşlarımıza uygulanan maaş hesaplamalarıdır. Bu insanlar bir önceki yıl emekli olanlara göre yüzde 34 oranında daha düşük zam alacaklar. Bu nasıl bir haksızlıktır ki aynı işte çalışan, aynı emeği veren iki kişi arasında böylesine bir farkı yaratıyorsunuz?" değerlendirmesinde bulundu.
Partisinin grup önerisi üzerine konuşan İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, kahverengi kokarca zararlısının üreticilere verdiği zararları anlattı.
Kokarca böceğinin fındık bahçelerini istila ettiğine dikkati çeken Aydın, "Bu durum, fındığın geleceği için çok büyük tehdit oluşturuyor. Kokarca böceği sadece tarım alanlarına değil, vatandaşların kişisel alanlarına da saldırarak çevre sağlığını da tehlikeye atıyor. Bu soruna karşı kriz masası kurulmalı ve Karadeniz bölgesi ivedilikle zirai afet bölgesi ilan edilmeli." diye konuştu.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu, partisinin grup önerisi üzerine yaptığı konuşmada, hükümetin kadınlara yönelik politikasını eleştirerek konuyla ilgili verdikleri önergelerin iktidar tarafından reddedildiğini söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, şiddet olaylarında hayatını kaybeden vatandaşların isminin yazıldığı kefen bezini kürsünün önüne koyarak "Bu kefenin üzerinde katledilen kadınların, kız çocuklarının ve bebeklerin isimleri var. Lafı hiç eğip bükmeye gerek yok, bu ülkede her gün kadınlar ve çocuklar katlediliyor. Sizin erkek egemen politikalarınız ve kadınları katleden canilere uyguladığınız cezasızlık politikalarınız yüzünden 22 yıldır kadınlar ne yazık ki bu kefeni çantalarında taşıyorlar, bu kefeni kadınların kaderi yaptınız. Bu topraklarda katledilen her kadının vebali boynunuzdadır." dedi.
Partisinin grup önerisi üzerine konuşan CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, son zamanlarda yaşanan olayların herkesi kaygılandırdığını söyledi.
Kılıç, "Hızla yükselen çete ve mafyalara özenme, kolay para kazanma ve lüks yaşam isteği, uyuşturucu kullanımı ve şiddet eğilimi, gençlerimiz ve çocuklarımızın hayatını karartmaya devam ediyor. Çeteler, sosyal medyada lüks hayatlarını gençlere pervasızca pazarlıyor. Yeni nesil mafyalar internetten açık açık propaganda yapıyor. Dizilerde ise suçlular gençlere kötü örnek oluyor. Gündüz programları ise evlere şenlik, şiddet ve ahlaksızlık diz boyu." diye konuştu.
- "Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans" politikamız kararlı şekilde devam edecektir
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, muhalefet partili milletvekillerinin eleştirilerine cevap verdi.
Kadınlara yönelik şiddete ilişkin hükümetin attığı adımları anlatan Gül, şunları kaydetti:
"KADES uygulamasıyla, ŞÖNİM Kadın Konukevi uygulamasıyla hükümetimizin ortaya koyduğu politikaları milletimiz biliyor. Daha dün çocuk haklarının korunmasıyla ilgili komisyonu hep birlikte kurduk. Bir kadın ve çocuğa el uzatılmaması için daha fazla ne yapılması gerekiyorsa bu konuda atılması gereken adımları atmaya devam edeceğiz. Bizim için bu konu sadece istatistiğin konusu değildir. Bizim için hayata değer bir konudur. 'Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans' politikamız kararlı şekilde devam edecektir. Sistematik şekilde yapılan suçlamaları kabul etmiyoruz."
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel de toplumda güven ve asayişin temini konusunda Türkiye'nin AB üyesi bir çok devlete kıyasla çok daha iyi bir yerde olduğunu belirtti.
Suç ve suçluyla mücadele ile yargılama ve infaz sisteminde şimdiye kadar birçok düzenleme yaptıklarını aktaran Yüksel, "Bundan sonra da nerede bir boşluk varsa mutlaka düzenleme yapacağız. Ancak son dönemlerde toplumda infial oluşturan suçların faillerinin daha önce bir veya birkaç suçtan hükümlü olduğunun ortaya çıkması, toplum nezdinde hükümlülerin yeteri kadar ceza almadığı hatta yaptıkları eylemlerin yanlarına kar kaldığı algısı oluşturmaktadır. Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını gidermek boynumuzun borcudur." dedi.
Grup önerilerinin görüşülmesinin ardından, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.