Adana`da Seyhan Nehri`nde Seyhan ve Yüreğir yakalarını birleştiren Taşköprü, dünyanın hâlâ kullanılan en eski köprüsü.
3500 veya 2000 yıl önceye tarihlendirilen köprü hakkında elbette pek çok rivayet var.
Biz de asırlara meydan okuyan, Adana`nın simgesi Taşköprü`yü anlatalım bu yazımızda.
Hani şu türkülere de konu olmuş  meşhur köpründen bahsediyorum. Adana Köprü Başı
Adana Köprü Başı
Adana köprü başı
Otur saraya karşı
Gel beraber gezelim
Dosta düşmana karşı
Vur çapayı çapayı
Vur kazmayı kazmayı
Kız başına bağlamış
Oyalı da ipek yazmayı
Bazı arkeologlara göre, Hitit Kralı I. Arnuwanda, M.Ö. 1550`ye tarihlenen bir kitabede Adania ile savaşını anlatırken Taşköprü`den böyle bahsetmiş. Hititlere dayanan bir başka rivayete göre ise Kral Hattusili Suriye`ye giderken Adana`dan geçmiş ve Seyhan Nehri üzerine bu köprüyü yaptırmış.
1850`lerde Adana`yı ziyaret eden tarihçi Victor Langlois, köprünün Roma İmparatoru Hadrianus (M.S. 76 &ndash 138) tarafından yaptırıldığını, hatta adını taşıyan kitabenin 1841 yılında mevcut olduğunu söylemiş. Ancak o kitabe günümüzde kayıp.
'Gerçek şu ki Auxentius, bu mucize senin iktidarın sayesinde oldu; Daha önceleri, tecrübesiz olan çok kişinin çeşitli teşebbüsleri olmuştu. Fakat onların girişimleri Tarsus Çayı`nın dalgaları için bile zayıf olmuştur. Sen ise buradaki köprüyü, kemerlerin üzerinde, ebediyet için kurmuşsun; '
Roma ile ilgili bir diğer kanıt Adana Arkeoloji Müzesi`ndeki Grekçe Kitabe. O kitabeye göre Taşköprü, Roma İmparatorluğu döneminde, 4. yüzyılda Mimar Auxentius tarafından yapılmış.
Taşköprü söylencelere de ilham vermiş. Efsane bu ya büyücülerden biri Adania kralına, kızının yılan tarafından öldüreceğini söylemiş. Telaşlanan kral, kızını kentin önünden akan nehrin ortasındaki adaya göndermiş. Ama yılan, üzüm dolu bir sepetin içinde adaya ulaşmış ve kızı öldürmüş. Kral da kızının anısına Taşköprü`yü yaptırmış. Hatta yıkıldığında yeniden yaptırılabilsin diye de köprünün ayaklarına altın gömdürmüş.
Evliya Çelebi`nin yazdığına göre, Abbasi halifesi Memnun, köprünün giriş ve çıkışına kapı ve mazgal gibi ilaveler yaptırmış. Bu sayede o dönemde, üzerinden geçenlerden haraçalınmış. Bir başka Abbasi halifesi Harun Reşid de köprüyü kale ile birleştirmiş. Evliya Çelebi`nin değindiği kapı ve mazgallar günümüze gelememişse de kale duvarı ile bazı kalıntıların izleri halen mevcut.
Geçmişte uzun süre, Adana Valisi Mahmut Paşa`nın güneşin batışını izleyebilmek için Taşköprü üzerine kule yaptırdığına inanılmış. Yakın zamanda köprüyle ilgili bazı fotoğraflar ortaya çıkınca, kule sanılan yapının 14`er pencereli, iki katlı bina yüksekliğinde bir kapalı çarşı olduğu anlaşılmış.
İlk yapıldığında yarı yarıya dar olan köprü daha sonra genişletilmiş. Geçmişte her iki girişinde de 'Kale Kapısı' denilen iki taçkapısı varmış ve 21 gözlüymüş. Şu anda 310 metre uzunluğunda, 11,4 metre genişliğindeki köprünün 7 gözü Seyhan Nehri`nin ıslahı sırasında toprak altında kalmış.
Osmanlı`da III. Ahmet, Abdülmecid ve II. Abdülhamit zamanında onarım geçiren Taşköprü, Cumhuriyet tarihinde 1948`de Karayolları tarafından onarılmış. Sonra da yıllarca üzerinden geçen trafiği taşımış, yıpranmış. En son 2006`da Büyükşehir Kent Konseyi ve Mimarlar Odası köprüye sahip çıkmış. Mimar Mehmet Pekcan Işık`ın hazırladığı restorasyon projesi yaşama geçirilmiş, köprü yenilenmiş.
Türkülere konu olmuş bu köprüyü eğer yolunuz Adana`ya düşerse mutlaka görün derim.