Tarihi Mısır Çarşısı sonbaharı kucaklıyor

Sonbaharın geldiğini 23 Eylül ekinoksu ile resmen kabul ederiz. Eylül ayı, ağustos ayının yangınlarından serin sulara atlamak gibidir.

Abone Ol

Sonbaharla yapraklar renk değiştirmeye başlarken kahverengi, sarı, bronzun tonlarının âhengi sarar her yeri. Ruhumuz da yaz aylarının hareketinden sonra sonbahar disiplinine, huzuruna hazırdır.

İstanbul her köşesi ile sanatkârların ilhamı, kimi insanın hayalini süsleyen, kimisinin ise müptela olduğu destan bir şehirdir. Tarihi Mısır Çarşısı sonbaharı kucaklıyor. Bir eylül sabahında, dışarıda hafif çiseleyen yağmur, Mısır Çarşısı'nın içinde kış çayları, ıhlamurlar, portakal kurularından envayi çeşit kuru meyve, birbirine karışan kokular. 

Hafta içinin yoğun kalabalığına karşın tenha sayılabilecek bir huzur, güne yeni başlayan esnafların neşesine eşlik ederek her bir dükkânın önünden geçmek keyiflidir. Baharatçıların, sergideki baharatlara gülen yüz, asık suratları neye göre çizdiği bilinmez ama bir hoşluk, yenilikçi, sempatik bir yaklaşım olarak dikkat çektiği muhakkak.

Mısır Çarşısı, lokumlar, cezeryeler, çerezler, kuru meyvelerden, bakır çay takımları, el işçiliği porselen kahve setlerine, doğal sabundan takıcılara kadar yüzün üzerinde dükkânın olduğu zengin bir çarşıdır. Sabahın erken saati olmasına karşın, hayranlık, hayret, heyecan içinde içeri girmek için sıra bekleyen turist kafilelerini gözlemlemek başka bir tecrübedir.

Tarihi Mısır Çarşısı 1660 yılında Yeni Cami Külliyesi’nin bir eklentisi  olarak IV. Mehmed’in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından yaptırılmıştır. Mısır Çarşısı’nın planlaması o dönemin baş mimarlarından Hassa Baş Mimarı Kazım Ağa’ya teslim edilerek, 1664 yılında Hassa Baş Mimarı Mustafa Ağa tarafından yapımı tamamlanmıştır. Mısır’dan alınan vergilerle inşa edildiği ve satılan baharatlar, ilaçlar Mısır’dan geldiği için adını buradan almıştır. Yapıldığı dönemde halk arasında “Valide Çarşı”, “Yeni Çarşı” olarak bilinmekteydi. Mısır Çarşısı’nın sahip olduğu altı kapının adları zaman içerisinde değişmiştir. Güncel kapı isimleri, Balık Pazarı, Hasırcılar, Ketenciler, Yeni Camii, Haseki ve Çiçek Pazarı’dır. 

Osmanlı döneminde,  çarşıda faaliyet gösteren tüccarlar şifalı bitkiler ve köylerde kendi yaptıkları ilaçları çeşitli rahatsızlıkların giderilmesi amacıyla hazırlayarak satışını gerçekleştirmekteydi. Mısır Çarşısı’nda aktarlar günümüzde faaliyet göstermekle birlikte hediyelik eşya satan dükkanlar ve kuruyemişçilerde bulunmaktadır. 

Mısır Çarşısı’nda çıkan büyük yangında yapılar çeşitli boyutlarda hasarlar meydana gelmiştir. Çarşı yapılan onarımlarla tekrar hizmete açılmıştır. Mısır Çarşısı restorasyon bakımından 1940-1943 yılları arasında ve 2015-2018 tarihleri arasında birden çok sayıda restorasyon görmüştür. Çarşının Balık Pazarı kapısının iç tarafında karşılıklı duran Vav harfleri 1940 yangınında gördüğü zarar karşısında yok olmaya yüz tutmasına karşın, restorasyonlarda aslına uygun şekilde yeniden yapılmıştır. Vav harflerinin arasında bir “Maşallah” yazısı, alt kısmında da bir ayet bulunuyor. 

İstanbul’da sonbahar aşktır. 
İstanbul’da sonbahar, insanı her bir köşesinde ayrı bir masalı yaşamaya davet eder. 
Bir sonbahar Pazar sabahı Mısır Çarşısı masalına katılmak rüya gibidir.