Suudi yönetiminin ve özellikle dini işlerle ilgilenen yöneticilerinin kabir ziyaretlerine, mezar kitâbelerine bakışı malum! Bu keyfiyet haliyle kabristanlıklara da yansıyor. 
Umreye ve Hacca gidenler Mekke-i Mükerreme`de Cennet`ül-Mualla kabristanlığında, Medine-i Münevvere`de Mescid-i Nebevî `de Efendimizin (sav) huzurunda, Uhud Şehitliği`nde ve Cennet`ül-Bâkî `de kabir ziyaretleri esnasında pek çok sorunla karşılaşıyor. Görevliler Allah`ın misafirlerini bir yandan kabirlerden mümkün mertebe uzak tutmaya çalışırken diğer yandan da 'kıbleye yönel, Allah`a dua et, bu zat ölmüştür, şirke düşme ve derhal buradan uzaklaş' şeklinde -çoğu zaman nezaket kurallarını hiçe sayarak- uyarılarda bulunuyor. Şahsen ben defaatle bu tür ikazların muhatabı oldum. 
Suudi yönetimi, Osmanlı Cihan Devleti`nin Haremeyn-i Şerî feyn`e hizmet yıllarında inşa ettiği pek çok mimari eseri muhtelif gerekçelerle yıktı. Mekke`deki yıkımlardan en son Ecyad Kalesi dahi nasibini aldı! Harem`deki Osmanlı revakları ise ülkemizin girişimleriyle kısmen de olsa mevcudiyetini sürdürebiliyor. 
Mekke-i Mükerreme`de Mualla kabristanlığında Hz. Hatice Validemizin (r. anha) oldukça mütevazı kaldırım taşları gibi parapetlerle çevrilmiş, üzerine demir parmaklıklarla korkuluk yapılmış türbesi, çevre binaların yıkımı esnasında 'çevre düzenlemesi ve genişletme çalışmaları' adı altında kaldırılarak yerine sade, küçük, yazısız bir işaret taşı konulmuştu. Aynı süreçMedine-i Münevvere`de Baki kabristanlığında da gözlemlendi. Hz. Fatıma`nın (r. anha)  kabrinin çevresindeki demir parmaklık kaldırıldı.
Geçtiğimiz ayın son günlerinde Mekke`de Cennet`ül-Mualla kabristanının yakınlarında bir otopark alanın kazı çalışmalarında Hicrî 687 yılına ait bir mezar taşı bulundu. Mekke Emirliği, sosyal medya hesaplarında mezkû r mezar taşının fotoğrafını yayınlayarak kitâbenin mütehassıs mercilere iletileceğini 'Bu kabir taşı Cennet`ül-Mualla civarında yeni yapılan otopark kazılarında çıkmıştır. Hicri 687 yılına ait bu kitâbe mütehassıs mercilere iletilecektir.' cümleleriyle duyurdu.
Konudan gazetemizi haberdar eden ve uzun yıllardır Beytullah ve çevresinde imar ve inşa faaliyetleri süreçlerinde görev almakta olan Başmühendis Hikmet Toplu, bir kısmı kırılmış ve yazıları dökülmüş mezar kitâbesinin üzerindeki metinde 'Bu kabir Allahü Teâlâ`nın fakiri Cemaleddin Ceylânî `ye aittir. 687 yılında Zilhicce ayında Cuma günü vefât etmiştir' ibaresinin yazdığını belirtti.
Mekke Emirliği`nin gündemine giren Hicrî 687, Miladi 1289 tarihli mezar kitâbesi bundan 8 asır öncesine kadar Mekke-i Mükerreme`de vefat edenler için mezar kitâbesi hazırlandığının somut bir nişanesi;  
Kamuoyu, Mekkeli mütehassıs merciler`in mezar kitâbesiyle ilgili yorumunu ve sonrasında alınacak ilhamı merakla beklerken, Allah`ın fakiri Cemaleddin Ceylânî `ye  rahmet niyaz ediyoruz.
Not: Yaptığı araştırmada Ceylânî ler`in -Ceylânî ler aslında Geylânî ler, Arapçada 'g' harfi olmadığı için 'c' ile yazılıyor- oldukça köklü ve eski bir Mekkeli aşiretinin mensubu olduğu bilgisini bizlere ileten Başmühendis Hikmet Toplu`ya ve Haremeyn-i Şerî feyn`deki kabirlerle ilgili tebebbuatını paylaşan Mevlana Celaleddin Rumi Gökçek`e teşekkür ediyorum.