İçişleri Bakanı Süleyman Soylu CNN TÜRK'te “Hafta Sonu” programında Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı.

AK Parti Bahçelievler bürosuna yapılan saldırıyı da değerlendiren Soylu:

“Biz bunları seçim olayları olarak değerlendiririz. Bunu siyaset yükseltmez. Bahçelievler'deki saldırı sonrası sağ duyulu açıklama yapıldı. Kan davasına dönüştürücü açıklamalar olursa olay yükselir. Dünyanın her yerinde böyle olaylar oluyor. Dün akşamki olay son dönemlerdeki karşı karşıya kaldığımız organize suç örgütlerinin yaptığı olaylardan. Buna benzer bir olay olarak görüyorum. Kasklı olur, elinde silah olursa birileri tarafından yaptırılmış olay olabilir. Meselenin her türlü boyutuna bakmak lazım. Hem İstanbul Emniyeti, hem savcılık işin peşinde' dedi. 2021 ve 2022'de faili meçhul yoktur. Bütün cinayetler çözülmüştür. Polis ve jandarma teşkilatının geldiği nokta üst düzeydedir.”

Türkiye’nin gündemine dair açıklamalar yapan Bakan Süleyman Soylu'nun öne çıkan ifadeleri:

TURİZMDE VE İHRACATTA REKOR!

“Türkiye turizm açısından rekor kırdı. İhracatta rekor kırdı. Geçen yıl Doğu ve Güney Doğu'da üniversite öğrencisi açısından rekor kırdı. Kış turizminde rekor kırdık. Türkiye tarihinin en güzel günlerini yaşıyor. Avrupa'nın kaçak göçmen endişesi yaşadıklarını hepimiz biliyoruz. Avrupa'nın bizim gibi komşuları yok. Bizim otoritesi olmayan komşularımız var. Buna rağmen Türkiye kendi istikameti açısından önemli adımlar atıyor. Gezi olaylarını yaşamış ve takılıp kalmamış. İstanbul Havalimanı'nı yapmayın diyorlar. Erdoğan'ın İstanbul Havalimanı'nı, Kuzey Marmara Otoyolu'nu yapmadığını düşünelim. Yavuz Selim Köprüsü'nün olmadığını düşünelim. Burası İpek Yolu'nun kalbi olacak.  Bütün maliyetlerle karşı karşıya kalmasına rağmen, Türkiye bu maliyeti ödedi. Mahallenizdeki evlerin, okulların yıkıldığını yakıldığını düşünsenize. Türkiye 2012'de Gezi olaylarından sonra yatırımların kesilmesi için bir dizi olaylarla karşı karşıya kaldı. Bir de dünyanın elinde olmayan salgın eklendi. Dünyanın en büyük göç dalgası ile karşı karşıya kaldık. Bunun her türlü maliyeti var. Amerika, yanı başımızda terör devleti kurmak istiyor. Bu terör devletini kurduğu andan itibaren maliyeti var. Önlem alıyoruz. Buna karşı 4 büyük operasyon yaptık.”

DAĞLARDA 86 TERÖRİST KALDI

“Amerika kalkmadan bu risk kalkmaz. Afganistan'ı ne hale getirdi. Bir Amerikalı olsam bu hale üzülürüm. İnsanlar uçakların tekerlerinden sarktı. Irak'ın kendisini toparlaması, Suriye'nin kendisini toparlaması kolay bir olay değil. Kalıcı maliyetler var. Bu kolay bir iş değil. Amerika uzun zamandan beri terör devletini kurmak istiyor. 40 yılı aşkındır Türkiye mücadelesini veriyor. 86 tane dağlarda terörist kalmış. Türkiye bunun mücadelesini veremeyecek mi... Dün Hakkari'deydim, orada Kato Marinos bölgesi terör örgütünün lojistik bölgesiydi. Biz Kato'ya operasyon yaptığımızda yüzlerce terörist vardı. Oranın lojistik kaynağı aktarımını engelledik. Hem lojistik hem insan kaynağı aktarımını kestik. Şu anda orası bizim çinko ithalatımızı gerektirmeyecek madene sahip. Şırnak bir petrol şehri haline geliyor. Bizlere denetmediler, yaptırmadılar.”

“6 milyon insanı terör koridoru olarak nitelenen bölgede barındırıyoruz. Orada bu insanların tutulmadığını düşünün. Ya bu insanlar öldürülecek, hapse konacak ya da Türkiye'ye gelecekler. Türkiye ekonomisini buna rağmen ayakta tuttu. Türkiye kafa karışıklığı yaşasa 6-8 Ekim olaylarından sonra başka şeyler olabilirdi. 450 yatırımcı Diyarbakır organize sanayi sitelerinde sıra bekliyor yatırım için. Sadece 2023'te 31 terör olayı engellendi. PKK, fark etmeksizin Kürt'üne de Arap'ına da eylemlerini yaptırabiliyor. Onlarca olayı yakalıyoruz. Fransa, Amerika ve Avrupa'nın başka ülkeleri burada eğitim veriyorlar.”

TÜRKİYE TERÖR DEVLETİNİ KURDURMAZ

“Avrupa, PYD'yi destekliyor. 'Biz onları terör örgütü olarak görmüyoruz' diyorlar. Yüzlerce TIR'lık yardım yaptılar. Türkiye, tek bir vatandaşı da kalsa bu devleti kurdurmaz. Bunun bugünün işi olduğunu düşünürsek yanılırız. Siz bu hattı kaybederseniz Türkiye'nin bölünmesi başlar. İki büyük destek var, biri fiili destek biri örtülü destek. En büyük desteği Amerika ve Fransa veriyor. Biz Amerika'ya karşı bir bağışıklık sağladık. Bu ülkenin cumhurbaşkanını öldürmeye çalıştılar. Uçağının nereden gittiğini açığa çıkardılar. Garip Fransa'nın nerede bir bağışıklığı olacak. Avrupa Birliği iki başkan vekilinden biri, güzel bir söz söyledi. Kral Çıplak dedi. Biz ticaretimizi Çin'e, enerjimizi Rusya'ya güvenliğimizi ABD'ye bağladık, dedi.”

AVRUPA VE AMERİKA BİZE AMBARGO KOYDU

“Türkiye'nin bugünkü durumuna 'tam bağımsızlık' deniyor. Siz enerjinizi bağımsızlaştırırsanız, havalimanınızı yaparsanız, köprülerinizi yaparsanız bu tam bağımsızlık yolunda attığınız adımlardır. Kanada bize ambargo koymuştu. Amerika bize ambargo koydu. Türkiye'yi kısıtlamaya çalıştılar. Erdoğan gitsin, Cumhur ittifakı gitsin diyenler buna karar verecekler.

Bunlar birbirlerinin maskelerini çaldılar. Aşı vermediler. Bir kendimize bakalım bir de onlara bakalım. Biz bugün Afrika'da varız. Hem enerji yataklarını hem insanları sömürmüşler.”

YENİ YAPILANMA

“Orada önemli bir yapı yakaladık. Bu yapıda hiç tesadüfi olmayan ilişkileri gördük. Yeni bağları gördük. 20 defa suç işleyip ihraç edilmesi gereken kişilerin FETÖile ilgili olduğunu, bunun için başka idari mekanizmaların kurulduğunu gördük. Savcılıklarımıza intikal ettireceğiz.”

DEVLETE FETÖ'YÜ YENİDEN DÖNDÜRECEKLER

“Muhatap Kemal Kılıçdaroğlu. Bir söz söylüyor kendisi. Bu kimin dilidir. Bunu kim söylüyor uzun yıllardan beri. Bunu PKK söylüyor. Kürtleri terörize etmeye çalışan hat PKK HDP hattıdır. Çünkü bu işine geliyor. Ne kadar bu dili hakim kılarsa kendi tabanını güçlendirecek. Biz PKK'yı enkaz haline getirdik. Şimdi ne yapmış Hakkâri'de hiçbir çocuğumuz tıp fakültesini kazanamazken 86 çocuğunuz tıp fakültesi kazandı. 6-8 ekim olaylarında evler yakılıp yıkıldı. Yenileri yapıldı. Bütün bu evlerde kendi vatandaşlarımız oturuyor. Onlar bizim kardeşimiz. 85 milyon kardeşiz. Bu dili kullanmak ana muhalefet liderine yakışır mı. Kendisini temizlemek için açığa çıkarmak için söylediği, bütün Kürtler'i zan altında bırakan açıklamadır. HDP siyasi parti olarak değerlendiriliyor ama Diyarbakır annelerinin nezdinde öyle değil. Seçime giremedi. Diyarbakır anneleri sokmadı seçime. Peki kimi destekliyor? Apaçık... Kundaktaki bebek de biliyor ki PKK Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekliyor. Bese Hozat'tan tutun Karasu'ya kadar Kılıçdaroğlu'nu destekliyor. Kılıçdaroğlu kendisini kurtarmak için bütün kürtleri bir kategoriye koyuyor. Erdoğan'dan önce Kürt kardeşlerimiz 'ben Kürdüm' diyemiyordu. Tarihin bize emanet ettiği kardeşliğin gerekenlerini yerine getirdi Erdoğan. Bu devlet itina ile davrandı. Biz orada 6-8 Ekim olayları eğitimi, sağlığı, hayvancılığı engelledi mi? Şimdi öğretmen gidiyor mu? Şark Ekspres'inde bir tane boş yer yok. Şırnak'a öğretim üyesi gidiyor, profesör gidiyor. Lice'ye gittim, şimdi orada tekstil fabrikası kuruyoruz. Bir taraftan Mardin'de, bir taraftan Şırnak'ta iş yerleri açılıyor. İnsanlar kendi dillerini istedikleri gibi kullanıyor mu? Seçmeli ders olarak dillerini öğrenebiliyorlar mı? Sayın Kılıçdaroğlu'na tavsiyemiz PKK enkazını kaldırmasınlar. Bu siyasi açıdan tehlikeli bir şeydir. Bugün PKK'nın HDP'nin adayı bellidir, Kılıçdaroğlu'dur. Operasyonlarımızın bitirilmesine yönelik ciddi bir dil var. FETÖ'de 15 Temmuz darbesini yapanları devlete döndürecekler, koruculuk sistemi kaldıracaklar. 110 binin üzerinde ihraç edilenlerin 80 bine yakını mahkeme kararı ile terör iltisakı tespit edilmiştir. Onları döndürecekler. Devlete FETÖ'yü yeniden döndürecekler.”

TİP KANDİL'İN ONAYI İLE MECLİS'E GİRMİŞTİ

“Bu ülkede insanlar nasıl ben Kürdüm diyemiyorsa ben dindarım da diyemiyordu. Erdoğan büyük bir özgürlük havzası getirdi Türkiye'ye. Avrupa'nın kendi değerlendirmeleri kapsamında özgürlüğü söz konusudur. Bana Alman içişleri bakanı 'Süleyman, biz demokrat ve özgür bir ülkeyiz ama Alman polisi aptal değildir' dedi. TİP Kandil'in onayı ile Meclis'e girmişti. PKK'nın onayı ile HDP listelerine girmişlerdir.”

BUGÜNE KADAR NEDEN SÖYLEMEDİNİZ KARDEŞİM

“Ne dedi Kılıçdaroğlu, 'Ben Hak Muhammed Ali'nin yolunda gidiyorum' dedi. Eline, beline, diline bağlı olan bir kişi, bu ülkenin askeri jandarması uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor der mi? Çocuk katili ile ortaklık yapar mı? Burada da bir samimiyetsizlik var. Seçim için her şeyi mubah görmek anlayışı var. Bugüne kadar neden söylemediniz kardeşim.

Biz yıllarca ticari hayatın içindeydik. 80'lerin sonunda Beşiktaş'ta arkadaşlarımızla iş kurmuştuk. Sonra sigortacılık işine girdik 95'te. 20 bine yakın müşterim oldu. Erdoğan iktidara geldikten sonra o müşterilerin bir bölümünün Alevi olduğunu öğrendim. Doğuda görevini başarı ile yapan kahraman bir emniyet mensubu arkadaşımız Alevidir, babası da dededir. Bir kişi ona demiş ki, Alevileri emniyet müdürü yapmazlar demiş, o da 'ben aleviyim, babam da dede hatta' demiş. Ermeni vakıflarının seçimine 5 bine yakın katılım oldu. Bizim oluşturduğumuz iklimin yansımasıdır bu. İlk kez Süryani Kilisesi yapılıyor. Süryani tarihinde ilktir bu. Türkiye bu iklimi ve atmosferi oluşturmuş. Bir taraf Türkiye'yi bölmeye, Türkiye'yi tahrik etmeye çalışıyor. Türkiye'deki fay hatlarını biliyoruz. Yabancılar bunlara dokunuyor. Alevi Bektaşi Kurumu'nu kurduk. Bu kurumun şu anda bir başkanı var. Özellikle Türkiye'deki Alevi Bektaşi Kurumu Türkiye için önemli bir adımdır. Daire başkanlığının üstünde kurum oluşturuldu. Cem evlerini gezdik; talepleri ne ise bu taleplerin yüzde 90'ını tamamladık.”

BİZİMKİ BÜYÜK BİR DAVA

“Görevimizin gereği çok büyük yüzleşmelerle karşı karşıya kalıyoruz. Birçok kez haksızlığa uğruyoruz. Kendi eksikliğimiz olabilir mi, olabilir. İnsanız sonuçta. Bizim yaptığımız meseleyi sadece siyasi olarak düşünmemek lazım. Bizimki büyük bir dava. Biz düşünürken sadece kendi insanlarımızı değil bütün insanlığı düşünüyoruz. Bu yol içinde bu anlayışı, bu davayı ufak tefek kişisel söylemlerin üzerinden değerlendirirsek esas içinde bulunduğumuz meseleyi anlamamış oluruz. İHA'lar da bunu bir parçasıdır. Yarısı Sizden Yarısı Bizden kampanyamız da bunun bir parçasıdır.”

İttifakgazetesi.com

Editör: Mehmet Poyraz