Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Süleyman DOĞAN
Süleyman DOĞAN

Stratejik Büyüklük ve Kalkınma Modeli

`height=

Ankara Yıldırım Beyazıt Ü niversitesi Öğretim Ü yesi Prof. Dr. Remzi Yıldırım ve Bolu İzzet Baysal Ü niversitesi Öğretim Ü yesi Prof. Dr. Samettin Gündüz tarafından kaleme alınan ve AVRASYA Uluslararası Araştırma Dergisinin Haziran 2021 (Cilt.9, Sayı:27) tarihli sayısında neşredilen ‘Ü niversite, Endüstri ve Kalkınma Modeli: Stratejik İnsan Kaynakları ve Gerçek Sektörler Arasındaki İlişki’ başlıklı bilimsel makalede, dünya çapında seçilen 12 sektör şirketi ve akademik kurumların birlikte bir değerlendirme yer alıyor. Bu önemli durum tespiti ve yol gösterici bilimsel makaleden dolayı Profesör Yıldırım ve Profesör Gündüz`ü tebrik ediyorum. Makalede yapılan değerlendirmede bu şirketlerin ve akademik kuruluşların alınmasının nedeni serbest piyasa şartlarında hem pazar hakimiyetleri ve alanlarında teknoloji ve nitelikli insan yetiştiren kurumlar olmasıdır. Model-based mühendislik ve geometrik oran teknikleri kullanılarak ikinci ve üçüncü dünya ülkeleri için&nbsp insan kaynaklarının yetiştirilmesi ve bu ülkelerinin kalkınması için de modeller geliştirilmiştir.

ABD, Japonya ve Çin

Seçilen sektörler ise, yarıiletken, bilgisayar IT-AI-hardware-software, elektronik, teknoloji, havacılık-savunma, sağlık, ilaç, bankacılık, otomobil, bankacılık ve enerji-petrol-gaz yiyecek-içecek olmak üzere 12 sektör, 141 şirket ve tüm&nbsp şirketlerin 17 ülkeye dağılımı incelenmiştir. Bu şirketlerin yüzde 65`i ABD, yüzde 6`sı Japonya ve yine yüzde 6`sı Çin`de olduğu tespit edilmiştir. Bu üçülkenin toplam içerisindeki oranı ise yüzde 77`e karşılık gelmektedir. Teknoloji alanındaki 8 sektörün toplam çalışan sayısı ise&nbsp dünyada aktif&nbsp iş gücünün yüzde 0,4`e karşılık gelmektedir.

Natureindex 2019-2020 yılları için tüm alanların değerlendirilmesinde 100 alandan sadece 19 ülke sıralamaya girmiştir. Bunların içerisinde de yüzde 48 ile ABD, yüzde 13 ile Çin ve yüzde 9 ile de Japonya gelmektedir. Bu üçülkenin yükünü&nbsp ise toplamın yüzde 70`ine karşılık gelmektedir. Natureindex 2019-2020 yılları için Global&ndash Corporate&ndash All sıralamasında 19 ülke, Global-Government-All,&nbsp sıralamasında ise 23 ülke, Global-Healthcare-All,&nbsp sıralamasına ise 12 ülke vardır. ARWU-2019 ve 2020 sıralamasında 22 mühendislik alanında 2019`da 18 ve 2020 ise ülke sayısı ise 20`dir. ARWU-2019, 22 mühendislik alanında ABD:85 ve Çin:76 ve ARWU-2020 döneminde ise Çin:86 ve ABD:76`ya gerilemiştir. &nbsp

Ü lkelerin büyüklükleri;

Söz konusu makalede, ülkelerin büyüklükleri tamamen göreceli, büyük ülke` deyimi günümüzde açıklamaya muhtaçolan bir terim olduğuna dikkat çekilmektedir. Büyük ülke tanımına göre, ülkeleri coğrafi olarak çok geniş coğrafi alanlara göre, büyük nüfuslara göre ve kritik yüksek teknolojiye&nbsp sahip oldukları durumlara göre olabilirler. Bunun en belirgin örneği ise eski Sovyetleri birliğinin toprak genişliği, Çin ve Hindistan`ın nüfus büyüklüğü, ABD`nin teknolojik üstünlüğü, Rusya Federasyonu, Brezilya ve Kanada`nın toprak büyüklüğü&nbsp akla gelen bir kaçölçektir. Bu ülkelerin&nbsp bazılarının coğrafyaları, bazılarının nüfusları da bazı ülkelerin ise teknolojileri vardır.

Ü lkelerin büyüklükleri günümüzde&nbsp daha çok yetişmiş insan kaynaklarına sahip olmak ile ölçülmelidir.&nbsp Bu insan kaynaklarının üretmiş olduğu bilim ve teknolojiye bağlı olarak ekonomik büyüklükleri, stratejik ürünler, stratejik teknolojiye sahip olma, savunmada üstün teknolojiye sahip olma gibi ve bazı stratejik üretim ekonomisine sahip olmaktan geçmektedir. Gerçek dünyamızda, eğer stratejik teknolojilere sahip değilseniz, büyük devlet olma, yumuşak güçkullanmak ve caydırıcı olmak gibi hiçbir etkiniz olmayacaktır.

Dünyanın toplam nüfusunun 7,8 milyarı aşmışken,&nbsp bu nüfusunun sadece yüzde 4`ü etkili olabilmekte&nbsp veya belirli endüstri alanlarında tekel üretim yapmaktadırlar. İşte gerçek dünyamız için etkili yada kritik nüfus büyüklüğü veya nitelikli insan kaynağı sadece toplam çalışanın&nbsp yüzde 4`ü kadardır. Diğer çalışan nüfusun belki de yüzde 90`ı sadece hayatta kalmak, gelir elde için çalışmaktadırlar.&nbsp

Söz konusu bilimsel makalede özellikler şu dört noktanın altı çizilmektedir:

1-Kritik ölçek nüfus büyüklüğü&nbsp

2-İyi yetişmiş kritik ölçek nüfus oranı

3-Kritik ölçek ekonomisi

4-Ölçek büyüklüğünde kritik teknoloji üretimi.&nbsp

Çalışmada ise şirketler, üniversiteler, kamu yada vakıf AR-GE kuruluşları ve seçilen reel sektörle ile ilişkilendirilmiştir.&nbsp

Makalede, Semiconductor sektörü açık kaynaklara göre çalışan insan sayısı 647 bin olarak tespit edilmiştir. Semiconductor üreticisi 20 büyük şirketin ülkelere göre dağılımı ise: ABD:10, Japonya:3, Hollanda:2, Güney Kore:2, Almanya:1, Tayvan:1, Çin:1 olarak belirlenmiştir. Bu duruma göre dünya yarıiletken üretiminin en az yüzde 50`si Amerika tarafından üretilmekte olduğu kanaatine varılmıştır. Bu çalışanların içerisinde şirketin teknolojik seviyesine göre yüzde 1-26&nbsp arasında bilim adamı ve diğer pek çok nitelikli çalışanları da olmaktadır. Bu yarı iletken sektöründeki teknolojik gelişmeler, diğer tüm alanları ya da doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir. Bunların başlıcaları sensörler, artuatörler, GPU, APU, mikrobilgisayarlar, mikroişlemciler ve diğer tüm yarıiletken komponentler sayılabilir. Bunların geniş uygulamaları&nbsp diğer sektörlerin gelişmesine ve temel teknolojilerin de omurgasının oluşmasını sağlamaktadır. Teknoloji şirketlerinin personel genel karakteristiği ise yüzde 15-40 kadar yüksek&nbsp nitelikli insan kaynağına ihtiyaçvardır.

15 Sağlık Şirketi

Sağlık alanındaki ilk 15 şirket, eczacılık ya da ilaçsektöründeki bu şirketlerde toplam çalışan sayısı açık kaynak bilgilerine 860 bin civarındadır.&nbsp Bu 20 şirketin 8 ülkeye aittir. Bu ülkeler&nbsp sırası ile ABD, İngiltere , İsviçre, Almanya, Japonya, Fransa, Danimarka, ve Avustralya ülkelerinin şirketleridir.&nbsp Bu şirketler Healthcare, pharmaceutical ve sağlık alanlarının diğer sektörlerinde de önde giden ya da lider şirketleridir..

Günümüz&nbsp de üretilen otomobillerde &nbsp maliyet analizinde ise toplam maliyetinin en az yüzde 36 elektronik sistemler, diğer yüzde 64`lük kesim ise diğer kesimin tümünü kapsamaktadır. Lüks araçlar için ise bu oran yüzde 57 elektronik&nbsp ve yüzde 43 lük kesim ise diğer tüm sistemlerin maliyetine karşılık gelmektedir. Elektronik sistemlerin toplam ağırlığı tüm araçtürleri için 10kg`mın altındadır. Bu durum ise üreticilerini hem zenginleştirmekte hem de toplumun refahının artmasına katkıda bulunmakta ve&nbsp çevreyi de daha az kirletmektedir.

Nükleer ve parçacık, havacılık savunma ve enerji-gaz-petrol&nbsp ile ilişkili öne çıkan ülkeler ABD:15, Fansa:4, Japonya:2, İspanya:1, Rusya:1, İsrail:1, Cekya:1,Çin:10, Hollanda:1, Singapur:1 adet olarak belirlenmiştir. Bu ülkelerin pek çoğunun da gelişmiş olduklarını ve 2020-innovosyon alanında da ön sıralarda oldukları unutmamak gerekir. Ayrı bu ülkelerin pek çoğunun üniversitelerinin dünya üniversite sıralamasında ilk 100`de belirli bir bilim alanında mutlaka var olduklarını&nbsp da unutulmamalıdır. Başarı tesadüfü değildir. Nükleer alanda sadece 6 ülkenin üniversitesi, havacılık ve savunmada sadece dört ülkenin üniversitesi ve enerji ve gaz alanında ise sadece iki ülkenin üniversitesi öne çıkmaktadır.

Dünyada Başarılı Ü niversite Dağılımı!

CWUR, veri tabanı Thomson Reuters ve Journal Citation Reports (JCR)&nbsp alanındaki 227&nbsp alan taraması yapmıştır. Bu çalışmada ise her alan için ilk 10 üniversite alınarak ülkeleri belirlenmiştir. Bilim alan taramasına göre 2017 deki toplam 2042 üniversitelerdeki alan birimlerinden oluşmaktadır. Bunların içerisinden öne çıkan ülkelere göre oransal dağılımı ise ABD: yüzde 46, Çin: yüzde 13, İngiltere: yüzde 11, Kanada: yüzde 5, Hollanda: yüzde 4, Avustralya: yüzde 4, Singapur-Fransa-Japonya-Çin ise yüzde 2`dir. Bunların içerisinden ABD-Çin-İngiltere ve Hollanda`nın toplamı yüzde 74`tür. Bu demektir ki dünya biliminin yüzde 74`ü sadece dört ülke tarafından üretilmektedir.&nbsp

Birleşmiş Milletlere üye 200 den fazla ülkeye göre dünya ülkelerinin içerisinde sadece yaklaşık yüzde 2`si dünya biliminin yüzde 74`ü üretmekte iken, geriye kalan yüzde 98 dünya ülkeleri ya da 196 ülke ise yaklaşık dünya biliminin yüzde 26`sını üretmektedir. Bu nedenle ülkelerin neden kalkındığı geliştiği açıkça ortadadır. Bazı ülkeler insan kaynaklarına yatırım yapar iken, bazı ülkelerinde açıkça yapmadığı ya da günü kurmakla meşgul oldukları görülmektedir.

CWUR 2017 değerlendirmesine göre 2042 bilim alanından ABD ve Kanada`nın USA+ CAN`nın toplam bilim alanının yüzde 50`sinden fazladır. Dünya üniversitelerinin 227 bilim alanına göre yapılmış ise bu sıralamaya dünyadaki sadece 34 ülke girebilmiştir. Dağılım ise ABD: yüzde 46, Çin: yüzde 13, İngiltere: yüzde 11, Hollanda: yüzde 4, Japonya: yüzde 2, Almanya: yüzde 1`e karşılık gelmektedir. Dünya biliminin bölgesel dağılımı ise Kuzey Amerika&nbsp yüzde 51, Avrupa yüzde 25 ve&nbsp Asya ve diğer ülkelerin için ise yüzde 23 oransal olarak dağılmaktadır. Çin ve etrafındaki ülkelerin toplam içerisindeki oransal değeri ise yüzde 86`ya karşılık gelmektedir. Bunun bir diğer anlamı ise Dünyada Çin odaklı Asya`da yeni bir gelişmişlik bölgesi oluşmaktadır.

`height=

Ü niversite sayısı ve nitelikte ABD önde.

ABD`nin 2019-2020 dünya üniversite sıralamasında&nbsp ilk 20`de 16, ilk 50`de 36 ve ilk 100`de 56 üniversitesi bulunmaktadır. İnsan kaynaklarının yetiştirilmesin de önde gitmektedir. Hatta bazı alanlarda ise&nbsp ilk 10`daki üniversitelerin hepsi Amerika`dadır. Bunların başında ekonomi, istatistik, eğitim ön sıradadır. Diğer önemli alan ise 19/20 ilaçalanında üstünlüğü görülmektedir. Bu hem ilaçsanayine hem de üniversitelerdeki üstünlüğü görülmektedir. Yani yetişmiş inşan kaynağının yada kritik nüfus büyüklüğünün etkisini görülmektedir.

Avrupa birliğinde araştırmacı sayısı 2017`de 1,97`ye yükselmiştir.&nbsp Avrupa ve Amerika`nın nüfusu ile oransal olarak ise ABD nüfusu 2019 da 328,2 milyon iken&nbsp ve Avrupa Birliği üye ülkelerin toplam nüfusu ise 513,5 milyona ulaşmıştır. Doktora&nbsp oranı ise ABD`de yüzde 2, yaklaşık&nbsp ve&nbsp Avrupa Birliği ülkeleri ise yüzde bire karşılık gelmektedir. İşte ABD ve&nbsp Avrupa Birliği arasındaki gerçek budur. Avrupa Birliği için ise 512 milyonluk nüfus için olması gereken kritik insan kaynağı limit değeri 4 milyon olmalıdır. Halbuki Avrupa Birliği`ndeki araştırmacı sayısı ise 1,97 milyondur . İşte ABD ve Avrupa Birliği arasındaki fark budur.

Bu çalışmada dünya çapında seçtiğimiz 12 sektörün top 10,20,30 şirketi alınarak değerlendirme yapılmıştır. Bu şirketlerin alınmasının nedeni ise serbest piyasa şartlarında hem pazar hakimiyetleri vardır hem de alanlarında teknoloji üreten şirketlerdir. Dünyadaki teknolojik, yenilikçi ve ülkelerin hepsi de bilim ve teknolojinin belirli alanlarında lider durumda oldukları tespit edilmiştir. Natureindex 2019-2020 yıları için tüm alanların değerlendirilmesinde 100 alandan sadece 19 ülke sıralamaya girmiştir. Bunların içerisinde de yüzde 48 ile ABD&nbsp ve yüzde 13 ile Çin ve yüzde 9 ile de Japonya gelmektedir. Bu üçülkenin toplamı ise toplamın yüzde 70`ine karşılık

2020 mucitlerin içerisinde yüzde 39 ile ABD ve yüzde 32 ile Japonya önde gelmektedir. Bu iki ülkenin toplamı ise yüzde 71 karşılık gelmektedir. Yani dünya ülkelerin sadece yüzde birden azında dünya mucitlerin yüzde 71`i yaşamakta ya da yapılmaktadır. Diğer yüzde 29 ise dünya ülkelerini yüzde 99 yapmaktadır. 2020 yılına ait dünyanın en önemli yenilikçi 10 ekonomisi ülkeleri ise &nbsp 1.Almanya, 2. Güney Kore, 3.Singapur, 4. İsviçre, 5. İsveç,&nbsp 6. İsrail, 7. Finlandiya, 8. Danimarka, 9. ABD, 10`uncu ise Fransa olmuştur. Bu ülkelerin doktoralı ve araştırmacı sayısı diğer ülkelere göre daha fazladır.

Sektörel olarak seçilmiş olan 174 şirketlerin ABD:113, Japonya:11, Çin:10 ya da toplamın&nbsp yüzde 65 ABD, yüzde 32 Japonya ve yüzde 6 Çin`e karşılık gelmektedir. Bu üçülkenin toplam içerisindeki oranı ise yüzde 77`e karşılık gelmektedir. Dünya ihtiyacının karşılarken dünya toplam çalışanlarının sadece 3,689/1000 karşılık gelir iken bu şirketler bazı alanlarda da ise dünya ticaretinin yüzde 90 kontrol etmektedirler. Sonuçolarak, kritik ölçek nüfus büyüklüğü, kritik ölçek iyi yetişmiş nüfus büyüklüğü, kritik ölçek&nbsp ekonomisi ve kritik ölçek büyüklüğünde teknoloji üretimi ne karşılık gelmektedir.

Türk Dünyasının esemesi okunmuyor!

Genelinde Asya ve Afrika ülkeleri özelinde de ise Türk dünyası ülkeleri hiçbir alanda rekabet edecek durumları yoktur. Ne endüstrileri gelişmiş ne de yüksek öğretim kurumları gelişmiştir. Bunun sonucu olarak da nitelikli insan kaynakları da yetersizdir. Bu nedenle öncelikle kendileri için yeterli hale gelmek ve sonra da bu stratejik kritik sektörleri öncelikle geliştirmek zorundadırlar. Bunların içerisinde öncelikli alan insan kaynaklarının yetiştirilmesi için üniversitelerinin fonksiyonunu değiştirmek, yapılan tüm araştırmaların ürüne yönelik ve katma değer yaratacak şekilde olmasını teşvik etmek zorundadırlar. Çok sayıda üniversitenin olması yerine az nitelikli insan kaynakları yetiştirerek&nbsp üniversiteler büyümeli ve sayıları da oransal olarak artırılmalıdır.&nbsp

Türk dünyasın da Dünya üniversiteler sıralamasında ilk 100`de hiçzaman bir üniversite olmadığı gibi bilim alanı da olmamıştır. Bu durum ülkemiz Türkiye için de geçerlidir. Türk dünyasındaki devletleri yöneten hükümetlerin bu işler için gayretli olmadıklarında gözlemlemekteyiz. Yapılan işlerin sadece göstermelik olduğu gerçeği vardır. Bunun nedenleri değişik siyasi ve bölgesel güçpaylaşımlarından, ya da belirli bir seviyede olsa bile geri kalmışlıktan kaynaklanabilir. Ü midimiz bu sorunları siyasetin gündelik iççekişmelerine kurban etmeden, siyasi partiler üstü şekil de çözülmesidir. Bundan sonrası ise ideal bilim adamları ile planlı bir şekilde ülkenin gerçekleri ile öncelikli alanları belirleyip yoğun çalışmaktır. Başarı hayalleri uğruna yorulmak bilmeden çalışan bilim insanları yetiştirmektir vesselam.&nbsp

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR