Bir kaç gün önce, haber ajanslarının sayfalarına yeni bir sosyal medya ile ilgili şu haber düştü: “Meta, Twitter'a rakip olacak yeni sosyal medya platformunu kullanıma açıyor.”
Altı temmuz itibariyle Threads adlı yeni sosyal medya platformu açıldı ve beş altı saat içerisinde elli milyon kullanıcıya ulaşıverdi. Şu an belki de bu sayının misli katlarına ulaşmıştır.
Küreselleşmeyi günlük hayatımızda en çok hissettiren unsurlardan birisi, hiç kuşkusuz internet. İnternette yeni ortamlar, platformlar ve iletişim biçimleri üretilirken, bazılarımız teknolojinin hayatımıza giren kısmını en aza indirmeye çabalar hale geldik bile. İnternete bağlanmayan buzdolaplarımız, çamaşır makinelerimiz olduğu için ileride kendi kendimize ne kadar iyi etmişiz, ya da o günler ne güzelmiş diyeceğiz.
Mesleğim iletişim sahasında olunca, kendimi yeni uygulamaları ve iletişim biçimlerini takip etmek durumunda hissediyorum. Threads uygulamasını cep telefonuma kurdum ve inceledim. Maksadım bu yeni ortamın reklamını yapmak değil. Tam tersi pek hoşlanmadığımı belirtmeliyim. Instagram hesabınızla bu yeni ortama bağlanabiliyorsunuz. Twitter ve Facebook’daki gibi detaylı özelleştirme seçenekleri yok. Belki ileride güncelleştirmelerle bu eksiği giderirler. Listenize eklediğiniz bir arkadaşınızın başka birisiyle olan etkileşimi ve ona cevap veren belki de yüzlerce kişinin yazdıkları ekranınıza düşüveriyor. Bir anda bu kim, bunu neden görüyorum, ben neredeyim, burası neresi demeye başlıyorsunuz. Kısacası hoş olmamış, tam bir karmaşa ortamıydı.
Bu yeni platformun Twitter rakip olarak düşünüldüğü çok açık. Muhtemelen Twitter, Elon Musk tarafından satın alındıktan sonra böyle bir ortamla karşısına çıkıp rekabet etmeye ihtiyaç duydular. Küreselciler için ele avuca sığmayan, biraz da kontrol dışı diyebileceğimiz cıva gibi birisi Elon Musk. Reklam pastasının paylaşımında özellikle Google ile yaşadığı problemler yüzünden Twitter’ın bazı özelliklerini geçenlerde kısıtladı. Yeni kurulan platformun kullanıcı sayısındaki hızlı artışın Twitter’daki bu kısıtlamaların devam edeceği yönündeki beklentilerden etkilendiği de çok açık. Musk’ın doğrulanmış hesapları belirten mavi tık konusunda da yüksek sayılabilecek bir ücretlendirme yapması çok eleştirilmişti. Hele hele takma isimli, sahte hesapların ücret karşılığı mavi tık alması da hiç hoş karşılanmadı.
Treads, Instagram ve Facebook Marc Zuckenberg’in sahibi olduğu Meta adlı şirkete bağlı. Meta ismini, geçen yıllarda adı çokça geçen ve tartışılan “Metaverse” adlı sanal gerçeklik uygulamasından hatırlayacaksınız. Eskiden Facebook olarak bilinirken, isim değişikliğiyle metaverse ismini alarak alanını genişletti. Meta, bu yeni uygulaması Threads’ı "metin tabanlı sohbet uygulaması" olarak niteliyor.
Yapay zekâ uygulamaları, kendilerini destekleyen donanımlar gerektiriyor. Bu anlamda bilgisayarlar için grafik kartı ve arabalar için yonga setleri üreticisi olarak bilinen Nvidia da onlarla birlikte yükselişe geçti. Şu an bir trilyon dolar değerinde dünyanın en değerli dördüncü şirketi oldu. Hemen hatırlatalım, Türkiye’nin gayrisafi milli hasılası sekiz yüz milyar dolar civarında. Yani yapay zekâ yazılımlarını destekleyen donanımlar üreticisi küresel bir şirket, bizim gibi bir ulus devletin ekonomisinden daha büyük katma değere sahip duruma geçti.
İşin ekonomik boyutundan insani boyutuna dönecek olursak... Türkiye’den de on binlerce insan hemen Threads adlı bu yeni sosyal medya ortamına giriş yaptı. Bu büyük ilgide Instagram’dan bir tıklamayla kolayca geçiş yapılıyor olması da etkili oldu. Üyelik için ayrıca bir dizi işlemler yapılmasına gerek kalmadan yeni ortama giriş yapıldı. Zaten mobil uygulamalarının kullanıcıya cazip gelmesi, kullanım kolaylığı ile doğru orantılı. Kullanmaya başlayanların kendilerinden sonra gelenlere olan tavrı çok ilginçti. Burayı da kirletmeyin diyenler mi ararsınız, bak yine buraya da geldiler cılkını çıkaracaklar diyerek sahiplenenler mi? Kısacası sosyal medya uygulamaları giderek kültürel ve sosyal yozlaşmanın zirvesine doğru yürüyorlar. İlk aşamada, incelemek üzere telefonuma yüklediğim Threads, tıpkı TikTok gibi yüklü ama kullanılmayacak uygulamalar arasında yerini aldı. Instagram’da çektiğim fotoğrafları paylaşmaya, Twitter’da da gerekli gördükçe gündeme ilişkin görüşlerimi paylaşmaya devam edeceğim. Ücretli üyelik alarak mavi tık sahibi olmaya pek niyetim de yok.
Aslına bakarsanız, başka sosyal medya uygulamaları da sektörde alternatif olmaya, kendilerine yer kapmaya çalışıyorlar. Bunlardan birisi de eski ABD başka Donald Trump tarafından desteklenen “Truth” adlı uygulama. Biliyorsunuz Trump’ın Twitter hesabı Elon Musk’dan önceki sahipleri tarafından dondurulmuştu. Bunun üzerine kendi sosyal medya uygulamasını geliştirdi. Truth, web sayfası üzerinden üyeliklere açık durumda, ülkemizden de üye olunabiliyor. Ancak pek çok haber kuruluşu ve kurum tarafından henüz ilgi görmedi. Truth uygulamasının en iyi tarafı, küreselcilerin hiçbir kurum ve kuruluşun ortamda bulunmayışı. Amerika’daki milliyetçiler ve siyonistler tarafından yoğun şekilde kullanılıyor. Twitterin kısıtlamalarının yaşandığı günlerde Türkiye’den de çok üye devşirdiler. Ama şimdi Threads’ın devreye girmesiyle yeni üye girişinin azaldığını tahmin ediyorum.
Sosyal medyalar, bizim kültürümüze ait kodları taşımaktan çok uzak, yeni kuşaklara bizim değerlerimizi değil küresel değerleri empoze eden ortamlar. İnsanların bu tür ortamlara ilgisinin önüne geçmek de artık çok zor, hatta imkânsız. Türkiye, kendi popüler sosyal medya ortamlarını oluşturmak zorunda. Bunun için bu tür girişimlere devlet kurumlarının destek vermesi de önemli. İllâ maddi destek anlamında söylemiyorum, devletimizin kurumları, yetkilileri yerli uygulamalarda hesap açarak, haber paylaşarak, resmi açıklamaları yerli uygulamalar üzerinden yaparak, halkın rağbet edeceği şekle getirmeliler. Teknolojik ortamlarda popülerlik ve sektörlerde kendine yer edinmek, gerçek hayattaki kadar zordur, ancak başarı geldiğinde de sosyal, siyasal, kültürel gelişimin önemli bir parçası olacaktır.