Bir süredir futbol kamuoyu 14 yabancı kuralını tartışıyor. Açıkça yabancı sayısı azaltılsın diyen yok ama geçen hafta 6+2+2 şeklinde uygulamanın yeniden düzenleneceği basına yansıdı. Bu taslak futbol paydaşları arasında ağırlıklı olarak destek görmedi. Rakamlara baktığımızda 14 yabancı kuralının olumlu sonuçlarını görüyoruz. Son üçsezonda 13 Türk futbolcu yurt dışına transfer oldu. Bunun karşılığında kulüplerimizin kasasına 86.4 milyon avro para girdi. 14 yabancı kuralının öncesindeki 3 sezonda ise 2 futbolcu 5 milyon avro bonservis bedeliyle yurt dışına transfer olmuştu. Bol seçenekli yabancılardan takım iskeletini oluşturan takımlarımız yetenekli gençlere daha kolay şans tanır oldu. Formanın garanti olmadığını, başarılı olamazsa yerine bir yabancının oynayacağını bilen gençler ise daha çok çalışıp eksiklerini. Rekabet ortamı Ozan Kabaklar, Yusuf Yazıcılar, Abdülkadir Ömürler, Merih Demirallar Muhammed Şengezerler ortaya çıkardı. Kulüpler açısından bakacak olursak dünya futbolunu iyi takip eden, elindeki kısıtlı imkânları verim alabileceği yabancılar için kullanan Anadolu kulüpleri büyük bütçeli takımlarımızla daha kolay rekabet eder oldu.  Dört büyükler eskisi gibi deplasmanlardan ellerini kollarını sallayarak kolay galibiyet elde edemiyor. 14 yabancı taraftar açısından rekabetçi ortam, kulüpler açısından ekonomik gelir, yayıncı kuruluş açısından ise seyir zevki yüksek, başka ülkelere de pazarlanabilen bir lig getirdi.
Başarı için proje üretilmedi
Fark çok açık ortadayken yabancı kısıtlaması neden gündeme gelir? Açıkça söylenmese de yerli futbolcunun yeterince şans bulamadığı bu durumun da milli takımın başarısızlığını getirdiği tezi üzerinden yabancı sayısının azaltılması düşünülüyor. Milli takım seviyesinde bu kadar yetenekli gençten bir başarı elde edilememişse bunun sorumlusu yabancı sayısı değil teknik ekip ve federasyondur. Yılın büyük kısmını ülkesinde geçiren, ligde düzenli olarak maçizlemeyen, kendi beyanıyla Oğuzhan Özyakup`u unuttuğu için milli takıma çağırmayan bir Lucescu ile başarı beklemek hayalden ötesi değildir. Ayrıca TFF hangi uzun vadeli proje ile milli takımı başarı hedeflemiştir de ulaşamamıştır? Günü birlik politikalar ve kulüpleri memnun etmenin dışında icraatı olmayan federasyon başarısızlığın ana sorumlusudur.
Yabancı kısıtlaması geriye götürür
Türk futbolunun temel sorunu denetimsizlik ve sistemsizliktir. Eğer futbolu yönetenler gelişim istiyorsa önce kulüpleri mali olarak denetleyecek. Yapılan borcun sorumlusu başkan ve ekibi olacak. Kulüpler belli kriterleri yerine getirmedikleri takdirde lige alınmayacak. Federasyonun önünde çok büyük şans var. Hükümetin Ziraat bankası aracılığı ile kulüplerimizin borçlarını yapılandırması gündemde. Yepyeni bir sayfa açarak, sıkı mali kurallar ve denetimle yolsuzluğun önüne geçmek mümkün. Bu yapıda proje üretecek isimler kulüpleri yönetmeye talip olur. Diğer bir yapılması gereken ise altyapı. Hiçuzağa gitmeye gerek yok. Önümüzde bir Altınordu örneği var. Başkan Mehmet Seyit Özkan 10 yıllık bir süreçte Altınordu`yu amatörden 2. lige taşıdı. Süper Lig`de, Seri A`da, Premier Lig`de altyapısından yetiştirdiği oyuncular. Gelirinin yarısını A takıma diğer yarısını altyapıya harcıyor. Modern tesislerde, sporun ve bilimin eşliğinde gençler eğitiliyor, 13-14 yaşından itibaren uluslararası seviyede turnuvalara katılıyor ve gelişiyor. Yani sorun Türk gencinin yeteneksiz olması değil, sistemli bir yapı içinde olmamasında. Ey futbolu yönetenler doğru örnek önünüzde denetleyin kulüpleri, koyun kriterleri, yabancı sayısı kalsın ama altyapıdan 3-4 oyuncu 24 kişilik kadroda olmak zorunda benzeri kurallar getirin, altyapıya yatırım yapana teşvik getirin bakın ondan sonra nasıl değişiyor işler. Yabancı kısıtlaması ile yeni Tarık Çamdallar, Mehmet Topuzlar, İsmail Köybaşları yaratırsınız sadece. Milli takıma en ufak yararı olmaz, en fazla 2 sene de geride ekonomik olarak büyük enkaz bırakarak geri dönersiniz kısıtlamadan.
Black Mamba`yı özlemişiz
Dünya basketbolunun en büyük yıldızlarından Kobe Bryant basketbolu bırakmasının ardından parkelerden uzaklaştı. Daha çok ticari yatırımlarıyla ilgileniyor. Hollywood`da bir film şirketi kurdu, belgesel çekti. Böylesi büyük bir basketbolcunun para kazanmasına itirazımız elbette yok ama potalardan bu kadar da ayrı kalmasına da gönlümüz razı gelmiyor. Black mamba lakaplı eski basketbolcu Çin in Şenzhen kentinde gerçekleşen 2019 FIBA Dünya Kupası nın kuralarının çekiminde karışımıza çıktı. İlk defa 32 ülkenin katılımıyla gerçekleşecek 2019 FIBA Dünya Kupası nın kura çekimini yapan Bryant Türkiye nin E Grubu`nda ABD, Çekya ve Japonya ile eşleştiğini açıkladı. 12 dev adam grup maçlarını Çin`in Şangay kentinde oynayacak. NBA oyuncularında kurulu Amerika, Fenerbahçelilerin sevgilisi Jan Vesely, Thomas Satoransky gibi yıldızlara sahip Çekya ve Japonya arasından 2. olarak üst tura çıkacağımızı düşünüyorum. 
Çanlar Sakarya için çalıyor
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi`nde Afyon Belediyespor, İBB ve Adatıp Sakarya BŞ Bld küme düşme korkusunu en yakında hisseden kulüplerimiz. Rakiplerinden 1 galibiyet önde olmasına rağmen Sakarya BŞ Bld`nin durumu diğerlerine göre çok daha zor. Sezon başından bu yana ödemelerindeki aksamalar nedeniyle Landry NKono, Toney Douglas, Jean Salumu`yu kaybeden ve playoff potasından ligde kalma mücadelesine dönen Sakarya ekibi mali krizin bir türlü giderilmemesi nedeniyle Mitchell Wilbekin de takımdan ayrıldı. Dönüp dönmeyeceği belli değil. Diğer basketbolcular da 15 günden bu yana antrenman yapmıyor sadece maçlara çıkıyor. Muhatap bulmakta zorlanan teknik ekip ve oyuncular ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Görünen o ki kaderine terk edilen Adatıp Sakarya BŞ Bld`nin lige veda etmesi yöneticilerin umurunda değil. Burada sorgulanması gereken madem maddi sorun var neden bütçeye uygun yabancılar transfer edilmedi? Hesapsız bir yönetim anlayışı bir ilin, onlarca sporcunun emeğini heba etti. Bütçeye uygun bir takım kurulsa bu enkaz ortaya çıkmayacak belki de Sakarya ligde kalabilecekti. Sportif bir yarışta elbette küme düşme olacaktır. Ancak bu saha sonuçlarıyla olmalı, çaresizlik nedeniyle değil. Sakarya örneğine ekonomik gerekçelerle lige katılmayan Trabzonspor ve FİBA`da oyunculara borcundan dolayı dosyası olan çok sayıda takımızı eklediğimizde tıpkı futbolda olduğu gibi basketbolda da finansal kriterler ve sıkı denetim yapılması gereği gözler önüne seriyor.
Bir şampiyonun kalbini asla hafife almayın
Juventus 2-0`ın rövanşında muhteşem bir geri dönüşe imza atarak A.Madrid`i 3-0 mağlup etti ve Şampiyonlar Ligi`nde son sekize kaldı. Bu fantastik sonucun perde arkasına baktığımızda şifrenin Madrid`de oynanan ilk maçta yattığını görüyoruz. Son dakikalarda gelen 2 golün ardından A.Madrid hocası Diego Simeone`nin saygıdan uzak bir tavırla sevinmesi, ardından A.Madrid medyasının biraz da Real rekabetinden dolayı Ronaldo ile alay etmeye kalkması Portekizli yıldıza ihtiyacı olan motivasyonu sağladı. Önce basın mensuplarına 'benim 5 Şampiyonlar Ligi kupam var. Sizin 0' yanıtını veren yıldız futbolcu asıl cevabı Torino`da oynanan rövanş maçına sakladı. Attığı 3 golle A.Madrid`in rüyasını kabusa çeviren Ronaldo nasıl bir yıldız olduğunu yeniden hatırlattı. Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Ajax ile karşılaşacak Juventus yarı final için favori. Bakalım yaşananların ardından rakipleri arasında A.Madrid tarzı bir tavır sergilemeyi deneyecek olan çıkacak mı?   
Fenerbahçe`ye Polonyalı aşısı tuttu
Voleybolda AXA Sigorta Erkekler Kupasını final maçında Galatasaray`ı 3-2 yenen Fenerbahçe kazandı. Çok değil birkaçay öncesine gidecek olursak sarı lacivertlilerin Ligi ilk üçsırada tamamlayan Halkbank, Arkas ve Galatasaray`ı mağlup ederek tabiri caizse en zor yoldan kupaya uzanması hayal gibi bir şeydi. Sezona çok kötü başlayan bir ara playoff potasının dışında kalan sarı lacivertlilerin Genel menajeri Dariusz Stanicki radikal bir karar alarak KoçVeljko Basic`in görevine son verdi ve kendisi gibi Polonyalı Mariusz Sordly`e takımı emanet etti. Koçdeğişiminden bambaşka bir havaya bürünen Fenerbahçe normal sezonu playoffa kalarak tamamlamanın ardından AXA Sigorta Erkekler Kupasında da zafere uzanan taraf oldu. Sarı lacivertlilerin Kübalı smaçörü Santiago Hidalgo final maçının en değerli oyuncusu seçildi. Polonyalı teknik ve idari ekibiyle büyük forma yakalayan Fenerbahçe, Maliye Piyango ile yarı finale yükselmek için karşılaşacak. Bakalım sarı lacivertliler sıkıntılı başladığı ve kupayla taçlandırdığı sezonu ligde de yarı final, final hatta şampiyon olarak tamamlayabilecek mi?