Bölgenin İslam ülkeleri bir arada olmalı.
Örneğin Türkiye ve Suudi Arabistan. Geçtiğimiz hafta Suudi Arabistan’ın şehirlerinde yollardaydım…
Riyad ile Ankara arasında temaslar yoğun ve verimli. Türkiye-Suudi Arabistan arasında bir tevafuk var.
Her krizde bu iki ülke önemli, hatta Mısır da dahil olursa belirleyici.
Türkiye – Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler, son derece iyi bir rotada ilerliyor.
İki ülkenin yöneticileri sıklıkla bir araya geliyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Kral ve Sayın Veliaht Prens birçok kez bir araya geldi ve son derece stratejik kararlar alındı.
Gazze krizi başladıktan sonra, İslam İşbirliği Teşkilatı - Arap Ligi Ortak Zirvesi Cidde’de yapıldı ve burada alınan kararlar var.
Uzun süredir Cidde’de bulundum ve ülkemizin artan itibarına şahit oldum. Suud, Ankara’yı samimi izliyor.
Cidde’de Cumhurbaşkanımız ve Veliaht Prens bir araya geldiler.
Filistin’de ateşkesin sağlanması konusunda fikir birliğimiz mevcut, hatta eylem birliğimiz de var.
Temas grubunu anlatayım.
Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na mensup ülkeler bir Temas Grubu kurdular.
Suudi Arabistan, Türkiye, Katar, Nijerya, Endonezya, Ürdün, Mısır ve Filistin.
İslam dünyasının bugüne kadar bölgesel krizleri çözememesinin en önemli sebebi, birlik olamaması.
Herhangi bir sorun etrafında bir araya daha kolay gelmeli.
Çözüm çabalarını, stratejilerini, vizyonlarını, eylemlerini birleştirmek gerek.
Bu sorunun büyük ölçüde aşıldığını göreceğiz yakında. İslam ülkeleri, özellikle iki devletli çözümde ısrar ve moral üstünlük oluşturma konularında büyük bir mevzii kazandı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan diyorki, “Filistin meselesinde yükü sadece Arap kardeşlerimize bırakamayız.”
Daha yoğun bir dönem kapıda.
Suudi Arabistan’la aramızdaki fikir birliği sıcak gündemlerin çözümüne pozitif katkı sağlayacak.