İtalya da son birkaçyılda 'şeytan çıkarma' taleplerinin 3 katına çıkması ve Vatikan dan onaylı 'şeytan çıkarıcıların' talebi karşılayamaması nedeniyle bu alanda yeni uzmanlık kursları düzenleniyordu.
Şeytan çıkarma talebi arta dursun, dünya geçen haftalarda Panama da şeytan çıkarma ayininde, hamile anne ve beş çocuğu öldürülmesiyle sarsıldı. Ama bana olayın üstü örtüldü gibi geliyor.
'The Exorcism of Emily Rose', 'The Exorcist', 'Stigmata' gibi filmlerde dramatize edilmiş halini gördüğümüz şeytan çıkarma ayinin tarihi seyrine bakarsak, Kilise`nin gücünü sembolize ettiğini görürüz. Hristiyanlığın kabulü ve yayılmasında, şeytan çıkarma sıkça başvurulan bir yoldu. 14. Yüzyıla dek daha küçük çaplı ve bireysel bir uygulama iken sonraları farklı anlamlar kazanmaya başladı.
Katolik Kilisesi içinde ciddi bir bölünmeye sebep olan Büyük Schisma ve devam eden etkileri ile Kilise`ye yöneltilen reform talepleri arttırdı. Kilisenin otoritesini sarsacak bu gelişmeler karşısında, bir dizi önlem almak gerekiyordu. Bu önlemler arasına şeytan çıkarma, bir güçgösterisi haline dönüştürülmesi  fikri de kabul edildi. Böylece Kilise`nin gücünü sembolize eder hale gelmesi amaçlanan şeytan çıkarma törenleri, halka açık hale geldi. Bu artık bir din görevlisi ile kurban arasında gerçekleşen mahrem bir olay değil, herkesin katılmaya teşvik edildiği umumi bir merasimdi. Mesele artık kötülüğün kişinin içinden çıkarılmasının ötesine geçmiş, kilisenin sarsılmaya meyilli otoritesini güçlendirme misyonu üstlenmişti. Şeytan çıkarma ayini artık resmî leş ve kurumsallaştı.
Uluslararası Şeytan Çıkarıcılar Derneği
16 Eylül 2016 yılında Roma da 91 yaşında ölen ve dünyanın en meşhur 'şeytan çıkarıcılarından' olan Rahip Gabriele Amorth ölmeden önce Dünyanın her yerinden 'şeytan çıkarıcıları ile' bir araya gelerek kurduğu Uluslararası Şeytan Çıkarıcılar Derneği`ne Vatikan`dan onayını almayı başardı. Dernek kuruluşundan yıllar sonra, geçtiğimiz ay Vatikan tarafından tanınarak yasal statüye kavuştu. Katolik Kilisesi kanununa göre 'uluslararası dernek' statüsü verilen kuruluş bu sayede faaliyetlerini Vatikan onaylı olarak sürdürüyor. Derneğin 30 ülkeden 250 kadar 'şeytan çıkarıcı' üyesi bulunuyor.
1986`da Roma Piskoposluğu`ndan resmi olarak şeytan çıkarma yetkisi alan Amorth, tecrübe ve fikir alışverişinde bulunmak için şeytan çıkarıcılarını bir derneğin çatısı altında toplamaya karar verdi. Amorth, 1990`da Uluslararası Şeytan Çıkarıcılar Derneği`ni kurdu ve 2000 yılına kadar da derneğin başkanlığını yaptı. Şeytan çıkarma tecrübesiyle ilgili kitaplar da yazan Amorth, 2013 te verdiği bir mülakatta, birçoğu aynı kişiler üzerinde olmak üzere 160 binin üzerinde şeytan çıkarma ayini yönettiğini söylemişti. Amorth hatta bütün rahiplere şeytan çıkarma hakkı verilmesini istiyordu. Şimdiki papanın söylemlerinin merkezine şeytan`ı yerleştirmesinesini ve artan şeytan çıkarma taleplerini de hesaba katarsak Amorth`un arzuları boşuna olmadığını belirtmeliyim.
Uluslararası Şeytan Çıkarıcılar Derneği`nin, yaklaşık 250 şeytan çıkarıcıyı bir araya getiren konferansına özel bir mesaj yollayan Papa Francis, Amorth ile aynı paralelde olduğunu görürüz. Papa`nın mesajı şöyleydi: 'Kendini şeytan çıkarma işine adamış rahipler, Kilise`nin şeytanın işleri yüzünden acı çekenlere karşı duyduğu sevgiyi ve onları kabulünü ortaya koyuyor.' Papa`nın şeytan çıkarmaya özel bir önem atfettiği gizli bir şey değil. Vatikan`daki  papa Francis, Zira,San Pietro Meydanı`nda bütün dünyanın gözü önünde şeytan çıkarmayı andıran' bir eylemde bulunmuştu. Papa Francis, tekerlekli sandalyedeki Meksikalı bir gencin başına elini koyup mırıldandığında, gençileri geri sallanmaya başlamış ve kısa bir süreliğine kendini kaybetmişti.
Eski papa John Paul de etkili bir şeytan çıkaranmış. Rahip Amorth`nın anlattığına göre, 'Bugün bile bir ayinde adı anıldığı zaman, ele geçirilmiş kişi ağzından köpük saçmaya başlıyor.'
Şeytan çıkarmanın bu kadar teşvik edildiği bir dönemde, bu gibi haberleri daha çok okur ve  okuduğumuzla kalırız. Çünkü 'şeytan çıkarma', Kilise`nin gücünü sembolize eder.