Türkiye`de 62 yıldan beri Çanakkale Çan`da Seramik Bayramı kutlanıyor. Seramik Bayramını aslında bir nevi 'Sanayi Bayramı' olarak görmek lazım. Geçen hafta sonu Kale Grubu patronu Zeynep Bodur Okyay Hanımefendinin davetlisi olarak Çanakkale Çan`a gittim. Çan 30 bin nüfuslu şirin ve güzel bir ilçemiz. Çan`da Çanakkale Seramik Fabrikasında doğrudan ve dolayı olarak çalışmayan neredeyse kimse kalmamış. Çan demek Çanakkale Seramik demek. Çanlılar ile Çanakkale Seramik arasında çok kuvvetli bir sevgi bağı kurulmuş. Bu bağın kurulmasında hiçşüphesiz Kale Grubu`nun kurucusu merhum İbrahim Bodur (1928-2016) Bey`in büyük katkısı var. Bendeniz Kale Grubu ile vicahi tanışmam 2000 yılında oldu. Merhum Osman Şekerci hocanın vesilesiyle merhum İbrahim Bodur ve daha sonra kerimesi Zeynep Bodur Okyay ve damadı Osman Okyay ile tanıştım. Bir kere hepsi samimi ve değerlerimize değer katan insanlar.
Konsept değişikliği!
Kale Grubu`nu yaklaşık 20 yıldan beri yakından takip ediyorum. Merhum İbrahim Bey döneminde üçdefa Seramik Bayramına katıldım. Zeynep Hanımın Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığında ise ilk kez bu yıl Çan`a gitme fırsatım oldu. İbrahim Bey sonrası Zeynep hanım yeni bir dönem başlatmış olmasına rağmen kurucusunun temel umdeleri, felsefesi ve ruhu yaşatılıyor. Mesela İstanbul`dan gelen Ali Hoca başkanlığındaki (Amir Ateş ile birlikte) hafızlarımızın muhteşem Kur`an tilavetleri ve mevlit okumaları hala sürdürülüyor. Her yıl yapılan çocuk sünnet şöleni yine devam ediyor ki bu son derece önemli bir geleneğimizdir. Prof.Dr.Hasan Elik hocanın sohbeti ve dua okuması çok güzel bir adet olarak devam ediyor. Bu geleneklerin devam ettirilmesi geleceğimiz ve neslimiz için gerekli ve faydalıdır. Çünkü gelecek geçmişte gizlidir.
Merhum İbrahim Bodur`dan bayrağı devralan kızı Zeynep Hanım yönetimsel bir takım değişiklikler yapmış. İbrahim Bey dönemindeki görkem ve şatafatın yerini sanki sadelik ve mütevazilik almış. Daha önceki yıllarda çok farklı çevrelerden çok sayıda misafirler gelirdi. Helikopterlerin biri iner diğeri kalkardı. Şirket küçülmeye gitmiş ve holdingi içe dönmüş. Bu duruma ekonomideki gelişmelerin de etkisi elbette vardır. 2000`li yıllarda altı bin civarında çalışan işçi sayısı iki binlere kadar düşmüş. Bu durumdan Çanlılar biraz mustarip. Holding değişen ve gelişen dünya şartlarına ayak uydurarak otomasyona gitmiş ve insan yerine daha fazla robotları devreye sokmuş. Hatta fabrika içindeki camiye girişi kartlı hale getirmiş. Bir başka dikkatimi çeken husus ise İbrahim Bey gelen misafirleriyle çok yakından ilgilenir, birlikte çay içer, mısır ve dondurma yer, hatırlarını anlatır ve gelenleri dinlerdi. Zeynep Hanım ve Osman Bey`in ise daha çok uzman ve fabrikada çalışan yöneticilerle zaman geçirdiklerini müşahede ettim. Bu da ayrı bir anlayış, tutum ve davranış değişikliğidir. Kale Grubu İbrahim Bey gibi karizmatik liderlik döneminden sonra kurum kültürünü öne çıkartan bir yola girmiş gibi görünüyor.
Romanı yazılmalı!
Merhum İbrahim Bodur vefat edeli üçyıl oldu. Çanakkale 18 Mart Ü niversitesinde onun adına kurulmuş enstitü var. Ancak şu ana kadar İbrahim Bey adına yapılmış lisansüstü tez yok. Aslında İbrahim Bey`in girişimciliği, eğitime verdiği önem, toplumsal yönü, fikri ve psikolojik tarafı ve de biyografisi kaleme alınmalıdır. İbrahim Bey`in rol model kişiliği, yardımseverliği, vatanperverliği ve de politik duruşu dahil incelemeye değer zengin bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Romanı yazılmalı, filmi çekilmeli ayrıca umdeleri bir kitapçık haline getirilmelidir. Törene katılan Çanakkale 18 Mart Ü niversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat hocamıza bu manada büyük iş düşüyor. Bizden hatırlatması.
Helikopter Amca!
Seramik Bayramı merasiminde Çan`ın Belediye Başkanı Bülent Öz`ün duygusal konuşması büyük takdir topladı ve salonda en fazla alkış alan konuşmacı oldu. Öz, merhum Hacı İbrahim Bodur`u anarak 'Çocukluğumuzda, Çan semalarında bir helikopter görünce Helikopter Amca` geçiyor derdik. Çünkü o helikopterdeki adamın 62 yıl önce kurduğu fabrika, bizim için evimizde daha fazla şeker, daha fazla pirinçdemekti, yağ demekti. Bayramlarda verilen şalvarlık kumaş, ayakkabı demekti. Fabrika, boğazımızdaki lokma demekti. Bu yüzden bizlerin İbrahim Bodur`a olan borcu, minnetimizden çoktur. O, bodur` diye bilinip dev` diye anıldı. Allah ondan razı olsun. Şimdi bir köy yolu üzerinde, akan bir çeşmede, bir liseli gencin umudunda, bir çocuğun sünnetinde, bir ustanın emeğinde, bir okulun duvarında, bir işçinin duasında O var. Onun sofrası adeta Halil İbrahim sofrasıydı. O Kale bodur, seramik budur` cümlesini tüm Türkiye`ye ezberletti. Bizse şimdi diyoruz ki İbrahim bodur, insanlık budur!` Biz ondan şunu öğrendik çokça paraya değil çokça kalbe dokunan büyüktür. Kırıp geçen değil, icat eden büyüktür. Mirasın büyüklüğü değil mirasçıdır asıl olan. Bir kızın ve damadından daha fazlası sana baba`, torunlarından daha fazlası sana dede` diyorsa büyüklük budur. Sonra bize bir gurur geldi, biz Çanlıyız, şanslıyız dedik. Çünkü bizim İbrahim amcamız vardı.'
Hizmet Ödüller!
Törenler kapsamında Kale Grubu na 5 yıl ila 60 yıl arasında hizmet etmiş çalışanlara ve bayilere kıdem ödülleri verildi. Bu ödüle alanlardan biri de 50 yıl Kale Bayiliğini yapan Alanyalı bir esnaf oldu. Babasından bayiliği devraldığını söyleyen esnaf Ali Kamburoğlu, Alanya`da seramik demek Kamburoğlu demek, Kamburoğlu demek Çanakkale Seramik demektir dedi. Bu yıl bir ödül de şirkette 25 yılını dolduran Kale Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep hanımın eşi Osman Bey`e verildi. Ödülü merhum İbrahim Bey`in eşi Sevim Hanım, eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut ve İbrahim Bey`in kardeşi Süleyman Bodur tarafından verildi ve duygusal anlar yaşandı. Zeynep Hanım, eşi için, 'Ben ondan razıyım Allah`ta senden razı olsun' derken, eşi Osman Bey ise, 'Böylesine bir şirkette çalıştığım için Allah`ın sevdiği şanslı kuluyum' dedi.
Mavruz Tarım!
Bu yılki törende ileri teknolojiyle donatılmış sera yatırımı Mavruz Tarım ın açılışı gerçekleştirildi. Kale Grubu nun bu yatırımı ile Çan daki fabrikaların baca atıklarını kullanarak elde ettiği enerji ile ısıtılan serada ilaçsız tarım yapılacak. Türkiye nin fabrika baca atığı ile ısıtılan ilk modern serası hizmete açıldı. Bu konuyu ayrı bir makalede ele alacağım. Topraksız sulu tarımın yapıldığı domates üretim fabrikasını gezdim. Yerden bağlantısı olmayan sera içinde yetiştirilen domateslerden tattım ve kokusunun ve tadının çok güzel olduğunu gördüm. Serayı beyaz önlükler giyerek gezdik. Mavruz Tarım Genel Müdürü Cengiz Genç`in rehberliğinde eski Başbakanlardan Yıldırım Akbulut, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Kale Grubu Başkanı (CEO) Zeynep Bodur Okyay, Kale Grubu Teknik Grubu Başkanı Osman Okyay, Çan Kaymakamı Mustafa Gürdal ve Çan Belediye Başkanı Bülent Öz ile birlikte serayı gezdik.
Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay törende yaptığı konuşmada, Mavruz Tarım ın açılışını yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, 'Esas mutluluk sebebimiz, bölgemizin zenginliğini koruyarak yaşadığımız çevreye ve ekosisteme sahip çıkarak yaptığımız işe değer katmaktır. Mavruz, Kurucumuz İbrahim Bodur un doğduğu ve büyüdüğü köy Nevruz un eski ismidir. Umuyoruz, yeni yatırımımız bölgeye yeni bir gün gibi yenilikler ve güzellikler getirir. Bir ülkenin tarım politikalarının, sosyo-ekonomik yapı üzerinde hiçşüphesiz çok büyük etkileri vardır. Tarım politikaları, kentleşme oranından sanayide istihdam edilen nitelikli çalışan sayısına ekonominin yapısından ülkenin dış ticaret dengesine kadar birçok denklemde kilit bir rol oynuyor' dedi.
Mavruz Tarım Genel Müdürü Cengiz Genç, sera hakkında yaptığı bilgilendirmede, '4.4 hektar büyüklüğünde olan ilk faz modern topraksız seranın kış aylarında ihtiyacı olan ısı 4.5 km mesafedeki Çanakkale Seramik fabrikalarının bacalarından elde ediliyor. Fabrika ile arasında kapalı sistem bir jeotermal boru hattı bulunan sera bu yatırım ile üretim maliyetlerinin önemli bir kalemi olan ısıtma sorununu çözüyor. Bu proje bölgemiz ve Türkiye için önemli bir örnek teşkil etmiş oluyor. Aynı zamanda bölge kadınları içinde önemli bir istihdam sağlıyor' dedi.
Türkiye`nin yerli, milli ve köklü şirketlerinden biri olan Kale Grubu`nun 62`inci Seramik Bayramını kutlarken, daha nice güzel ve faydalı işlerde başarılı olmalarını Yüce Allah`tan niyaz ediyorum.