Çiçeklerin söylencesi, büyüsü ve dili farkında olmadan hepimizi peşinden sürükler. Çiçeklerin dilini konuşuruz. Çiçekleri kullanırız. Çiçek rol modeldir.

Hayat, bir geçiş töreni gibidir. Doğumlar, ölümler, evlilikler, ilk aşklar ,kayıp aşklar, ilk iş, hastalıklar âdetler ve zamanla gündelik yaşamın içine girmiş özel kutlama günleri. Hayata dair kutlama ya da acılarımızı paylaşırken çiçekleri kullanırız.

Tabiata yüklenen anlam, inanca, geleneklere göre toplumdan topluma değişiklik gösterir. Fıtratı gereği insan doğayla iç içedir. Türk kültüründe de tabiat önemli bir yere sahiptir. Özlem duyduğumuz eski İstanbul’da yalılar, bahçeli evler, tek katlı balkonsuz evlerde yeşil tutkusu hâkimdir. Bahçesi olan evlerde devasa ağaçlar arzı endam ederken, bahçesiz fukara evlerinin penceresi gül, sardunya, karanfil, küpe çiçeği, fesleğen saksıları ile zenginleşmiştir.

Butik ahşap bir binanın önünden geçerken, pencere ile uyumlu özel yaptırılmış ahşap bembeyaz bir çiçekliğin içindeki çıtı pıtı pembe güzelliğe ilişti gözüm. Bizim sardunya değil mi dedim kendi kendime. Vitra tenekelerinden özel yapım çiçekliklere ulaşan sardunyanın yolculuğu. Mahalle kültürümüz modernizme yenik düşse de milli mahalle çiçeğimiz diyebileceğimiz sardunya cebren kendisini kabul ettirip, yıllara meydan okuyor, zamana da ayak uyduruyor.

sardunya

Şirin pencere içlerinin, cumbaların çiçeği sardunya, samimi duygular anlamına geliyor. Orta Çağ’dan günümüze sonsuz aşkı temsil ettiğine inananlar olduğu gibi, eski zamanlarda gücü ve zarafeti simgelerdi. Çiftler arasında sadakati güçlendirdiğine de inanılırdı. Sardunyanın halk arasındaki diğer adı ‘’Anadolu kadını’’ dır. Anadolu kadını gibi güçlü ve dayanıklı olmasından gelirmiş.

Anadolu kadını, hakikat eridir. Topraktan gelip toprağa gideceği idrakiyle eli topraktan çıkmaz, Hz. Fatma eli gibi bereketlidir. Bir küçük saksı dahi olsa yetiştirecek  bitkisi vardır.

Hepimiz Anadolu’yuz, üretmekten güç alırız, dayanıklıyız. Hassasiyetimiz en mükemmel iksirimiz. Kimi zaman yorgun düşsek dâhi hayatla bağlarımız, en az bir sardunya çiçeği kadar güçlü. Altından kalkamayacağımız yüklerle sınanmadığımıza inancımız sonsuz. 

Çiçeklere yüklediğimiz anlamları pek düşünmüyoruz, düşünmeye değer.

tomurcuk