Sabri Ülker Bilim Ödülünü Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu kazandı

Sabri Ülker Bilim Ödülü’nü Kök Hücre Biyolojisi Alanında Çığır Açan Araştırmalarıyla Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu Kazandı.

Abone Ol

İttifak gazetesi nezdinde bu yıl 9’uncusu takdim edilen ödül için Sn. Karslıoğlu’nu tebrik ediyoruz. 

Yazımızın başında Sabri Ülker Vakfı’na müşfikâne nazar edelim. Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı (Sabri Ülker Vakfı) Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker’in hatırasını yaşatmak için 2009 yılında kurulmuştu. 

Bağımsız, bilimsel ve kâr amacı gütmeyen bir müessese olarak gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla tesis edilen vakfın misyonu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden yola çıkarak hazırlanmıştı.  

Toplumumuzu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürmekte olan Sabri Ülker Vakfı, Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olma hususiyetini hâiz. 

Vakfın Bilim Kurulu alanında uzman isimlerden müteşekkil

Dr. Talat İçöz’ün Başkanlığını üstlendiği Sabri Ülker Vakfı’nın Bilim Kurulu’nda İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Beraat Özdemir, Debrecen Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Diána Bánáti, Harvard Üniversitesi, J.S. Simmons Genetik ve Metabolizma ve Beslenme Profesörü, Sabri Ülker Merkezi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hünkar Korkmaz ve Oxford Brookes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dr. Julian Stowell yer alıyor.

Vakıf sağlıklı yaşama ve sağlıklı beslenmeye dair güvenilir, bilimsel bilgiler üretiyor.

Kuruluş tarihinden bugüne kadar geride kalan 15 yıllık sürede topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi üreterek ulaştıran ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile işbirliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle hizmetlerini sürdürmekte olan Vakfın yakın takip ettiği referans kurumlardan bazılarını EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu), FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi), FAO (Amerikan Gıda ve Tarım Örgütü), WHO (Dünya Sağlık Örgütü), JECFA (Amerikan Gıda Tarım Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü’ nün birlikte oluşturduğu uzman komite), BNF (İngiliz Beslenme Vakfı), ILSI (Uluslararası Yaşam Bilimleri Enstitüsü) ve EUFIC (Avrupa Gıda Bilgi Konseyi) ve ADA (Amerikan Diyetisyenler Birliği) oluşturuyor.

Sabri Ülker Bilim Ödülü’nü Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu kazandı.

Bir önceki paragrafta arz ettiğimiz öznesinde gıda ve beslenme olan bilimsel bilgileri topluma en doğru şekilde ulaştırma misyonuyla faaliyetlerini yürüten Sabri Ülker Vakfı 2016 yılından itibaren Sabri Ülker Bilim Ödülü takdim ediyor. Bu yıl 9’uncusu takdim edilen Ödül, İstanbul’da gerçekleştirilen törenle sahibini buldu. 

Sabri Ülker Bilim Ödülü’ne dair

Sözün bu yerinde Sabri Ülker Bilim Ödülü için bir paragraf açalım. Sabri Ülker Bilim Ödülü 2016’dan bu yana beslenme, metabolizma ve toplum sağlığı alanlarında genç Türk bilim insanları tarafından Türkiye’de ve dünya çapında yapılan temel araştırmaları teşvik etmek amacıyla veriliyor. 

Genç bilim insanlarına yönelik en prestijli ödüller arasında yer alan ödülün proje başvuruları, “bilimsel olarak öncü özelliği taşıyan, yeni mekanizmalar ortaya çıkaran, toplumun beslenme ve sağlıklı yaşam biçimlerini teşvik eden, tamamlanmış ve uygulanabilir olması” kriterlerine göre değerlendiriliyor.

Sabri Ülker Bilim Ödülü’nü bugüne kadar kazanan bilim insanları

Doç. Dr. Kıvanç Birsoy, Doç. Dr. Ebru Erbay, Doç. Dr. Ömer Yılmaz, Doç. Dr. Tamer Önder, Doç. Dr. Elçin Ünal, Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, Doç. Dr. Nilay Yapıcı ve Doç. Dr. Elvan Böke ve Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu.

2024 yılının Sabri Ülker Vakfı Bilim Ödülü’nü Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu kazandı.

Toplum sağlığı üzerine araştırmalar yapan genç bilim insanlarına verilen en saygın ödül programları arasında yer alan Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün bu yılki sahibi Berlin’deki Max Planck Moleküler Genetik Enstitüsü'nde Kök Hücre Kromatin Grubu’nun liderliğini yürüten Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu oldu. 

Kök hücre biyolojisi ve embriyonik gelişim alanındaki öncü katkılarından dolayı bu ödüle layık görülen Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu’na ödülünü Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi&Dönüşüm ve Teknoloji Lideri Yahya Ülker, Harvard Sabri Ülker Merkezi ve Ödül Jürisi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Harvard Toplum Sağlığı Fakültesi Dekanı (Harvard T.H. Chan School of Public Health) Prof. Dr. Andrea Baccarelli ve Sabri Ülker Vakfı Başkanı Dr. Talat İçöz takdim etti.

Ali Ülker: Bilim insanlarımızın keşifleri geleceği şekillendiren itici güçtür.

Ödül töreninde yaptığı konuşmada Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün bilimsel araştırmaları destekleyerek topluma ve insanlığa sunduğu katkıya dikkat çeken Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, “Dünya genelinde yaklaşık 9 milyon bilim insanı, insanlığın karşı karşıya olduğu zorluklara çözüm üretmek ve yaşam kalitesini artırmak için aralıksız çalışıyor. Bu çalışmaların olumlu neticesi tüm dünyada bilimsel olarak gözlemlenebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri, insan ömrünün son yüzyılda dramatik bir şekilde arttığını gösteriyor. 1900’lerin başında ortalama 31-40 yıl olan yaşam süresi, 2000’lerde gelişmiş ülkelerde 75-80 yıla kadar çıkmış durumda. Bunun nedenini hastalıkların erken aşamada teşhisi, tedavisi ve insan yaşam döngüsünün oldukça detaylı bir şekilde biliniyor olması diyebiliriz. Sabri Ülker Bilim Ödülü ile biz de bu değerli çabaların arkasında durmaktan ve genç bilim insanlarımızı teşvik etmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Onların özveriyle gerçekleştirdikleri çalışmalar, bugünle birlikte geleceğe de ışık tutuyor. Bu ödül, sadece bir takdir değil, bilim dünyasında yeni fikirlerin yeşermesi ve yenilikçi projelerin hayat bulması için de bir zemin hazırlıyor. 2010 ile 2020 yılları arasında dünya genelinde yaklaşık 26,4 milyon bilimsel makale yayınlanmış, bu da bilimsel bilginin hızla arttığını göstermektedir. Çabalarımız, genç araştırmacıları motive ederek bilim dünyasına yeni keşifler kazandırmalarına ve insanlığın geleceğini şekillendirmelerine destek oluyor. Yıldız Holding ve Ülker ailesi olarak, kendilerini bilime adayan, ülkemize ve insanlığa büyük bir hizmet sunan genç bilim insanlarımızı desteklemeye kararlılıkla devam edeceğiz.

Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil: “Genç bilim insanlarımızın dünya çapındaki başarılarıyla iftihar ediyoruz”

Harvard Sabri Ülker Merkezi Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil de yaptığı konuşmada “Sabri Ülker Vakfı’nın bilimsel çalışmalara sunduğu sürdürülebilir desteğin önemine şu cümlelerle dikkati çekti. “Bilimsel araştırmaların başarıya ulaşması için ciddi bir zaman ve kaynak ayrılması gerekiyor. Bu uzun ve engebeli yolculukta tüm bilim insanlarının teşvik edilmesinin ve başarılarının taçlandırılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sene 9.su düzenlenen Sabri Ülker Bilim Ödülü ile her yıl farklı alanlardaki önemli keşifleri gerçekleştiren tüm genç Türk bilim insanlarımızın çalışmalarını hep birlikte alkışlıyoruz. Hem hücrelerin hem de canlıların enerji ve gıda kaynaklarını etkin kullanma ve yaşamın idamesi için uyum süreçlerinde etkin olan mekanizmalarından biri olan ‘diyapoz’ üzerindeki öncü çalışmaları için ödüle bu yıl layık görülen Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu’nu kutluyorum.” 

Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu “Kök hücre ve embriyonun gizemini çözmeye yönelik çabalarımızın takdir edilmesi gurur verici”

Törende konuşan Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün bu yılki sahibi Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu ise konuşmasında şu hususlara değindi: “Genç bilim insanlarının öncü araştırmalarını bu kıymetli ödülle onurlandıran Sabri Ülker Vakfı’na ve jüri üyelerine tüm ekibimiz adına teşekkür ediyorum. Yaşamın ilk birkaç gününde embriyoların geçirdiği genetik, epigenetik ve metabolik değişimleri incelediğimiz araştırmalarımızın takdir edilmesi bizim için büyük gurur ve motivasyon kaynağı. Embriyonik kök hücre araştırmaları şimdiye kadar bilimde ve hastalıkların tedavisinde büyük adımlar atılmasını sağladı ve bundan sonra da kök hücre tedavilerine ışık tutacak.  Layık görüldüğüm bu ödül, yalnızca bireysel başarının değil, bilimin toplum sağlığının gelişimine sunduğu katkının da ödüllendirilmesi anlamına geliyor.”

Tebrikler…

Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu’nu bir kez daha tebrik ederken, Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün 9’uncu sahibi akademisyenimizin içinden azim ve başarı geçen kısa biyografisine yer verelim.

Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu 

2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden (ODTÜ) kimya mühendisliği ana dal ve biyoloji yan dal lisans derecelerini alan Sn. Karslıoğlu 2006-2008 arasında Bilkent Üniversitesi'nde moleküler biyoloji ve genetik üzerine yüksek lisans araştırması yapan Bulut Karslıoğlu, 2008 yılında doktora çalışmaları için Almanya'nın Freiburg kentindeki Max Planck İmmünobiyoloji ve Epigenetik Enstitüsü'ne katıldı. Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu doktora sonrası araştırmaları için 2013’te Kaliforniya Üniversitesi San Francisco Kampüsü’ne dâhil oldu. 2018 yılında, Berlin'deki Max Planck Moleküler Genetik Enstitüsü'nde bağımsız araştırma laboratuvarını kuran Bulut Karslıoğlu, son yıllarda Sofja Kovalevskaja Ödülü, Emmy Noether Fonu ve Avrupa Araştırma Konseyi Fonu gibi prestijli ödüller kazandı. Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu, halen aynı enstitüde Kök Hücre Kromatin Grubu liderliği görevini yürütüyor. Kritik biyolojik süreçlere ışık tutan Dr. Karslıoğlu’nun moleküler biyoloji alanındaki bilimsel çalışmaları ile saygın uluslararası dergilerdeki yayınları, gelecek nesil bilim insanları için “ilham verici” olarak değerlendiriliyor.

İttifak gazetemizdeki 620’inci yazımızda Yıldız Holding’in kurucusu, hayırsever iş adamı Sabri Ülker’e rahmet niyaz ediyorum. 

Sabri Ülker

Kırım 1920-İstanbul 2012

Cumhuriyetin ilk kuşak sanayicilerinden, Türkiye’nin öncü girişimcilerinden Sabri Ülker, 1920 yılında Kırım’da doğdu.

Sabri Ülker, 1920 yılında Kırım’da doğdu. Hayatının çocukluk dönemi, Kırım’daki Sovyet ihtilalinin etkisiyle oldukça zor geçti. Zorlu çocukluk anıları ona Ülker’i kurduğunda “Biz her insanın, hangi ülkede yaşarsa yaşasın, güzel bir çocukluk geçirme hakkına sahip olduğuna inanıyoruz” sözünü söyletti.

Kırım’da yaşanan sıkıntılara dayanamayan ailesi 1929 yılında İstanbul’a göç etti. 9 yaşında İstanbul’a gelen ve Kadırga İlkokulu’na kaydolan Sabri Ülker’in hafızasında o günlerin izi hiç silinmedi. O günleri şöyle anlatmıştı:

“Çok acılı anlarımız, günlerimiz ve aylarımız geçti. Unutmak mümkün mü? Bütün bağ, bahçe ve tarlalara el konularak, ´Hepsi devletindir, baştan dağıtacağız’ dendi. Güzelim bağ ve bahçeler tanınmaz hale geldi. Eğitimli, çalışkan ve kendi düşüncelerinde olmayan insanları Urallar´a Sibirya´ya sürmeler ve toplu kurşuna dizmeler başladı. Dr. Jivago filmindeki sahneler her tarafta yüzlerce defa tekrarlandı. Babamızı ve bizi defalarca bu sürgün kafilelerine soktular.”

Sabri Ülker ilkokuldan sonra İstanbul Erkek Lisesi'ne kaydoldu. Orta ikinci sınıfta iken parasız yatılı sınavını kazanarak Bilecik Lisesi'ne gitti. Ortaokulu Bilecik'te, liseyi Kütahya'da okudu. Yüksek öğrenim için Sultanahmet İktisadi ve Ticari İlimler Mekteb-i Âli'sine kaydolduğunda 2. Dünya Savaşı da başlamıştı.

Ülker kuruluyor

Sabri Ülker, yüksek öğrenimini bitirdiğinde, savaş da sona erdi. Savaş yıllarında bisküvinin tadını unutan çocuklar için Ağabeyi Asım Ülker’le birlikte bisküvi üreteceklerdi. İki kardeş daha çocuk yaşlarında ve ilk gençliklerinde Besler fabrikasında çalışmışlardı. Ayrıca, aile bir süre şekerleme dükkanı işletmişti. Bu tecrübelere güvenerek, Sabri ve Asım Ülker Nohutçu Han’daki atölyede kendi bisküvi işlerini kurma kararına vardılar. Sabri Ülker daha sonra o günleri şöyle anacaktı: “Tahmin edersiniz 1944’te, 2.Dünya Savaşı’nın sorunlarını yaşayan genç cumhuriyetimizde üretim aletlerini bulmak çok zordu. 1944 yılı sonbaharında sabahın erken saatlerinde, İstanbul’un o zamanlardaki iş merkezi sayılan, Eminönü´ndeki Nohutçu Han´a geldim. Üçüncü kata çıktım ve hafifçe alçak bir yapıdan geçerek içeri girdim. Yaklaşık 100 metrekarelik alandaki kazanları, kepçeleri, kalıpları, arkada duran fırını ve diğer aletleri tek tek inceleyerek; ‘Bu işi başarmalıyım’ dedim.”

Aslında bu işi başarmaları iki kardeş için gerçekten mucize gibi bir şeydi. Atölyenin sahibi, burasını daha önce başkalarına da satmıştı. Alanlar da beceremeyip, eski sahibine daha düşük fiyattan geri satmışlardı. Atölyenin sahibi Asım ve Sabri Bey’in de öncekiler gibi bu işi başaramayacaklarını düşünüp “göreceksiniz birkaç ay sonra bana geri satacaklar” demekten çekinmemişti. Ve bu lafı ederken de bir bildiği vardı. Çünkü makineler çok eskiydi ve sürekli bozuluyordu. Yedek parça olmadığından yeniden çalıştırılmaları çok zordu. Sabri Ülker eski makineleri tamir etmeyi de öğrendi. Küçük atölyede ilk yıl günde 200 kilo bisküvi üretildi…

Bugün Ülker’in iki haftalık üretimiyle dünyadaki herkese bir bisküvi sağlayabileceği gerçeği gösteriyor ki, Sabri Ülker başarmıştı. Sabri Ülker gelecek nesillere, ana işi gıda ve içecek olan Yıldız Holding’i bıraktı. 2012 yılı itibariyle Türkiye dahil 10 ülkede üretim yapabilen, 54 fabrika ve 300 markası olan,  80’inin üzerinde  ülkeye ihracat gerçekleştiren Yıldız Holding ülkemiz ve dünya ekonomisine katkıda bulunuyor.

Sabri Ülker’in başarısının sırrı

Sabri Ülker başarısının sırrını şöyle anlatıyordu: “Başarının temelinde önce, bıkmadan, usanmadan çalışma gelir. İkincisi dürüst çalışma, üçüncüsü ise  kaliteli çalışmadır. Üretilen bir malın iyi olması, müşteriye cevap vermesi, yani aldığı paranın karşılısını vermesi gerekir. Dört; tanıtmaya çok önem verilmeli. Bunun üzerinde geniş bir şekilde durmak istiyorum... Reklama ilk günden itibaren önem verdik, şimdi de veriyoruz, daima vereceğiz...1950´den beri Ülker´in reklamını yapmaktayız. Özellikle, kaliteli bir malın reklamı yapıldığı zaman, elde edilen netice büyük oluyor."

“Akşama babacığım, unutma Ülker getir”

Türkiye’de reklamın öneminin çok da bilinmediği yıllarda “Akşam babacığım unutma Ülker getir” klasiği, Sabri Ülker’in çocuklar için, Türkiye için Ülker için istediği her şeyi anlatan bir cümleydi. Her eve, her çocuğa ulaşmak ve bunu lezzetli, sağlıklı, hijyenik, kaliteli ürünlerle yapmak.

Sabri Ülker bugün vizyon diye tanımlanan onun zamanındakilerin “ileri görüşlülük” diye tanımladığı bir haslete sahipti. Türkiye’nin 1990’larda tanıştığı ”iş fikirlerini”, o çok daha önceden keşfetmiş ve Ülker’de hayata geçirmişti. Bu özellikleri ile Türk sanayinin ve gıda sektörünün öncü girişimcilerindendi.

Uluslararası firmalarla rekabet edebilmek için büyük bir öngörüyle 1974 yılında Ülker’de Araştırma ve Geliştirme departmanını kurdurdu. 1980’lerden itibaren Ülker’in üretim çeşitliliği de zenginleşti. 1980’lerde, ithal ürünlerle başarılı bir rekabet sınavı verildi.

Dünyaya entegre olma fikrini de Sabri Ülker küreselleşme akımından çok önce geliştirdi. 1980’lerden 2000’lere uzanan süreç, Ülker’in dünyaya da entegre olduğu yıllardı. Sabri Ülker o dönemdeki öncü yaklaşımlarını şöyle anlatıyordu:     “Türkiye’de dışardan uzman getiren ilk bisküvi şirketiyiz. En iyi uluslararası uzmanlarla çalıştık. Birçok yabancı şirketle ortaklık kurup onların ustalık ve deneyimlerinden faydalandık. Bazı şirketlerimizi halka açtık. Önceliğimiz her zaman müşterilerimizin sağlığı oldu. Bu nedenle ilk olarak biz bir hijyen departmanı kurduk. Tüm küresel gelişmeleri takip edip, dünyanın hızına yetiştik. Kapasitemizi artırmak için yatırım yaptık, yeni fabrikalar kurduk, iş olanakları sağladık. Böylece müşterilerimizin kalbini kazanan yeni ürünler üretmeye başladık.”

Mütevazı bir hayat

Sabri Ülker’in iş hayatındaki başarısının ardında, mutlu özel hayatının da büyük etkisi vardı. Sevgili eşi Güzide Hanım’la mütevazı bir yaşam seçtiler. Ve çocuklarını da, torunlarını da mütevazı yaşam biçimine özendirdiler. Güzide Hanım ve Sabri Bey’in hayatlarındaki en büyük acı evlatları Ali Ülker’i küçük yaşta kaybetmeleri oldu. Kaybettikleri evlatlarının anısını, adını verdikleri torunları Ali Ülker’de yaşattılar. Diğer evlatları Ahsen Özokur ve Murat Ülker hem ailenin mütevazı değerlerini hem de Sabri Ülker’in iş değerlerini benimsedi.

Zaten Sabri Ülker de hayatının sonuna değin onların yanında yer aldı. Sabri Ülker, 2000 yılında Ülker Grubu’nun onursal başkanlığını üstlendi. Ondan yönetim bayrağını Holding İcra Kurulu Başkanlığı’nı üstlenen Murat Ülker aldı. Sabri Ülker son günlere kadar fikirleriyle Ülker Grubu’na yol göstermeye devam etti.

Sabri Ülker 2010 yılında, hayat arkadaşı Güzide Ülker’i kaybetmenin acısını yaşadı. Sabri Ülker, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmanın yanı sıra, toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak konusunda da öncü rol üstlendi. Türkiye'nin eğitim altyapısını güçlendirmek  için  Milli Eğitim Bakanlığı ile  ortak projeleri destekledi. Gelecek nesillere daha yaşanır bir Türkiye ve dünya bırakabilmek için sivil toplum kuruluşlarıyla koordinasyon içinde çalışmanın önemine inandığını ifade eden Sabri Ülker, TEMA Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldı.  Onun teşvikiyle Ülker, TEMA’nın köylerin kalkınmasına yönelik projelerini destekleyen ilk kurum olma özelliğini taşıyor

Yıldız Holding kurucusu Sabri Ülker 12 Haziran 2012 tarihinde vefât etti.

İbrahim Ethem Gören/27.09.2024-Yazı No: 620