1959-1971 yılları arasında 12 yıl boyunca kesintisiz olarak Gençlerbirliği’nin formasını giyen, yine 1972-1974 yılları arasında kırmızı-siyahlı ekipte yardımcı antrenör olarak görev yapan forvet olarak oynadığı maçlardaki hızından dolayı “Rüzgârın Oğlu” lakabını alan Gençlerbirliği’nin efsanelerinden Zeynel Soyuer toprağa verildi.

85 yaşında dün vefat eden Zeynel Soyuer için bugün saat 11.00’de Gençlerbirliği’nin Beştepe İlhan Cavcav Tesisleri’nde tören düzenlendi. Törene; Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı Osman Sungur, yönetim kurulu, divan kurulu, disiplin kurulu, denetleme kurulu üyeleri, Gençlerbirliği Eski Futbolcular Derneği üyeleri, altyapı hocaları ve futbolcuları, kulüp personeli, taraftarlar, spor camiasının önemli isimleri, merhum Zeynel Soyuer’in ailesi, yakınları ve sevenleri katıldı.

Osman Sungur: "Kulübümüze katkıları olmuş değerli bir ağabeyimizdi"

Saygı duruşunun ardından kürsüye çıkan Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı Osman Sungur, “Kulübümüz çok büyük değerlerinden Zeynel ağabeyimizin kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kederli ailesine ve camiamıza başsağlığı diliyorum. Kendisini buradan uğurlamamızın büyük bir önemi var. Çünkü bu tesisler inşa edilirken çok büyük emeklerde bulunanlardan birisidir Rüzgârın Oğlu Zeynel. Gerek sporculuk gerek antrenörlük gerekse sonrasında kulübümüze katkıları olmuş değerli bir ağabeyimizdi. Allah rahmet eylesin. Nur içinde yatsın” şeklinde konuştu.

Haluk Soyuer: "Hep spor camiasının, Gençlerbirliği’nin içinde yetiştik"

Oğlu olmaktan her zaman gurur duyduğunu belirten merhum Zeynel Soyuer’in büyük oğlu Haluk Soyuer, “Babam bizlere para, pulla ölçülemeyecek bir sermaye olan ‘onur, saygı, sevgi’ bıraktı. 60 yıllık ömrümde babamla ilgili tek bir kötü söz söylenmedi. Böyle insanlar anılarıyla ve bıraktıkları eserleriyle anılırlar. İnegöl’den dar gelirli bir aileden çıkıp Gençlerbirliği’nde 12 yıl boyunca kesintisiz olarak futbol oynamış bir kişiden bahsediyoruz. Onun kariyerini buradaki genç sporcu kardeşlerimin örnek almasını diliyorum. Bizlerin okumasını istedi futbolcu olmamamızı istemedi ama hep spor camiasının, Gençlerbirliği’nin içinde yetiştik. Babamın adı bizlerin önüne geçti bundan yaşamım boyunca gurur duydum” dedi.

Konuşmasına Zeynel Soyuer’in hastane sürecinde yardımda bulunan Baba Tevfik’in (Tevfik Kutlay) oğlu Prof. Dr. Hakan Kutlay’a teşekkür ederek başlayan Zeynel Soyuer’in oğlu Bora Soyuer, “Burada bu törenin yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Babamın ne kadar seveni olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Binlerce telefon aldık. Bir kez daha herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Cüneyt Memişoğlu: "Çok ayrı özelliklere sahip düzgün bir insandı"

Hem futbolcusu hem de sonraki süreçte yardımcı antrenörü olarak birlikte görev yapan Gençlerbirliği’nin eski futbolcusu ve gençlik gelişim eski sorumlusu Teknik Direktör Cüneyt Memişoğlu ise şunları söyledi:

Hazırlık Maçı: Türkiye U21: 1 - Sırbistan U21: 2 Hazırlık Maçı: Türkiye U21: 1 - Sırbistan U21: 2

“Çok zor bir gün. 1966 yılında kulüpten içeri girdiğimde Zeynel Hoca (Soyuer) Türkiye’nin tanıdığı çok önemli oyunculardan bir tanesiydi. Onu hep kırmızı-siyahlı forma altında gördük. Başka bir takımın formasını giymedi. Sonrasında antrenörlük hayatı başladı. Bu süreçte kendisinin hem oyuncusu hem de yardımcı antrenörü olarak bulunma şansını yakaladım. Çok iyi futbolcu olmasının yanında çok ayrı özelliklere sahip düzgün bir insandı. Futbolculuğundan ziyade insani yönünü örnek aldığım nadir kişilerden biriydi. Bugün kendisine son görevi yerine getiriyoruz fakat bu isim bu kulüple daima yaşayacaktır.”

Kapanış konuşmasını yapan Gençlerbirliği Eski Futbolcular Derneği Başkanı Sadettin Özkalender, “Zeynel ağabeyimiz bizim derneğimizin fahri üyesiydi. Kendisiyle birlikte kulübümüze emek vermiş diğer büyük değerlerle birlikte derneğimizde çok güzel sohbet toplantılarımız oldu. Derneğimizin sürekli yaşatılması konusunda bizlere telkinlerde bulunurdu. Nurlar içinde uyusun hepimizin başı sağ olsun" dedi.

Törenin ardından Kocatepe Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrası merhum Zeynel Soyuer’in cenazesi Gölbaşı Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Kaynak: iha