MEHMET POYRAZ/İttifakgazetesi.com
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova 21 Kasım 2013 günü Kiev’de Bağımsızlık Meydanı’nda başlayan ve ‘Yevromaydan’ adıyla bilinen protesto hareketinin yıldönümü nedeniyle değerlendirmelerde bulundu.
UKRAYNA YOKSULLAŞTIRILDI
Rus resmi haber ajansı TASS'ın haberine göre, Zakharova, Ukrayna’daki ‘Yevromaydan’ protestolarının başlamasının 10.yılı yıldönümü nedeniyle yaptığı değerlendirmede, Ukrayna devletinin bağımsızlığını kaybettiğini ve Batılı sömürgeciler tarafından yoksullaştırıldığını savundu:
“Bugün, ‘Yevromaydan’ Ukrayna için tam olarak ne yaptığı, nihai 'Avrupa ailesi'ne entegre olma hayalinin gerçekleşip gerçekleşmediği sorusunu sormak yerinde olacaktır. Cevap açıktır. Ukrayna, eski SSCB'nin kendi kendine yeten, endüstriyel olarak gelişmiş ve kalabalık bir cumhuriyetinden, yoksul bir bölgeye dönüştü. Ülke, devlet bağımsızlığını kaybetmiştir ve iç ve dış politikası Batılı sömürgeciler tarafından sürdürülmektedir.”
10 yıl önce ‘Yevromaydan’ protestolarına katılan Ukraynalıların bunun kendileri için ne kadar trajik sonuçlar doğuracağını hayal bile edemediklerini ifade eden Zakharova, “Anglo-Saksonlar ve onların çıkarlarına hizmet eden Kiev rejimi tarafından rehin tutulan kardeş Ukrayna halkımızın, tiranlık altında, aslında tamamen dış yardımlara bağımlı bir kolonide yaşamaya zorlanması üzücü” dedi.
BATI UKRAYNA’YI KIŞKIRTTI
Zaharova söz konusu protestoların yüz binlerce Ukrayna vatandaşının hayatına mal olduğunu ve milyonlarca insanın kaderini paramparça ettiğini vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Fakat bu, Batı'nın Ukrayna'yı Rus düşmanı, saldırgan, milliyetçi bir devlete dönüştürme ve onu Rusya ile varoluşsal mücadelede bir araç olarak kullanma yönündeki soğukkanlı planlarını maskeleyen sözde 'Avrupa tercihinin' bedelidir. Merkezi yetkililerin misillemeleri ve Donbass'a karşı sekiz yıldır devam eden iç savaş, Ukrayna'nın 27 bölgesinden altısında yaşayanların Rusya'ya katılmayı tercih etmesine neden oldu. On yıl önce Amerikalı ve Avrupalı eğitmenler tarafından eğitilen yetenekli kışkırtıcılar, 'daha iyi bir Avrupalı' yaşamı, AB ülkelerine vizesiz seyahat, demokrasi, ifade özgürlüğü, insan hakları ve yolsuzlukla mücadele vaatleriyle kalabalıkları sokak protestolarına götürdüler. Gerçekte bunlar meşru hükümeti devirmeyi amaçlayan, iyi planlanmış ve sahnelenmiş kitlesel ayaklanmalardı.”
MAİDAN PROTESTOLARINDAN BUGÜNLERE
Zakharova yaptığı değerlendirmede, Maidan protestoları olarak da bilinen ‘Yevromaydan’ın ilk günleri hakkında şu sözlere de yer verdi: “Başka bir 'renkli devrim'den, ABD ve müttefiklerinin 'beyni'nden bahsettiğimiz açıktı.”
Zakharova, söz konusu protestoların hükümetin Avrupa Birliği ile imzalanması planlanan Ortaklık Anlaşması'nın Ukrayna ekonomisini nasıl etkileyebileceğini analiz etmek amacıyla erteleme kararıyla tetiklendiğini anımsatarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu önemli husus, Batılı ve Ukraynalı propagandacılar tarafından kasıtlı olarak susturuluyor. Bu arada, şu anda tanık olduğumuz trajik durumu anlamanın anahtarı da bu. On yıl önce, AB ile Ortaklık Anlaşması'nın imzalanmasının ertelenmesi, Batı'nın Ukrayna'yı Rusya'dan ayırma ve tarihsel olarak kurulmuş ekonomik, insani ilişkileri yok etme planlarını altüst etti. Ülkelerimizi ve halklarımızı yüzyıllardır birleştiren kültürel, manevi, aile ve akrabalık bağları. Kasım 2013'te Batı ve radikal neo-Nazi Ukrayna muhalefeti, sonunda Ukrayna'nın çeşitli politika rotasını değiştirmek, ekonomisini politikasıyla birlikte Batı'nın yeni-sömürge koordinat sistemine entegre etmek için her şeyi riske attı.”
