Prof.Dr.Servet ÖZDEMİR (Başkent Ü niversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü) ile yaptığımız  söyleşiye devam   ediyoruz
AY: İki senedir 'Öğretmenlik Meslek Kanunu' konuşuluyor. Sn. Cumhurbaşkanımız, '24 Kasım 2021`de hazırlıklar tamamlandı' dedi. Sizin deyiminizle Öğretmenlik Meslek Kanunu`nu hazırlamak bir zihniyet ve eğitim felsefesi gerektirir mi?
  ÖZDEMİR: Kesinlikle bir 'zihniyet ve eğitim felsefesi' gerektirir. Eğitimden, öğrenmeden, ne anlıyoruz? Bizim kopyalarımızı mı yetiştirmek istiyoruz? Yoksa özgür, soru soran, düşünen, itiraz edebilen, alışılmışın dışına çıkan birey olabilmiş insanlar mı yetiştirmek istiyoruz? Bunlar Öğretmenlik Meslek Kanunu`nun özünü oluşturmalıdır. Öğretmenlik Meslek Kanunu, 3600 ek gösterge, farklı kanunlar ile düzenlenmiş ödül, ceza işlerini tek kanunda toplamak olarak görüyorsanız ki öyle bir çalışma var, bence gerek yok. 
AY: Prof.Dr. Selahattin Turan Hoca 'Öğretmen orkestra şefidir, müfredat bekçisi değil.'demiş, siz de 'Aynı anlama gelir dostum, orkestra şefi eserin yazıldığı gibi icra edilmesini sağlar yeni bir şey katmaz, oysa öğretmen cazcıdır, doğaçlama yapar, yeni ritim katar.' diye tamamdınız. Elbette alanımıza girdiniz, açar mısınız?
  ÖZDEMİR: Aslında burada bir şehir efsanesini çürütmek istedim, orkestra yazılan, elinize verilen notanın dışına çıkamaz. Bestekarın çizdiği sınırlar içinde kalmak zorundasınız, şef tabi ki önemli ancak doğaçlama yapamaz, başka bir ritme geçemez, ekleme yapamaz ama caz öyle değildir ortama göre durumsal yaratıcı olabilirsiniz. Öğretmen ortama göre yaratıcı olabilmelidir. 
AY: 'Çevresini değiştirmek için uğraşan, soru soran, sorduran, öğrenme ve merak duygusu bitmeyen` öğretmen arkadaşlarım' diye seslenmişsiniz; Öğretmenleri uyandırmak mı istediniz?.. %? bu saydığınız özelliklere sahip?
  ÖZDEMİR: Ben öğretmenlik rolleri olarak çevresini değiştirmeye çalışmayı, öğrencilerine soru sormayı, öğrencilerinde soru sormasını çok önemsiyorum.   'Öğrenme ve merak duygusu bitmeyen' öğretmen 'yaşayan ve gelişen' öğretmendir. Öğrenme en çok öğretmene yakışır. Burada ezberlemeyi değil irdelemeyi, kritik etmeyi, sorgulamayı öne çıkarıyorum. 
Devam edecek;